Başbakan Yıldırım: Darbeye darbe vuran bu milletin önünde şapka çıkarılır

Nurullah TOSUN/KIZILCAHAMAM(Ankara), (DHA)- BAŞBAKAN Binali Yıldırım, Ak Parti Gençlik Kolları'nın Kızılcahamam'daki buluşma programında yaptığı konuşmada, Türkiye'yi karanlık günlere götürmek isteyenlerinin heveslerinin 15 Temmuz gecesi kursaklarında kaldığını söyledi. Yıldırım, "Darbeye darbe vuran bu milletin önünde şapka çıkarılır" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, gençlerin hazırlanmasına katkı sunmak üzere düzenlenen kamp programında beraber olduklarını, eğitimle donananmış bir teşkilatın en büyük adımlarından birisinin gerçekleştiğini söyledi. Başbakan Yıldırım, 1 milyon 700 bin genci bünyesinde bulunduran Ak Parti Gençlik Kolları'nın her geçen gün kendini yenilemeye devam ettiğini anlatırken, "İnşallah bu çalışmalarla fikir dünyamız daha da zenginleşecek, Türkiye'nin meselelerine donanımımız daha da artacak" dedi. AK parti olarak sadece yaşadıkları bu toprakların sorumluluğunu taşımadıklarını belirten Başbakan Binali Yıldırım, çok daha geniş bir coğrafyanın sorumluluğunu da taşıdıklarını söyledi. Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu:
"Her nerede yaşıyor olursa olsun, bütün gençler, insanlığın gelecek umududur. Sizleri geleceğe hazırlamak da Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin en önemli ve en öncelikli görevleridir. Bu bir dava şuurudur, parti bilincidir. Bu çalışmalar Erzurum, Afyonkarahisar, Kahramanmaraş ve Kızılcahamam'da 8 hafta boyunca devam edecek. Ekim ayında kalan son 2 eğitimi de bugünlerde tamamlıyoruz. Bu eğitimlerin düzenlenmesinde emeği geçen bütün çalışma arkadaşlarıma, ayrı ayrı teşekkür ediyorum."
"ALÇAKLARA BU ÜLKEYİ TESLİM ETMEDİLER"
Konuşmasına, 'Sevgili gençler; 15 Temmuz gününü ve gecesini hatırlıyoruz' diye başlayan Başbakan Binali Yıldırım, şunları söyledi:
"15 Temmuz; ülkemizin karanlık bir girdaptan milletimizin cesaret, veraset ve basireti ile kurtulduğu gündür. Ak Parti davasının kurucu genel başkanı, liderimiz, Türkiye sevdalısı Rece Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla meydanlara inen, en önce meydanları dolduran sizlerdiniz, gençlerdir. Gençleri sürekli tenkit ettiler, 'Gençler apolitik', 'Gençler Türkiye'nin sorunlarına Fransız' dediler. Gençlere çok şey söylediler. Ama o gençler 15 Temmuz'da Türkiye'ye sahip çıktılar, alçaklara bu ülkeye teslim etmediler. Sizlerdiniz öncü olan. saat 12.30'da Melih'i aradığımda bana dedi ki; 'Dedim Melih, hazır ol, teşkilatını hazırla, Cumhurmbaşkanımızla konuştuk, direneceğiz. ölümüne direneceğiz. Hiç kimseye, hiç bir haine bu bayrağı teslim etmeyeceğiz.' Melih kardeşim 'Biz hazırız genel başkanım. Biz zaten hazır bekliyoruz. Her an meydanlardayız.' İşte AK Parti şuuru bu. Ak Parti demek, memleket zordaysa, milletin ayağa kalkması gerekiyorsa, en önde giden teşkilat demektir. O gün şehadet şerbetini içen gençler arasında Ak Parti Gençlik Kolları'nın mensubu 12 kardeşimiz de vardı. Bütün şehitlerimiz gerek vatanın savunması için, gerek 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünün defedilmesi için hayatını seve seve veren bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz, mekanları cennet olsun. Bütün gazilerimize acil şifalar diliyoruz.. onlara hayırlı uzun ömürler niyaz ediyoruz."
