Barajda su azalıyor arıtmaya dikkat edin
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Eylül 29, 2007 00:00
Barajlardaki su seviyesi düşmeye devam ederken, üniversiteden belediyeye önemli bir uyarı geldi. Hacettepeli Prof. Güler, "Su seviyesindeki azalmayla birlikte baraj sularındaki kirleten oranı artar. Bu artma, arıtım tesisinin süzme ve arıtım kapasitesini zorlarken, arıtım etkinliğini giderek düşürür" dedi.
YAŞANAN kuraklık nedeniyle Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlerdeki içme suyu sağlayan barajlarda su seviyelerinin düşmesinin bazı sağlık risklerini beraberinde getirebileceği bildirildi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çağatay Güler, Ankara ve İstanbul başta olmak üzere bir çok şehre içme suyu sağlayan barajlardaki su seviyelerinin azalmasının halk sağlığı açısından tehlikeler oluşturabileceği uyarısında bulundu.
Barajlarda yapılan arıtmadan sonra çıkan çamurun tekrar buradaki su kitlesine ilave edildiğini, bu nedenle su seviyesindeki azalmayla birlikte baraj sularındaki kirleten oranının daha da arttığını anlatan Güler, "Bu artma, arıtım tesisinin süzme ve arıtım kapasitesini zorlarken, arıtım etkinliğini giderek düşürür" dedi.
EN TEHLİKELİSİ AĞIR METALLER
Bu durumun içme suyundaki kirletici madde oranının artmasına yol açtığına dikkati çeken Güler, "Bunlardan en tehlikelileri ağır metaller, zehirli böcek ve bitki ilaçlarıdır" dedi. Su kütlesi fazlayken dip çamurundaki kirleticilerin dengelenmesinin biraz daha kolay olduğunu, çökelmenin bir oranda bazı kirleticileri dip çamuruna bağladığını kaydeden Güler, "Barajlardaki su kütlesi azaldığında bu dengelenme ve bağlanma etkinliği ortadan kalkar. Bu da arıtılacak sudaki kirleticilerin artmasını kolaylaştırır" diye konuştu.
DAHA SIK TAHLİL YAPIN
Dip çamuruna bağlanmadaki dengesizliğin su kütlesindeki kirletici maddelerin oranında önemli oynamalara sebep olacağını belirten Güler, "Bu oynamalar arıtma sisteminin süzme kapasitesini daha da zorlar. Tesisten çıkan suda süzülmemiş kirletici miktarı değişik zamanlarda çok tehlikeli boyutlara çıkabilir" uyarısını dile getirdi.
Bütün bunlar göz önüne alındığında, suda ağır metal ve böcek ilacı konsantrasyonunda çok büyük artma olacağına dikkati çeken Güler, alışılagelen aralarla yapılan su tetkiklerinin bu oynamalar nedeniyle gerçek değerleri vermeyebileceğini bildirdi. Güler, "Bu nedenle su tahlillerinin daha sık aralıklarla yapılması gerekir" dedi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çağatay Güler, Ankara ve İstanbul başta olmak üzere bir çok şehre içme suyu sağlayan barajlardaki su seviyelerinin azalmasının halk sağlığı açısından tehlikeler oluşturabileceği uyarısında bulundu.
Barajlarda yapılan arıtmadan sonra çıkan çamurun tekrar buradaki su kitlesine ilave edildiğini, bu nedenle su seviyesindeki azalmayla birlikte baraj sularındaki kirleten oranının daha da arttığını anlatan Güler, "Bu artma, arıtım tesisinin süzme ve arıtım kapasitesini zorlarken, arıtım etkinliğini giderek düşürür" dedi.
EN TEHLİKELİSİ AĞIR METALLER
Bu durumun içme suyundaki kirletici madde oranının artmasına yol açtığına dikkati çeken Güler, "Bunlardan en tehlikelileri ağır metaller, zehirli böcek ve bitki ilaçlarıdır" dedi. Su kütlesi fazlayken dip çamurundaki kirleticilerin dengelenmesinin biraz daha kolay olduğunu, çökelmenin bir oranda bazı kirleticileri dip çamuruna bağladığını kaydeden Güler, "Barajlardaki su kütlesi azaldığında bu dengelenme ve bağlanma etkinliği ortadan kalkar. Bu da arıtılacak sudaki kirleticilerin artmasını kolaylaştırır" diye konuştu.
DAHA SIK TAHLİL YAPIN
Dip çamuruna bağlanmadaki dengesizliğin su kütlesindeki kirletici maddelerin oranında önemli oynamalara sebep olacağını belirten Güler, "Bu oynamalar arıtma sisteminin süzme kapasitesini daha da zorlar. Tesisten çıkan suda süzülmemiş kirletici miktarı değişik zamanlarda çok tehlikeli boyutlara çıkabilir" uyarısını dile getirdi.
Bütün bunlar göz önüne alındığında, suda ağır metal ve böcek ilacı konsantrasyonunda çok büyük artma olacağına dikkati çeken Güler, alışılagelen aralarla yapılan su tetkiklerinin bu oynamalar nedeniyle gerçek değerleri vermeyebileceğini bildirdi. Güler, "Bu nedenle su tahlillerinin daha sık aralıklarla yapılması gerekir" dedi.