Başbakan Yıldırım: Atatürk Havalimanı'nda bayramın son günü Cumhuriyet tarihinin rekor uçak inişi ve kalkışı gerçekleşti (2)

Güncelleme Tarihi:

Başbakan Yıldırım: Atatürk Havalimanında bayramın son günü Cumhuriyet tarihinin rekor uçak inişi ve kalkışı gerçekleşti (2)
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 12, 2016 13:36

Başbakan Yıldırım: Atatürk Havalimanı'nda bayramın son günü Cumhuriyet tarihinin rekor uçak inişi ve kalkışı gerçekleşti (2)

Haberin Devamı

 Bahar DEMİREL-Nursima KESKİN / ANKARA, (DHA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, IŞİD'le mücadeleye ilişkin açıklamalarda bulunarak, "DEAŞ kurulmuş bir devlet değil; DEAŞ otorite boşluğundan çıkmış dini, inancı, kutsalı olmayan çapulcuların bir araya geldiği bir yapı. İnsanlığın baş belası bir yapı. Ellerindeki en modern silahlar nereden geldi? DEAŞ fabrika mı kurdu Irak çöllerinde? Bir yandan silahları sizden alacak, orada masum insanları katledecek bir yandan da bu örgüte karşı mücadele yapacağız. Aynı şeyi Kuzey Irak'ta, Kuzey Suriye'de maalesef PKK'ya yapıyorlar. PYD terör örgütü değilmiş. DEAŞ'a karşı koalisyon güçleriyle mücadele ediyormuş. Ne zamandan beri bir terör örgütünü yok etmek için bir başka terör örgütü yardım etmeye başladı? Bir terör örgütüyle bir başka terör örgütünü alt edemezsiniz" dedi.

"İSRAİL MUTABAKATIYLA İLGİLİ İLERİ GERİ LAFLAR EDENLER..."



Başbakan Binali Yıldırım, TBMM'deki AK Parti grup toplantısındaki konuşmasında, İsrail'le varılan mutabakatın faydalarını anlattı. Mutabakata yönelik eleştirilere de yanıt veren Başbakan Yıldırım, "İsrail'le ve kuzey komşumuz Rusya'yla ilişkilerimizi normale döndürdük. Şimdi İsrail mutabakatıyla ilgili ileri geri laflar edenler var. Biz eğer Gazze'de, Filistin'de perişanlık içerisinde dünyaya kapalı yaşayan kardeşlerimize bir faydamız olacaksa elbette mutabakata varız. Bundan sonra elektrik olmayan, alt yapısı bozulan, sağlık hizmetleri verilemeyen, sanayisi, iş hayatı durmuş o bölgelerin tekrar ayağa kalkmasında Türkiye başrolde olacak. Türkiye'nin liderliğinde bölgede şartlar normale dönecek ve sıkıntı yaşayan Filistinli kardeşlerimiz bir nefes alacak. Filistin davasını savunmak orada burada süslü laflar yapmakla olmaz. İcraatla olur. Ortaya birtakım eserler koymakla olur" ifadelerini kullandı.

"MUTABAKAT BU HAFTA MECLİS'E GELECEK"



İsrail'le varılan mutabakatın bu hafta Meclis onayına da sunulacağını açıklayan Yıldırım, "Önümüzdeki günlerde Gazze'ye elektrik sağlanması için Enerji Bakanlığımız harekete geçiyor. Bu mutabakat bu hafta içerisinde Meclis'e gelecek ve uluslararası ikili anlaşma olarak Meclis onayına sunulacak. Ümit ediyorum ki bu mutabakatla birlikte bölgede Filistinlilerin yaşamı çok daha iyi şartlara kavuşmuş olacak. İsrail'le uzun zamandan beri var olan anlaşmazlıklar da diplomatik sorunlar da bir ölçüde normalleşmiş olacak. Bundan sonra gerilimlerle, kavgalarla değil; bölgede dostluklarla bölgenin kalkınmasını, gelişmesini sağlamayı hedef alıyoruz. Bu anlayışımız sadece İsrail'le sınırlı kalmayacak. Bölge ülkeleriyle de dostluklarımızı kalıcı olarak geliştirme yönünde çabalarımız artarak devam edecek. Ama bu, şu demek değildir. Biz oradaki haklarımızdan vazgeçecek değiliz. Bölgemizin, ülkemizin menfaatini koruyarak, terörle mücadele konusunda hassasiyetimizi sürdürerek, dostluklarımızı artırmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

