Bakan Kurum: Kanal İstanbul projesinde yatay mimari esas alınacak

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Kasım 21, 2018 16:11

Bakan Kurum: Kanal İstanbul projesinde yatay mimari esas alınacak

Haberin Devamı

Nursima ÖZONUR/ ANKARA, (DHA)- ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kanal İstanbul projesine ilişkin, "Kanal İstanbul projesinin hayata geçirilmesi amacıyla alanın doğal, tarihi ve kültürel değerleri gözetilerek hazırlanacak imar planları ile yeni şehircilik vizyonuna uygun yaşam alanları inşa edilecektir. Kanal İstanbul projesinde yatay mimari esas alınacak, insan ölçeğinde, kadim değerlerini koruyan çevre dostu ve aynı zamanda afet riskini bertaraf eden sağlıklı ve güvenli yaşam alanları planlanacaktır" dedi.
​Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bakanlığının 2019 yılı sunumunu yaptı. Murat Kurum, 2019 yılı bütçe teklifinde bakanlığa 2 milyar 573 milyon 286 bin TL, bağlı kuruluşları Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü bütçesinin ise 1 milyar 113 milyon 861 bin TL belirlendiğini bildirdi.
'SIFIR ATIK PROJESİYLE YILLIK 20 MİLYAR TL KAZANÇ HEDEFLENMEKTE'
Bakan Kurum, 2017 yılında hayata geçirilen Sıfır Atık Projesi’nin 8 bin 668 kurum binasında uygulandığını kaydederek 16 aylık süreçte 179 ton atığın toplanarak ekonomiye kazandırıldığını söyledi. Murat Kurum, Sıfır Atık Projesi’nin 2023 yılında tamamen hayata geçirilmesiyle birlikte yıllık 20 milyar TL  ekonomik kazanç hedeflendiğini vurgulayarak şunları söyledi:
"Bu durum aynı zamanda, başta doğal kaynakların tükenmesi ve iklim değişikliği gibi hususlar olmak üzere tüm canlıları tehdit edecek boyutlara varan hava, su ve toprak kirliliğine neden olmaktadır. Gelecek nesillere temiz ve gelişmiş bir ülke ile yaşanabilir bir dünya bırakmak amacıyla bakanlığımızca 2017 yılında Sıfır Atık Projesi başlatılmıştır. Proje ile israfın önlenmesi, kaynakların daha verimli kullanılması, atık oluşum sebeplerinin gözden geçirilerek atık oluşumunun engellenmesi veya minimize edilmesi, atığın oluşması durumunda ise kaynağında ayrı toplanması ve geri kazanımının sağlanması hedeflenmektedir.
2017 yılında ilk defa Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve Bakanlığımızda hayata geçirilen proje bugün artık 8 bin 668 kurum binasında uygulanmaya başlanmıştır. 2023’e kadar tüm ülkede sıfır atık sisteminin kurulumu tamamlanacaktır. Sıfır Atık Projesiyle; çevresel, ekonomik sosyal açıdan önemli kazanımlar elde edilecektir. Uygulamanın 2023 yılında tamamen hayata geçirilmesiyle birlikte yıllık 20 milyar TL’lik bir ekonomik kazanç hedeflenmektedir. Ayrıca, toplanan atıkların işlenmesi, geri kazanılması sonucu sanayimizde ve hizmet alanlarında gerçekleşecek yatırımlarla ciddi anlamda istihdam oluşması ve 2023 yılına kadar bu alanda 100 bin kişiye doğrudan istihdam sağlanacağını öngörmekteyiz. Sıfır Atık Projesi’nin Bakanlığımızda uygulanmaya başladığı 16 aylık süreçte 179 ton atık ayrı toplanarak ekonomiye kazandırılmıştır. Atık toplama maliyetlerinin yüksek olması ve yerel yönetimlerin atık yönetimine ayırdıkları bütçe payının yetersizliği nedeniyle etkin kaynakta ayrı toplama sisteminin oluşturulamaması geri kazanılabilir atıkların ekonomiye kazandırma sürecini olumsuz etkilemektedir."
'POŞETLERİN SATILMASI İLE EKONOMİYE KAZANÇ SAĞLANMASI HEDEFLENMEKTEDİR'
Bakan Murat Kurum, plastik poşetlerin parayla satılmasına ilişkin hazırlanan yasal düzenlemeyi anımsatarak buradaki amacın geri kazanım imkanı düşük ve çevresel kirliliğe neden olan plastik poşetlerin kullanımının azaltılması olduğunu söyledi.