"15 TEMMUZ ARTIK RESMİ BİR BAYRAM HALİNE GELMİŞTİR"
Türkiye'yi karanlık günlere götürmek isteyenlerin hevesinin 15 Temmuz gecesi kursaklarında kaldığını hatırlatan Başbakan Binali Yıldırım, millet olarak verilen mücadelenin, demokrasi tarihine altın harflerle yazıldığını kaydederek, "Milli Güvenlik Kurulumuzun aldığı kararlar ve Bakanlar Kurulumumuzda vereceğimiz kararlar '15 Temmuz Şehitler ve Demokrasi Günü' olarak her yıl kutlanacaktır. 15 Temmuz artık resmi bir bayram haline gelmiştir. 15 Temmuz asla unutulmayacak, asla unutturulmayacak. Bugünlerde sürekli olarak 'İkinci darbe yapılacak, daha bitmedi, yeniden geleceğiz'. Geleceğiniz varsa göreceğiniz de var" dedi.
"DAREYE DARBE VURAN BU MİLLETİN ÖNÜNDE ŞAPKA ÇIKARILIR"
Başbakan Yıldırım, FETÖ terör örgütünün toplum, millete korku salma, huzuru bozmak için tezgahladıkları kara kampanya olduğunu belirtirken şöyle konuştu:
"Milletimiz asla buna itibar etmesin. Ama rehveavet de yok. Gece gündüz de her şeye hazır olacağız. Bu gençlikle, AK Parti gençliğiyle hazır olacağız. Milletin nerede olduğunu bu hainler gördü. 15 Temmuz gecesi milleti gördüler. Sevgili gençler; O gece Türkiye'nin bütün minareleri ezan, selalarla inledi. O gece Türkiye'nin bütün meydanları genci ile, ihtiyarı ile, kadını ile, erkeği ile doldu taştı. Bütün vatandaşlarımız, insanlarımız Türkiye'yi savunmak için akın akın meydanlara koştu. Evet şehitlerimiz var, yüreğimiz yandı. Ama şunu bilin ki o şehitler gözlerini kırpmadan toplara, tüferlere, kurşunlara meydan okurcasına direndi; 'Ya istiklal, Ya ölüm' dediler, şehadet şerbetini içtiler. Kimisi Van'dan, kimisi Kars'tan, kimisi Diyarbakır'dan, kimisi Bursadan, hepsi Anadolu topraklarından. Doğdukları şehirler faklı, ama gönülleri hep aynıydı. Hepsinin tek bir amacı; vatanı savunmak, ay- yıldızlı bayarğı hainlere teslim etmemek. Bu darbeyi tezgahlayan hainler zannettiler ki; Bu vatan evlatlarını korkutacak, sayın cumhurbaşkanımızın, hükümetimizin korkacağını, geçmişte darbe sesi duyunca şapkasını alıp kaçacağını zannettiler. Ama onlar bilmedi ki darbeyi görünce şapkasını alıp giden değil, darbeye darbe vuruan bu milletin önünde şapka çıkarılır. Bu millet Türkiye'nin kaderini değiştiren millettir. O gece cumhurbaşkanımızla telefonla görüştük. bir şeye karar verdik; Bu yola kefenimizi giyerek çıktık, 'Ölmek var, dönmek yok. Milletin emanetine asla halel getirmeyeceğiz, hiyanet etemeyceğiz' dedik. Hainler millet iradesi karşısında kısa sürede diz çöktü. Şimdi artık zaman bunları bünyeden temizleme zamanı. Devletin, ticaretin, siyasetin içinden her yerden bu hahinleri söküp atacağız. Hiç kimse mağdur edebiyatı yapmasın. Kılı kırk yaracağız, yaşla kuru bir arada yanmayacak. İntikam duygusuyla değil, adaletle hareket edeceğiz. Bütün bunları söyledik. Buna rağmen hataların olabileceğini de öngörüyoruz. Ancak hata yapmayacağız diye hiç bir şey de yapmayacacağımızı kimse bizden beklemesin." 
