Bakan Güler: EGO, BOTAŞ’la mutabakata uymuyor
Güncelleme Tarihi:
Çiğdem TOKER
Oluşturulma Tarihi: Aralık 05, 2006 00:00
BÜYÜKŞEHİR Belediye Başkanı Melih Gökçek, bir ay önce EGO’nun BOTAŞ’a borcu konulu bir basın toplantısı düzenledi.
Botaş’a borçlarının 467 milyon YTL olduğunu, bunun 163 milyon YTL’sinin mahkemelik olduğunu söyleyen Gökçek, şu ilginç hesabı yapmıştı:
"Bu davayı yüzde 100 kazanacağımıza inanıyoruz. Bu rakam düşüldüğünde, borç 304 milyon YTL’ye iniyor. Bunun 100 milyon YTL’si Karayalçın döneminden bize mirastır. Dolayısıyla bütün gürültü 204 milyon YTL için kopartılmaktadır. Ayrıca, bu 204 milyon YTL’nin yaklaşık 50 milyon YTL’lik bölümü 2002 Ekim’inde BOTAŞ’ın rızasıyla ikinci doğalgaz teslim noktasının yapılması için EGO tarafından sarf edilmiştir. Bu da düşünüldüğünde bütün gürültünün 150 milyon YTL için çıkarıldığı ortadadır."
BİRAZ DAHA "GÜRÜLTÜ" KOPARALIM: Gökçek’in "gürültü" diye tanımladığı hesap tartışmasında, geçen hafta sessiz sedasız önemli bir gelişme oldu.
EGO’dan alacaklı BOTAŞ’ın en yüksek amiri konumundaki Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, bu "gürültü"nün desibelini arttıracak bir açıklamaya imza attı.
Bakan Güler’in okurlarımıza ilk kez buradan duyuracağımız açıklamasına göre, EGO’nun BOTAŞ’a gecikme zammıyla birlikte toplam borcu, 883 milyon 601 bin 570 lira, 84 kuruş.
Yani Gökçek’in kamuoyuna duyurduğu hesaptan neredeyse altı kat fazla.
Bakan Güler’in altında imzası olan açıklaması aynen şöyle:
498 MİLYONU ANAPARA, 385 MİLYONU GECİKME ZAMMI: EGO ile BOTAŞ Genel Müdürlüğü arasında dinamik yapıda süreklilik arz eden bir borç alacak ilişkisi bulunduğundan, borç tutarı sürekli değişiklik arz etmekle birlikte, EGO’nun BOTAŞ Genel Müdürlüğü’ne 1996-2006 yılları arasında, muhtelif aylardan satılan doğalgaza ilişkin toplam 498 milyon 4 bin 758 lira 88 kuruş ana para borcu bulunmaktadır.
EGO’nun BOTAŞ’a olan gecikme zammı borcu ise 385 milyon 596 bin 811 lira 96 kuruş olup, toplam borç, 883 milyon 601 bin 570 lira 84 kuruş’tur.
GÖKÇEK MUTABAKATA UYMUYOR BORÇLANMAYI SÜRDÜRÜYOR: Bakan Güler’in açıklamasında ciddi bir unsur daha var:
"EGO ile 2000, 2002 ve 2003 yıllarında 3 kez erteleme mutabakatı imzalanmış, ancak EGO bu mutabakatların gereğini yerine getirmeyerek, yeni borçlanmaya devam etmektedir."
Güler bu önemli açıklamayı nerede mi yaptı?
Ankara Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Tomanbay’ın TBMM’ye verdiği sözlü soru önergesine gönderdiği yanıtında...
Aslında Tomanbay, önergeyi İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun yanıtlaması istemiyle vermişti. Çünkü önergede yanıt istediği sorular arasında; EGO’nun BOTAŞ’a borcu, iki kurum arasında mutabakat olup olmadığı, Büyükşehir Belediyesi ile bağlı kurumların, bankalar ile devlet kurumlarına borçlarının yanısıra, bir de şu soru yer alıyordu:
"Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek’in plansız ve programsız harcama yaptığı ve Belediye’yi zarara uğrattığı iddiaları karşısında, denetim yapmayı ve soruşturma açmayı düşünüyor musunuz?"
Bu soruya elbette yanıt gelmedi.
Ancak gelen yanıtlar, "kopartılan gürültünün" hafife alınmaması gerektiğini yeterince açık anlatıyor...