Murat Kurum şöyle konuştu:
"Başta içecek ambalajları olmak üzere ambalaj atıklarının etkin bir şekilde toplanabilmesi için zorunlu depozitoya tabi olmaları konularında düzenleme yapılmıştır. Sıfır atık uygulamasına geçen yerlere, sıfır atık yönetim sisteminin etkin bir şekilde uygulanması için teşvik düzenlemesi de öngörülmektedir. Geri kazanım imkanı düşük ve çevresel kirliliğe neden olan plastik poşetlerin kullanımının azaltılması amacıyla plastik alışveriş poşetlerinin tüketiciye ücretli verilmesi yönünde düzenleme yapılmaktadır. Plastik poşetlerin satılması ile kaynakların verimli kullanılması ve ekonomiye kazanç sağlanması hedeflenmektedir. Ayrıca, sıfır atık yönetim sisteminin kurulmasına ve bu yerlere sıfır atık belgesi verilmesine ilişkin usul ve esasları düzenleyen Sıfır Atık Yönetmelik Taslağı hazırlanmıştır. Bunları başardığımızda 2023 yılında evsel atık geri kazanım oranımızı en az yüzde 35 seviyesine çıkartacağız."
'2023 YILINDA HİÇBİR ATIKSU ARITILMADAN DOĞAYA DEŞARJ EDİLMEYECEKTİR'
Bakan Kurum, sıfır atık projesi kapsamında belediyelere verilecek desteğe ilişkin şunları söyledi:
"Söz konusu proje kapsamında 2023 yılına kadar belediyelere toplam 2 milyar 145 milyon TL tutarında destek sağlanması planlanmaktadır. Tehlikeli atık geri kazanım tesisi 2003 yılında 18 iken, 2018 yılı itibariyle 468’e ulaşmıştır. Ülkemizde kurulu bulunan 58 adet sterilizasyon tesisi ve 3 adet yakma tesisi ile 81 ilde tıbbi atığın güvenli yönetimi sağlanmaktadır. Atık suların arıtılarak alıcı ortama verilmesi çevre kirliliğinin önlenmesi ve sınırlı olan su kaynaklarımızın korunması açısından son derece önemlidir. 2002 yılında belediye nüfusunun yüzde 35'ine atık su arıtma hizmeti verilirken, 2018 yılında bu oran yüzde 85,5’e ulaşmıştır. 2023 yılında ise, hiçbir atık su arıtılmadan doğaya deşarj edilmeyecektir."
'MAVİ BAYRAKLI PLAJ SAYISINDA HEDEFİMİZ DÜNYA BİRİNCİLİĞİ'
Bakan Murat Kurum, mavi bayraklı plaj sayısında, hedefin dünya birinciliği olduğunu vurgulayarak gürültü bariyeri yapımı için destek verileceğini bildirdi. Murat Kurum, çevre kirliliğinin önlenmesi amacıyla vatandaşların şikayetlerini dikkate alarak denetimler gerçekleştirdiklerini kaydederek şunları ifade etti:
"Temiz denizlerimizin bir göstergesi olan mavi bayraklı plaj sayısı 2002 yılında 151 iken, 2018 yılında 459 ‘e ulaşmıştır. Bu alanda hedefimiz dünya birinciliği.  2018 yılı sonuna kadar 21 ilin ve 2019 yılı sonuna kadar da 20 ilin gürültü haritaları hazırlanmış olacaktır. Ulaşımdan kaynaklanan gürültüye maruz kalan kişilerin yaşam kalitesini arttırmak amacıyla önümüzdeki 5 yılda 60 bin metrekarelik gürültü bariyeri yapımı için destek verilecektir. Çevre kirliliğinin önlenmesi amacıyla ülke genelinde vatandaşlarımızın şikâyetlerini de dikkate alarak 2018 yılının ilk 9 ayında 33 bin 830 tesise denetim gerçekleştirdik.
Ayrıca, daha riskli tesislerin daha sık denetlenmesine dayalı risk odaklı denetim çalışmasına başladık, şu anda 34 ilimizde uygulamaktayız."
'KIZILIRMAK KUŞ CENNETİ'NİN UNESCO KALICI LİSTESİNE ALINMASINI İSTİYORUZ'
Bakan Kurum, Türkiye'de 8 adet Temiz Hava Merkezi bulunduğunu anımsatarak, "İstanbul, Samsun, İzmir, Konya, Erzurum, Adana ve Ankara illerindeki merkezlerin kurulumu tamamlanmış olup, Diyarbakır’da kurulum çalışmaları devam etmektedir. Büyük sanayi tesislerinden 289 tesis ve bu tesislere ait 655 baca sürekli ölçüm sistemi ile 7/24 gerçek zamanlı olarak izlenmektedir. Kızılırmak Deltası Sulak Alan ve Kuş Cenneti’nin UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesine dahil edilmesi talebimiz Azerbaycan'da Temmuz 2019 yılında yapılacak oturumda karara bağlanacaktır. Nesli tehdit ve tehlike altında olan tür ve habitatlarının korunması ve izlenmesi çalışmaları kapsamında; deniz kaplumbağalarının korunması ve izlenmesi çalışmaları yapılmaktadır. 2018 yılında 110 bin yavru kaplumbağa denize ulaşmıştır" diye konuştu. 
