Güncelleme Tarihi:
ANKARA, (DHA) - MİLLİ Savunma Bakanı Fikri Işık, Manisa 1'inci Er Eğitim Tugayı'ndaki zehirlenme vakalarıyla ilgili "Yemek yiyen 5 bin 470 askerimizden 617'sinin etkilendiği ve bunlardan da 372 askerimizin hastanelere veya kışlanın revirine sevk edildiğini biliyoruz. Şu an itibarıyla, dün akşamki olaydan dolayı hayati tehlikesi olan hiçbir askerimiz yok. İşin ilginç yanı şu. Hiç yemek yemediği halde etkilenen askerimiz var, sadece çorba ve cacık yediği halde etkilenen askerimiz var, bunun yanında, çorba, tavuk eti, pilav, cacık ve tatlı yediği hâlde etkilenen askerimiz de var. Sadece olayı bir yemekten dolayı zehirlenme vakası olarak değerlendirmiyoruz, bunu da içinde barındıran ama tüm ihtimalleri de hesaba katan bir çalışmayı yürütüyoruz" dedi.
Milli Savunma Bakanı Işık, Meclis Genel Kurulu'nda söz alarak, Manisa'daki asker zehirlenme vakalarıyla ilgili Genel Kurulu bilgilendirdi. Tugayda 23 Mayıs günü yaşanan ilk zehirlenme olayından bugüne yoğun bakımda tedavisi devam eden Burhan Güvenel isimli askerin hayati tehlikesinin olmadığını belirten Bakan Işık, şunları söyledi:
"Manisa 1. Er Eğitim Tugayındaki özellikle ilk zehirlenme vakası 23 Mayıs 2017 tarihinde akşam yemeğinde görüldü. Bu yemekte toplam 5.820 askerimizden 1.047'sinin yediği yemekten etkilendiğini biliyoruz. Bu 1.047 askerimizin 209'u hastanelere sevk edildi. Hastanelere sevk edilen bu askerlerimizden Hüsnü Özel hayatını kaybetti. Hayatını kaybetme sebebi, ölüm sebebi henüz otopsi raporu kesinleşmediği için resmî olarak açıklanmamakta; otopsi raporu bekleniyor, otopsi raporu geldikten sonra kesin ölüm sebebi ortaya çıkmış olacak. Bunun dışında, Burhan Güvenel, yoğun bakımda olan askerimiz, onun da tedavisi devam ediyor. Dün gece itibarıyla aldığım bilgi, askerimizin hayati tehlikesinin olmadığı yönünde. Olayın hemen ardından gerek idari gerekse adli tahkikat başlatıldı. Yapılan incelemeler sonunda, o gün akşam yemeğinde verilen hindi etinde salmonella bakterisi tespit edildi. Bunun üzerine, bu teşhisten, tespitten hemen sonra firmanın yemek ihalesinin feshedilmesi süreci başlatıldı ve bu sürecin sonucunda, fesih yazısı 16 Haziran 2017 Cuma günü 191 sayılı Belge'yle Bakanlığımızdan hem ihaleyi yapan Ankara Bölge Tedarik Başkanlığına hem de gerekli tedbirlerin alınması için daha önceden de bilgilendirilen birlik komutanlığımıza gönderildi. Bu vakadan hemen sonra da birlikteki yemek kontrol teşkilatı mensuplarının tamamı da değiştirildi"
"HAYATİ TEHLİKESİ OLAN HİÇBİR ASKERİMİZ YOK"
Dün akşam Batı Kışla'da, akşam yemeği yiyen 5 bin 470 askerden 617'sinin yemekten etkilendiğini ve 372 askerin çeşitli hastanelere ve kışlanın revirine kaldırıldığını bildiren Işık, şöyle konuştu:
"Bu olaydan sonra, 16 Haziran 2017'de aynı kışlada bu defa 69 askerimizin şikâyeti oldu ve bu askerlerimiz hemen müşahede altına alındı. Dikkat çekici olan, bu 69 askerimizden 62'sinin aynı bölükten olması. Bu, aynı bölükten olma durumu, vakanın sadece yemekten dolayı zehirlenmeyle ilgili olmayabileceğini, başka dış etkenlerin de olabileceği ihtimalini ortaya çıkardı ve bu konuda da araştırmalarımızı özellikle sürdürüyoruz. 17 Haziran 2017 saat 19.00 civarında verilen akşam yemeğinde yani dün akşam Batı Kışla'da bu defa benzer bir olayla karşılaştık. Bu olayda yemek yiyen 5.470 askerimizden 617'sinin etkilendiği ve bunlardan da 372 askerimizin hastanelere veya kışlanın revirine sevk edildiğini biliyoruz. Şu an itibarıyla, dün akşamki olaydan dolayı hayati tehlikesi olan hiçbir askerimiz yok, Allah'a hamdolsun, yoğun bakımda olan hiçbir askerimiz de yok, sadece tedbir amaçlı müşahede altında tutulan 24 askerimiz var"
"ÇORBA VE CACIK YEDİĞİ HALDE ETKİLENEN ASKERİMİZ VAR"
Ailelerin endişelerini gidermek için açıklama yaptığını dile getiren Işık, hiç yemek yemediği halde etkilenen askerle sadece çorba ve cacık yediği halde etkilenen asker olduğunu da belirtti. Bakan Işık, şunları kaydetti:
"Şu anda 24 askerimiz tedbir amaçlı müşahede altında. Bu askerlerimizin de gün içerisinde hastaneden taburcu edilmelerini bekliyoruz. Tabii, dün akşam olayı haber alır almaz biz hemen gerekli hazırlıklarımızı yaptık ve Kara Kuvvetleri Komutanımızla birlikte Manisa'ya hareket ettik. Bu arada, birliğin bağlı olduğu EDOK Komutanımız da doktorlardan ve diğer askerî zevattan oluşan bir ekiple hemen bölgeye hareket etti. Biz de bölgeye ulaşır ulaşmaz hemen hastanede askerlerimizi ziyarete gittik, askerlerimize hem geçmiş olsun dileğinde bulunduk hem de olayın nasıl cereyan ettiğini askerlerimizden bizzat dinledik. İşin ilginç yanı şu: Hiç yemek yemediği hâlde etkilenen askerimiz var, sadece çorba ve cacık yediği hâlde etkilenen askerimiz var, bunun yanında, çorba, tavuk eti, pilav, cacık ve tatlı yediği hâlde etkilenen askerimiz de var. Bu askerlerimizin ifadesi ve daha sonra oradaki hem doktorlar hem de ilgili tüm yetkililerden aldığımız bilgi dâhilinde hiçbir ihtimalin dışlanmadan her türlü çalışmanın yapılmasının gerekliliği kanaatine vardık ve şu anda çalışmalarımızı özellikle bu yönde de sürdürüyoruz. Sadece olayı bir yemekten dolayı zehirlenme vakası olarak değerlendirmiyoruz, bunu da içinde barındıran ama tüm ihtimalleri de hesaba katan bir çalışmayı yürütüyoruz"
"15 DOKTORU VE 51 SAĞLIK PERSONELİNİ KIŞLAYA GÖNDERDİK"
Olayın ardından sağlık personellerinin olağanüstü bir gayretle çalıştığını vurgulayan Işık, "Olay olur olmaz Sağlık Bakanlığımız hemen kışlaya 2 tane UMKE çadırı kurdu ve bir de sahra çadırı kurdu, burada askerlerimizle ilgili ilk müdahaleler hemen yapıldı. Kışlamızda o anda bulunan 3 askerî tabibimiz 14 hemşiremiz ve 7 yardımcı sağlık personelimize ilaveten Sağlık Bakanlığımız acilen 15 doktoru ve 51 sağlık personelini kışlaya göndererek olaylara hızlıca müdahale etti. Ben bu vesileyle gerçekten 23 Mayıstan beri bu noktada çok büyük bir hassasiyetle Manisa'daki hastanelerimizde görev yapan doktorlarımıza, hemşirelerimize ve diğer sağlık görevlilerimize gerçekten teşekkür ediyorum. Olağanüstü bir gayretle çalışıyorlar, ben dün gece bizzat hastanede de gördüm, arkadaşlarımız fedakârca hiçbir gaile olmadan bu hizmeti sunuyorlar. Bunun yanında Sağlık Bakanımıza, Sağlık Bakanlığımıza, bütün personeline, oradaki AFAD yetkililerimize, valimize ve ilgili tüm arkadaşlarımıza da bu olaylarda gösterdikleri hassasiyetten dolayı teşekkür ediyorum" dedi.