Başbakan Yıldırım, öfkeyi bir kenera bırakarak hukuk çerçevesinde hareket ettiklerini, siyasetteki varlık sebeplerinin, demokrasi ve hukuk devletini eksiksiz hayata geçirmek olduğunu bildirirken, "Geçtiğimiz 15 yıl içinde böyle oldu, bundan sonra da böyle olmaya devam edecek. AK Parti kurucu lideri, seçilmiş cumhurbaşkanıyla Recep Tayyip Erdoğan ile yola çıkarken bir şey söyledik. Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Ak Parti ile doğan bebeler bugün 15 yaşına geldi. Onların Ak Parti'nin neyi yaptığını, neyi yapmadığını tam olarak anlaması mümkün değil. Belki yarısını anlayabilirler, ama bugün doğanlar veya 'Tükiye'de ne oluyor, ne bitiyor' diye anlamaya çalışanlar, Ak Parti'nin yaptıkları konusunda fazla fikri yok. Zannederler ki eskiden beri böyleydi. Sevgili gençlere çok görev düşüyor. Türkiye'nin her köşesinde vatandaşlarımızın yaşadığı her yerde mutlaka Ak Parti'nin davasını, Türkiye'ye olan sevdasını herkese yılmadan yorulmadan anlatacaksınız" dedi.
"15 YIL ÖNCEKİ TÜRKİYE'Yİ DÜŞÜNÜN"
AK Parti'nin geçen 15 yılda iki şeyi başardığını, birincisinin Türkiye'nin kalkınması olduğunu, karayolları, hastane, okul, şehirlerin, üniversitelerin arasında karşılaştırma yapılması gerektiğini belirten Başbakan Yıldırım, "Türkiye'yi 3'e katladık. Yol, hastane, okulları ile dünyaya dudak uçuklatacak büyük projeleriyle Türkiye'ye çağ atlatan partinin adı Ak Parti'dir. İlk iktitara geldiğimiz andan itibaren darbe heveslileri vesayet odakları hemen harekete geçti. 'Tek başına, iş başına' demişiz meydanlara düşmüşüz, millet de bize güvenmiş, 3 Kasım'da tek başına iş başına geldik. Ankara'ya geldik, işe başladık, ortaklarımız peydah oldu. Yağma yok. Eski alışkanlıkları elinin tersiyle milletten başka irade tanımayan partinin adı Ak Parti'dir" diye konuştu.
Başbakan Yıdırım, bu kesimlerin boş durmadığını, Türkiye'de 'Kötü bir alışkanlık' olan darbelerin geçmişinin 1960'a dayandığını. bunu  12 Eylül, 28 Şubat'ın izlediğini, milletin desteği ile cumhurbaşkanını halkın seçtiğini anlatırken, "Kim yanlış yapmışsa, o yanlışı düzelten tek millet olmuştur. Ama millet ilk defa 15 Temmuz'da başka bir şey yaptı. 15 Temmuz'da millet dedi ki: haddi aştınız. Seçime bekleyecek hal yok, acil operasyon lazım' dedi. Seçimi beklemeden o gece hepsinin, darbecilerin birer birer hesabını gördü. Cumhurbaşkanlığını halkın seçmesine karar veren refereandum yaptık. Allah'a şükür, miletin oylarıyla yüzde 52 oyla seçilen ilk Cumhurbaşkanı da Ak Parti lideri, bu davanın öncüsü Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı da seçti, iş başına getirdi" dedi.
"YARGIDA REFORM PAKETİ HAZIRLADIK"
AK Parti'nin kapatılmak istendiğini, yargının darbe girişimiyle karşı karşıya kaldıklarını, yargıda bir reform paketi hazırladıklarını, MİT başkanının alınma girişimi, Gezi Olayları ardından 17-25 Aralık'ta açıkça açıkça hükümete meydan okunduğunu anlatan Başbakan Binali Yıldırım, "Bu topraklar çok dinamik, bu bölge üzerinde hesabı olanlar çok tarih boyunca. O yüzden uyanık olmak mecburiyetindeyiz. Her an her şeye hazır olarak hedeflerimizden zerre kadar sapmadan, durmadan, yorulmadan yolumuza devam edeceğiz" dedi.