'BETON İMALATLARINDAN ALINAN NUMUNELER ÇİP SİSTEMİ İLE İZLENECEK' 
Bakan Kurum, Yapı Denetim Kanunu kapsamında 453 bin işe ait 845 milyon metrekare alanın denetiminin yapıldığını açıklayarak şöyle dedi:
"Yapı Denetim Kanunu kapsamında; 453 bin adet işe ait olmak üzere toplam 845 milyon metrekare  inşaat alanının denetimi yapılmıştır. Bakanlığımızca bugüne kadar 46 bin 701 adet özel sektöre ait şantiyenin denetimi de gerçekleştirilmiştir. Yapılan denetimler sonucunda 263 adet yapı denetim kuruluşunun belgesi iptal edilmiştir. Bu kapsamda, inşa edilecek yapılardaki beton imalatlarından alınan numunelerin çip sistemi ile etiketlenerek izlenmesi ve beton deney sonuçlarının laboratuvar ortamından anlık olarak alınabilmesine yönelik pilot çalışmalar tamamlanmıştır."
'KANAL İSTANBUL PROJESİNDE YATAY MİMARİ ESAS ALINACAK'
Bakan Kurum, Kanal İstanbul'un mimarisine ilişkin şunları söyledi:
"İstanbul İli Avrupa Yakasında Kanal İstanbul Projesi adı altında planlama çalışmaları bakanlığımızca sürdürülmektedir. Kanal İstanbul projesinin hayata geçirilmesi amacıyla alanın doğal, tarihi ve kültürel değerleri gözetilerek hazırlanacak imar planları ile yeni şehircilik vizyonuna uygun yaşam alanları inşa edilecektir. Kanal İstanbul projesinde yatay mimari esas alınacak, insan ölçeğinde, kadim değerlerini koruyan çevre dostu ve aynı zamanda afet riskini bertaraf eden sağlıklı ve güvenli yaşam alanları planlanacaktır."
'592 BİN ADET KONUT VE İŞYERİNİ 'RİSKLİ YAPI' STATÜSÜNDE YENİLİYORUZ'
Bakan Kurum, Türkiye'de son 100 yılda  56 deprem meydana geldiğini hatırlatarak "Ülkemiz nüfusunun yüzde 71’i, topraklarımızın ise yüzde 66’sı 1 ve 2'nci derece deprem kuşağında bulunmaktadır. Son 100 yılda ülkemizde şiddeti 6 ve üzerinde olan 56 tane deprem olmuştur. Bu depremlerde çok ağır can ve mal kayıpları yaşanmıştır. Ülke genelinde 592 bin adet konut ve işyerini ‘Riskli Yapı’ statüsünde yeniliyoruz. Bunlardan 442 bin adet bağımsız bölümün yıkımı sağlanmıştır  Bu çalışma ile önceliklendirme yapılacak, süreç belirlenecek; planlamasıyla, tasarımıyla, siluetiyle, finansmanıyla ve sosyal boyutuyla bütüncül ve sağlıklı bir gelişimin önü açılmış olacaktır. Bugüne kadar riskli yapı kira yardımı olarak 253 bin 581 hak sahibine 2 milyar 520 milyon TL, riskli alan kira yardımı olarak 41 bin 200 hak sahibine 516 milyon TL olmak üzere, toplamda 3 milyar 36 milyon TL kira yardımı yapılmıştır."
'TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ÇIKARDIĞI OLAYLARDA 70 BİNE BİRİM ZARAR GÖRMÜŞTÜR'
Bakan Kurum,  terör örgütünün  Diyarbakır-Sur’da, Şırnak-Merkez-Cizre, Silopi ve İdil’de, Mardin-Nusaybin’de ve Hakkâri-Yüksekova’da çıkardığı olaylar sonucu yaklaşık 25 bini ağır hasarlı ve yıkık olmak üzere 70 bine yakın bağımsız birimin zarar gördüğünü söyledi. 
'TURİZM TESİS SÜRELERİNİN 49 YILA UZATILABİLMESİNE İMKAN SAĞLADIK'
Bakar Kurum, turizm sektörünün desteklenmesine ilişkin çalışmalarının devam ettiğini ifade ederek, "Bugüne kadar yatırımcılara tahsis edilen hazine taşınmazları üzerinde; 540 adet otel, tatil köyü, günübirlik tesis, golf tesisi ile 52 adet yat limanı ve yat çekek yeri inşa edilmiştir. Turizm sektörünün desteklenmesi amacıyla yaptığımız düzenleme ile turizm tesis sürelerinin yararlanma bedeli alınmak suretiyle 49 yıla uzatılabilmesine imkan sağladık. Son başvuruların tarihi 5 Aralık 2018 olan bu düzenlemeye ilişkin başvurularının alınması ve tesis sürelerinin uzatılmasına yönelik çalışmalara devam edilmektedir" dedi. 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!