"3 OLAY BAZI TEDBİRLERİ HEMEN DEVREYE SOKMAMIZI GEREKTİRDİ"
Milli Savunma Bakanı Işık, şöyle devam etti: "Bu 23 Mayıstan itibaren yaşadığımız 2 tanesi gerçekten hepimizi çok ciddi derecede endişelendiren ve on altısındaki yemekten olmadığını düşündüğümüz zehirlenme vakasıyla birlikte bu 3 olay bizim bazı tedbirleri hemen devreye sokmamızı gerektirdi. Bir kere, cuma günü yani bu son olay olmadan önce ilgili firmanın -gelen raporlar doğrultusunda- sözleşmesinin fesih talimatı tarafımdan verilmiştir ve bu talimat cuma günü hem ihaleyi yapan birimimize hem de ilgili askerî birimimize ulaştırılmıştır. Bu vesileyle de kışlada yemek pişirme faaliyeti bugün itibarıyla sonlandırılmıştır, tedbir amaçlı olarak bugün itibarıyla sonlandırılmıştır. Bugün itibarıyla hazır yemek paketi uygulamasına geçilmiştir. Yine, mevcut erlerimizin bu hafta yemin töreni var. Yemin törenini bitirdikten sonra, bayramdan hemen önce askerlerimiz kışladan ayrılacaktır. Bu askerlerimizin kışladan ayrılmasını müteakip yani bayramdan hemen önce özellikle bu kışlamıza, hem Doğu Kışla'ya hem Batı Kışla'ya yani 1. Er. Eğitim Tugayına en az beş hafta süreyle asker alınmayacaktır. Bu süre içerisinde bu tugayımızın bütün altyapısı gözden geçirilecektir. Malum, bölgede yoğun depremler var. Her türlü ihtimali göz önüne aldığımız için acaba yer altı sularından bir karışma mı var, buna bakacağız; altyapımızda bir sorun var mı yok mu, bunu hemen değerlendireceğiz ve bütün tesislerimizi başta hijyen şartları olmak üzere gözden geçireceğiz. Bu çalışmayı beş haftalık süre içerisinde tamamlamayı hedefliyoruz. Bu beş haftalık süre sonucunda eğer alınan tedbirleri yeterli görürsek tekrar burada eğitim faaliyetlerimize başlayacağız, yeterli görmezsek buraya gelecek askerlerimizi başka eğitim tugaylarımıza göndererek buradaki tedbirler tam anlamıyla alınana kadar bu çalışmamızı sürdüreceğiz. Bu süreçte, özellikle, tugayımızın tüm denetimini de yapmış olacağız, var olan aksamalar varsa da bununla ilgili gerekli tedbirleri alacağız"
"FİYAT REKABETİNE DAYANAN ALIM YÖNTEMİNİN SİLAHLI KUVVETLERİMİZİN İHTİYACINA CEVAP VERMEDİĞİ AÇIK"
Askerlere verilecek yemekler konusunda, hızlı bir çalışmayla gerekli tüm tedbirlerin alınmasını sağlayacaklarını belirten Işık, "Bu olay bize bir gerçeği daha gösterdi. Sadece fiyat rekabetine dayanan alım yönteminin silahlı kuvvetlerimizin ihtiyacına cevap vermediği açıktır. Bununla ilgili de hızlı bir çalışmayla gerekli tüm tedbirlerin alınmasına çalışıyoruz. Önümüzdeki süreçte bu konuyla ilgili alacağımız tedbirleri başta siz değerli milletvekillerimiz olmak üzere bütün paydaşlarımızla da, bütün kamuoyuyla da paylaşacağız. Bizim Türk Silahlı Kuvvetlerimizin hazır yemek alımı 2000 yılından itibaren başlamış yani Türk Silahlı Kuvvetleri 2000 yılından itibaren hazır yemek alımı yapmakta. 