KURBAN BAYRAMI'NDA 'UZUN TATİL' MÜJDESİ



Ramazan Bayramı'nda 9 gün yapılan tatilin turizme katkısına değinen Yıldırım, Kurban Bayramı'nda da aynı şekilde uzun tatil yapılacağını bildirerek, "Benzer bir şey de Kurban Bayramı'nda inşallah olacak. Aynı durum Kurban Bayramı'nda da var. Ramazan Bayramı'nda bayramın sonu cuma günüydü. Birleştirdik. Kurban Bayramı'nda da bayramın evveli bayramla birleşiyor ve böylece bir uzun tatil daha yapacaksınız. Dolayısıyla milletvekillerimiz bayrama kadar sıkı çalışırsanız, Meclis üzerine düşen görevi yaparsa güzel bir bayramı da geçirme imkanı kendiliğinden gelmiş olur" dedi.

"İÇ TÜZÜĞÜN YAPILMASI KONUSUNDA PARTİLERİN DESTEĞİNİ BEKLİYORUZ"



Meclis çalışmaları üzerinden muhalefet partilerine çağrıda bulunan Başbakan Yıldırım, İç Tüzüğün değiştirilmesi konusunda da muhalefet partilerinden destek beklediklerini dile getirerek, şöyle konuştu: "Meclis'te işler istediğimiz hızda gitmiyor. Muhalefet partilerinin gayet tabi muhalefet yapmak gibi bir görevi var. Buna asla ve asla söyleyecek bir şeyimiz yok. Ancak istiyoruz ki Meclis'imiz daha verimli çalışsın. Zamanı daha etkin kullanalım. İç Tüzük'le ilgili artık bir şey yapmanın zamanı geldi ve geçti. Çünkü maalesef bu konuda kötü alışkanlıklar, İç Tüzüğün getirdiği imkanları amacı dışında kullanma aldı başını gitti. AK Parti grubu olarak bu hafta diğer siyasi parti gruplarına da İç Tüzük konusunda birlikte hareket etme ve İç Tüzüğün daha etkin bir hale getirilerek Meclis'in daha hızlı çalışmasını sağlayacak yeni bir İç Tüzüğün yapılması konusunda diğer partilerin katılımını ve desteğini bekliyoruz. Dostluk elimizi muhalefet partilerine de uzatıyoruz. Dostluğu muhalefetle de geliştirmeyi hedefliyoruz. Buradan bir çağrım var. Muhalefetinizi seçim öncesinde sahada istediğiniz kadar yapın. Ama seçimden sonra artık bırakın muhalefeti ülkemiz için ne yapabiliriz, buna kafa yoralım"

"CHP NİYE 'HAYIR' OYU VERDİ, ONUN CEVABINI VERSİN"



Varşova'da gerçekleştirilen NATO Liderler Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın verdiği 3 mesaja dikkat çeken Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Suriye meselesinin çözümsüz kalması sadece Türkiye ve bölge için değil; dünya barışı için en büyük tehdittir. Suriye krizi başta DEAŞ olmak üzere terör örgütlerinin eylemi için zemin oluşturmaktadır. Ana muhalefet partisi bizi DEAŞ'le ilgili soru yağmuruna tutuyor aklı sıra. Ben tek bir cevap veriyorum. 2013'te DEAŞ'a ve PKK'ya karşı Meclis'te karar alınırken, CHP niye 'hayır' oyu verdi? Onun cevabını versin önce. Kimin DEAŞ'a, PKK'ya müzahir olduğu Meclis'te yapılan oylamanın sonucunda belli. Onun cevabını versin de sonra bize terör örgütüyle ilgili suçlamalarda bulunsun. Her şey kayıtlarda"

"50 BİN 153 ŞÜPHELİYİ BÜTÜN DÜNYA ÜLKELERİNE BİLDİRDİK"