"BIRAKIN BU HAİNLERİN PEŞİNDEN GİTMEYİ"
Geride kalan 15 Temmuz'un doğurduğu kötü sonuçlardan hızla kurtulmak gerektiğini,  FETÖ'nün terör örgütü ile işbirliğine gittiğini kaydederek şöyle dedi;
"Bizim derdimiz hainlerle, bizim derdimiz sizin ibadet diye verdiğiniz o paraları oraya buraya peşkeş çekip, ticaret adı altında milletee silah doğrultanlara hesap sormaktır. Yoksa dişinden tırnağından artırmış, çocuklarımız, gençlerimiz geleceğe daha iyi hazırlanmış diyen o halis duygularla yardım eden kurban bağışlayan, burs veren, dinini diyanetini öğrensin diye okullarına gönderen temiz masum vatandalarımızla bizim işimiz yok. Onlar bizim başımızın üstündedir. Bizim derdimiz, bunları bu güzel duygularını sömürerek dini duygularımızı istismar ederek hainlerle Türkiye düşmanlarıyla işbirliği yapan FETÖ terör örgütüyledir. Bize hiç kimse 'masun insanlarla uğraşıyorsunuz' demesin. Bu örgüt kapalı bir örgüt. Bu örgüt şeffaf değil. Bu örgütün ilikilerini ortaya çıkarmak o kadar kolay değil. Bunu biliyoruz. Onun için de işimizin kolay olmadığını söylüyoruz. Efendim niye bunlar belli değil mi?. Ben soruyorum. Genelkurmay başkanının onlarca yıl yanında bulunan nefes alıp, verişin bile takip eden bir adam gün geliyor, komutanım buraya kadar diyor, elini kelepçelemeye çalışıyor. işte böyle bir örgütten bahsediyorzu. en yakınınızda olabilir. Damarlarımızın içindeki miktroptur bunlar. Bu mikropları tek tek çıkarcağız, vücudumuzu temizleyeceğiz. Hiç kimse bize ders vermeye kalkmasın. Kardeşim o gece sen yaşananları gördün mü?,. Bu milletin halini gördün mü?. O cocukların halini gördün mü?. 12 yşandaki torunum, 'dede bunlar bizim askerlerimiz değil mi?, niye ateş ediyoralr, niye insanları öldürüyorlar' diye sorunca ben onlara ceva vereemedim. Şimdi o cevabı adalet içinde, hukuk içinde Türk hakimleri, Türk savcıları bu cevabı veriyorlar. Tek millet, tek devlet ve ay yıldızlı tek bayrak. Türkiye'yi hiç bir terör örgütüne teslim etmeyeceğiz. Sadece Türkiye'yi değil, etrafımızdaki mazlum, günahsız kardeşlerimize de kucak açmaya devam edeceğiz. Suriye'de Irak'ta, Filistin'de, Yemen'de, Afrika'da desteğe ihtiyacı olan bütün mazlum milletlere sahip çıkmaya devam edeceğiz. Biz böyle yapınca bazıları rahatsız oluyor ve Türkiye üzerinde başlıyorlar oyun oynamaya. Bildiğinizi geriye bırakmayın. Bu milet 15 Temmuz'u yaşadıktan sonra sizin yapacaklarınız vız gelir."
Başbakan Yıldırım, gençlere büyük önem verdiğini, seçilme yaşını 25'e indirdiğini, işini kurmak isteyenlere 50 bin TL'ye kadar karşılıksız destek verdiklerini, üniversiteye girişteki haksızlığı sona erdirdiklerini, eğitim ve barınma orunlarının çözümlerinde önemli adımlar attıklarını vurgulayarak, şunları ekledi;
"Bilgiye sahip olan, bilgiyi üreten kullanan ülkeler bir adım öne geçiyor. artık top tüfek, tank değil, bilgi iş görüyor. Güç bilgidir. Onun için bilgi toplumu olma yolunda çok daha büyük gayret göstermemiz gerekiyor. Hükümet olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da siz gençlerin önünü açmaya devam edeceğiz. Türkiye'yi bilgi toplumuna dönüştürecek her projeye desteğimiz artarak devam ediyor. Sizlerin bir yandan kendinizi geliştirirken diğer yandan da siyasete aktif katılımlarınızı devam ettirmenizi istiyoruz. Hayatın en önemli gerçeklerinden sabır olduğunu unutmayın. Bu ülke sabırla sizin yetişmenizi, emaneti devralmanızı bekliyor. Sizden öncekiler bir çok zorluklarla yüzleşti, sayısız yanlılarla sınandılar. sizin ve sizden sonraki nesillerin bu tür yanlışlarla sınanmaması içni var gücümüzle çalışıyoruz. Artık Türkiye'de kaybolan yıllar, kayıp nesiller olmasın diye çalışıyoruz."