2017 yılı itibarıyla Kara Kuvvetleri Komutanlığımızın 40 birliğinde veya kurumunda, Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın 14 birlik veya kurumunda, Hava Kuvvetleri Komutanlığımızın da 5 birlik veya kurumunda özellikle hazır yemek hizmeti alımı devam etmekte. Bu şekilde iaşe edilen toplam personel sayımız 96.334. Birlik imkânlarıyla iaşe edilen personel sayımız ise bugün itibarıyla 185 bin. Bu konudaki değerlendirmelerimizi de büyük bir dikkatle ve titizlikle sürdürüyoruz. Burada, şu ana kadar tespit ettiğimiz tüm aksaklıkların önümüzdeki süreçte tekrar yaşanmaması için bütün tedbirleri alıyoruz, bundan sonra da almaya devam edeceğiz" diye konuştu.
"NE KADAR ZOR ŞARTLAR ALTINDA GÖREV YAPTIKLARINI BİZZAT YERİNDE GÖRDÜM"
Milli Savunma Bakanı Işık, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Biz geçen hafta Kara Kuvvetleri Komutanımızla birlikte Malatya, hemen arkasından Yüksekova'ya gittik. Yüksekova'da tümenimizde, şehit ailelerimizle, gazilerimizle, askerlerimizle, güvenlik korucularımızla iftar ettik. Daha sonra da değerli arkadaşlar, sahur yemeğini Dağlıca'daki taburumuzda yaptık. Bu ziyaretlerimizin temel amacı, orada askerlerimizle bir araya gelmek, onlara moral vermek, Türk milletinin bütünüyle desteğinin ve duasının onların arkasında olduğunu onlara ifade etmek, bu vesileyle varsa eksikler, varsa yapılması gerekenler bunları gerek komutanlarımızla gerekse oradaki diğer personelimizle değerlendirmek ve bunun sonucunda da alınması gereken tedbirleri hızla almak ve orada askerlerimizin bu vatani görevlerini en iyi şartlarda yapması için gerekli ortamı hazırlamak. Dağlıca'da sahur yemeğinde askerlerimizle özellikle bir arada olmak bizim için de ayrı bir mutluluk ve gurur vesilesi oldu. Orada hangi şartlarda bu ülkenin birliği için, beraberliği için, kardeşliği için, bu milletin bölünmez bütünlüğü için mücadele ettiklerini Millî Savunma Bakanı olarak bizzat yerinde görmüş olmak inanın benim için de tarifi imkânsız bir duygu oldu. Ben bu vesileyle kahramanca görev yapan tüm Silahlı Kuvvetler mensuplarımıza, askerlerimize, polislerimize, jandarmamıza, güvenlik korucularımıza teşekkürlerimi sunuyorum, şükranlarımı sunuyorum. Ne kadar zor şartlar altında görev yaptıklarını bizzat yerinde görmüş olmanın bana verdiği ağır sorumluluk ve heyecanla onların bütün ihtiyaçlarının giderilmesi noktasında kararlılıkla mücadele edeceğimizi bir kez daha yüce Meclisin huzurunda ifade etmek istiyorum"