Güncelleme Tarihi:
Kömür İşletmeleri AŞ. (KİAŞ) Nallıhan Çayırhan Maden İşletme Müdürlüğü’ne bağlı ocakta çalışan madenciler, depremin olduğu gün madene inmişlerdi. Yıkımın boyutunun büyüklüğü netleşmeye başlayınca gece mesaisinden çıkıp evlerine bile uğramadan askeri uçakla Etimesgut Havaalanı’ndan bölgeye gittiler. Nallıhan’dan üç farklı kente toplamda 804 madenci gitti. Hepsi de gönüllü olarak giden madenciler 100’den fazla canlının enkazdan kurtarılmasını sağladılar. Baretli kahramanların kurtardıkları arasında Kahramanmaraş’taki enkazdan 11 gün sonra canlı çıkarılan 17 yaşındaki Aleyna Ölmez de vardı. Afet bölgesine giden madenciler, ocaklarda tavan göçüklerini önledikleri domuz damı kurarak enkaz altında ilerledi. Deprem bölgesine gidip onlarca cana el uzatan Ankaralı madencilerden bazıları yaşadıklarını Hürriyet Ankara’ya anlattı.
100’E YAKIN KİŞİYİ CANLI ÇIKARDILAR
KİAŞ Çayırhan İşletmeler Müdürü Faik Ustabaş ilk günkü koordinasyonla ilgili şunları söyledi: “6 Şubat sabah evden çıkarken kızım, ‘Baba, Türkiye’nin yüzde 15’i depremi yaşamış, yıkılmış’ dedi. İlk bilgiyi alınca saat 08.30’da 25 kişilik bir tahliye ekibi hazırladık ekipmanlarıyla beraber ilk 25 kişiyi Etimesgut Havalimanı’ndan askeri uçakla Gaziantep İslahiye’ye gönderdik. O günün akşamında 200 kişi gitti. Ertesi gün sabah 500 kişi de ocaktan çıkarak askeri uçakla bölgeye ulaştı. 24 saatte 754 kişiyi oraya intikal ettirdik. 50 kişi de lojistik destek için gitti. Gaziantep İslahiye’de 25 kişi, Adıyaman’da 440 kişi geri kalan da Kahramanmaraş’ta çalıştı. Öncelikli olarak canlı üzerine arama kurtarma çalışmaları yaptılar. Cenazeleri de çıkarıp teslim ettiler. Madenci arkadaşlarımız 100’e yakın kişiyi canlı çıkardı. 130 kişilik bir grup orada duruyor geri kalanı döndü. 6 Şubat’tan bu yana madeni durdurmuştuk. Sadece nöbetçi ekipler vardı ocak kontrolüne gidiyorlardı. Gelen arkadaşlarımızı yevmiyelerini de kesmeyerek idari izinli sayıp üç gün daha dinledireceğiz sonra işlerine başlatacağız. Kahraman arkadaşlarımızla gurur duyuyoruz.”
CAN KURTARMAK EN BÜYÜK MUTLULUK
Nedret Altunbaş: “Ankara’da 8 yıldır madende çalışıyorum. Daha önce de Zonguldak’ta çalışıyordum. Depremin ardından bölgeye gittiğimizde büyük bir acı ve çaresizlikle karşılaştık. İnsanlar enkaz başında bekliyorlardı. Ekipler olmayınca ellerinden bir şey gelmiyor. Biz ulaştığımızda hemen müdahale için enkazların başına gittik. Yaralıları hızla çıkardık. Bu anlatılmaz yaşanır çok felaket bir şeydi. Annesinin koynunda babasının kucağında vefat eden bebekleri, çocukları görünce de aşırı üzüldük. 62 saat sonra 12 yaşında bir genç kardeşimizi de kurtardık. En büyük mutluluk can kurtarmak. Büyük felaketin içinde bir cana el uzatabildiysek ne mutlu bize.”
UYKUDUR, YEMEKTİR HİÇ DÜŞÜNMEDİK
Sinan Yılmaz: “Gece yola çıktık olayın ikinci günü Adıyaman’daydık. Enkazların başına yönlendirildik. Çok aşırı kalabalıklar vardı. Ekip olarak yönlendirildik enkazlara gittik. Kurtarabilmek için canla başla çalıştık. Uykudur, yemektir bunları hiç düşünmedik. Bir oto yıkamanın köşesindeki kulübede kaldık. Bunu hiç dert etmedik önceliğimiz enkaz altındaki canlar oldu. 24 saat dönüşümlü çalıştık. Enkazın başını hiç bırakmadık her an birisi çıkabilir diye çalıştık. Kurtardığımız kişiyi çıkarmanın mutluluğu, gururu başkaydı. Kurtardıklarımızın yakınları bizi çok duygulandırıyordu. Ailesinden 10 kişi ölmüş ama bir tanesinin sesi geliyor ve bunu sizden kurtarmanızı istiyor. Bu durum anlatılamaz. Evi hasar görmüş, yıkılmış utanıp bir bardak suyu alamayan yemeği almaktan çekinen depremzedeleri görünce üzülüyordum. Her şey çok farklıydı. Soğukta kalan çocukların çaresiz bakışları vardı. Bir battaniye bile gerçekten çok önemliydi orada.”
GECE VARDİYADAN ÇIKTIK EVE UĞRAMADIK
Ali Baş: “Gündüz 4-12 vardiyasına girdik gece vardiyadan çıktık hiç evimize uğramadık. Müdürümüz Faik bey ‘deprem bölgesine gidilmesi gerekiyor’ dedik biz hemen isimlerimizi yazdırdık yola çıktık. Herkes gönüllü olarak oraya koştu. Acı dolu bir durum vardı. Maden ekibi olarak elimizden geleni yapmaya çalıştık. Televizyonda ilk gördüğüm görüntü ile gittiğimdeki görüntüler bambaşkaydı. Acılar büyüktü. Anlatılmaz, gidip görülmeyince anlaşılmıyor. Bu benim ilk deprem deneyimimdi. İnşallah bir daha böyle bir felaket yaşamayız görmeyiz. Domuz damı kullandık. Ekip başımız Veli Usta vardı. Onunla domuz damını beraber yapıyorduk. Bir istirahat anımızda da yanımıza yaşlı bir amca geldi. Oğlu iki sene önce vefat etmiş. Depremde gelini ve torunları vefat etmişti. Amca ağlayarak, ‘Üç tane yetime bakıyordum şimdi yetim ben kaldım’ diyordu. Elinde bir değneğiyle kalmış ‘keşke ben de ölseydim’ diyordu. O amcayı hiçbir zaman unutmayacağım.”
ALKIŞLARLA KARŞILANDILAR
Deprem bölgelerinden Nallıhan’a dönüş yapan kahraman madenciler, Nallıhan Belediye Başkanı İsmail Öntaş ve yöneticiler tarafından alkışlarla karşılandı. Başkan Öntaş, “Gösterdiğiniz olağanüstü çaba ve gayretten ötürü sizlere minnettarız. Hoş geldiniz kahramanlar” dedi.