IŞİD'le mücadeleye ilişkin açıklamalarda bulunan Yıldırım, "Dünyanın DEAŞ örgütünden haberi yokken 2011 yılında Türkiye, El-Kaide'den sonra Irak işgalinden sonra dünyanın başının belası yeni bir örgütün doğduğunu bütün dünyaya duyurdu. Duyurmakla da kalmadık, 2013 yılında 50 bin 153 şüpheliyi bütün dünya ülkelerine bildirdik. Bunlarla ilgili seyahatlerde, giriş çıkışlarda dikkat edin; diye. Kaç ülkeye? 144 ülkeye. 3 bin 560 tane şüpheliyi yurt dışına deport ettik, bin 560 kişiyi de mahkemelere sevk ettik" dedi.

"TÜRKİYE'NİN TERÖRLE MÜCADELEDE NATO ÜYESİ OLARAK DESTEK ALMA HAKKI VAR"



Terörle mücadele üzerinden NATO üyesi ülkelere seslenen Yıldırım, "Senin teröristin kötüdür, benim teröristim iyidir; anlayışı sonunda en büyük belayı sizin başınıza açacak. Bunu artık dünyanın görme zamanı gelmiştir. NATO ülkeleri artık Cumhurbaşkanı'mızın da belirttiği gibi bu bölgelerdeki karışıklıklar, terör olaylarının tırmanmasına karşı çok daha duyarlı hareket etmek mecburiyetindedir. Türkiye'nin beka mücadelesinde, terörle mücadelesinde daha ciddi NATO üyesi olarak destek alma hakkı vardır. NATO, eğer bu sorumluluğunu bugün yerine getiremezse ileride Avrupa'yı çok daha büyük sorunların beklemekte olduğunu anlaması gerekir" ifadelerini kullandı.

"DEAŞ OTORİTE BOŞLUĞUNDAN ÇIKMIŞ, ÇAPULCULARIN BİR ARAYA GELDİĞİ YAPI"



IŞİD'in kurulmuş bir devlet olmadığını vurgulayan Başbakan Yıldırım, "Felaketin boyutlarını bütün insanlık, bütün ülkeler artık görmelidir. Şam'ın güvenliği Paris'in, Londra'nın güvenliği İstanbul'un güvenliğidir. Bağdat'ın güvenliği New York'un güvenliği kadar önemlidir. Bağdat eğer işgal edilmeseydi, bugün günah çıkartıyorlar 'Biz bunu yanlış yaptık', bunun faydası var mı? Bir ulus yok olduktan sonra şimdi eski İngiltere Başbakanı günah çıkartıyor. Irak'ın işgal acısını yaşamasaydı insanlık, bugün DEAŞ diye bir örgüt olmayacaktı. DEAŞ kurulmuş bir devlet değil, DEAŞ otorite boşluğundan çıkmış dini, inancı, kutsalı olmayan çapulcuların bir araya geldiği bir yapı. İnsanlığın baş belası bir yapı. Peki DEAŞ'la mücadele edelim, güzel. Ellerindeki en modern silahlar nereden geldi? DEAŞ fabrika mı kurdu Irak çöllerinde? Bir yandan silahları sizden alacak, orada masum insanları katledecek bir yandan da bu örgüte karşı mücadele yapacağız" diye konuştu.

"BİR TERÖR ÖRGÜTÜYLE BİR BAŞKA TERÖR ÖRGÜTÜNÜ ALT EDEMEZSİNİZ"



Batı ülkelerine terör örgütlerine yönelik tutumları üzerinden seslenen Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aynı şeyi Kuzey Irak'ta, Kuzey Suriye'de maalesef PKK'ya yapıyorlar. PYD terör örgütü değilmiş. Neymiş efendim? DEAŞ'a karşı koalisyon güçleriyle mücadele ediyormuş. Ne zamandan beri bir terör örgütünü yok etmek için bir başka terör örgütü yardım etmeye başladı? Bu yanlış anlayıştan, bu sakat görüşten dostlarımızın bir an önce vazgeçmesini bekliyoruz. Bir terör örgütüyle bir başka terör örgütünü alt edemezsiniz. Etseniz de o terör örgütü bu sefer sizin başınıza bela olur"

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!