Günde 250 bin ’tık’ alan site
2006 yılının Türkiye Vergi Şampiyonları geçen hafta ödüllerini aldı. Gelir Vergisi’nde Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan, Kurumlar Vergisi’nde de Türk Telekom A.Ş’nin ilk sırada yer aldığı şampiyonlar töreninin başında kısa bir film izledik.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nı (GİB) tanıtan film; vergi ödemenin neşeli, coşkulu ve dinamik olması gerektiği duygusunu "aşılamak" için olsa gerek, tempolu oryantal bir ezgi eşliğinde aktı.
Ama 10 dakikalık filmde asıl ilgi çekici olan bilgi, filmin sonlarına doğru geldi. GİB’in www.gib.gov.tr adresli web sitesi, günde 250 bin "hit" alıyordu. İngilizce, Almanca ve İspanyolca olarak hizmet veren sitenin, kısa sürede eriştiği bu nokta, vergi bilincinin yükseldiğinin de göstergesi olarak kabul edilmeli.
Tören bittiğinde bir işadamının, "Eğer Gelir İdaresi, devletin temel kurumlarından biri değil de ticari bir kurum olsaydı, bu hit sayısıyla, tahsil ettiği verginin bir kısmını reklam gelirlerinden sağlayabilirdi" yorumu, en az bu bilgi kadar ilginçti.
Ben Ali Bey’le ayrıca konuşurum
2007 yılı bütçe tasarısı, geçtiğimiz hafta Plan Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Komisyon’un tansiyonu, iktidar-muhalefet arasındaki sert tartışmalarla bazen yükseldi. Kimi zaman da vekillerin birbiriyle yarışırcasına anlatttığı Temel fıkralarıyla yumuşadı.
Bu tansiyonun ilginç anekdotlarından biri de Maliye Bakanlığı’nın bütçesi sırasında yaşandı.
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, kayıtdışı ekonomiyle mücadelede ne kadar başarılı olduklarını sık vurgulayınca, CHP’li vekiller, birkaç gün önce yine aynı salonda "Maalesef kayıtdışında başarılı olamadık" diyen Devlet Bakanı Ali Babacan’ın sözünü hatırlattı.
Unakıtan sinirlendiğini belli etmemeye çalışarak duymazlıktan geldi. Ancak CHP’li milletvekilleri kararlıydı. "Babacan böyle diyor, siz de böyle. Kime inanacağız?" diye üstelediler.
Bunun üzerine Unakıtan, misafirlikte yaramazlık yapan oğluna "Biz seninle akşam evde görüşeceğiz" diyen anneleri hatırlatan bir havada şunları söyledi:
"Ali Babacan benim kabine arkadaşım. Şimdi burada onun arkasından konuşamam. Ama ben onunla oturup konuşacağım..."
"Bu davayı yüzde 100 kazanacağımıza inanıyoruz. Bu rakam düşüldüğünde, borç 304 milyon YTL’ye iniyor. Bunun 100 milyon YTL’si Karayalçın döneminden bize mirastır. Dolayısıyla bütün gürültü 204 milyon YTL için kopartılmaktadır. Ayrıca, bu 204 milyon YTL’nin yaklaşık 50 milyon YTL’lik bölümü 2002 Ekim’inde BOTAŞ’ın rızasıyla ikinci doğalgaz teslim noktasının yapılması için EGO tarafından sarf edilmiştir. Bu da düşünüldüğünde bütün gürültünün 150 milyon YTL için çıkarıldığı ortadadır."
BİRAZ DAHA "GÜRÜLTÜ" KOPARALIM: Gökçek’in "gürültü" diye tanımladığı hesap tartışmasında, geçen hafta sessiz sedasız önemli bir gelişme oldu.
EGO’dan alacaklı BOTAŞ’ın en yüksek amiri konumundaki Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, bu "gürültü"nün desibelini arttıracak bir açıklamaya imza attı.
Bakan Güler’in okurlarımıza ilk kez buradan duyuracağımız açıklamasına göre, EGO’nun BOTAŞ’a gecikme zammıyla birlikte toplam borcu, 883 milyon 601 bin 570 lira, 84 kuruş.
Yani Gökçek’in kamuoyuna duyurduğu hesaptan neredeyse altı kat fazla.
Bakan Güler’in altında imzası olan açıklaması aynen şöyle:
498 MİLYONU ANAPARA, 385 MİLYONU GECİKME ZAMMI: EGO ile BOTAŞ Genel Müdürlüğü arasında dinamik yapıda süreklilik arz eden bir borç alacak ilişkisi bulunduğundan, borç tutarı sürekli değişiklik arz etmekle birlikte, EGO’nun BOTAŞ Genel Müdürlüğü’ne 1996-2006 yılları arasında, muhtelif aylardan satılan doğalgaza ilişkin toplam 498 milyon 4 bin 758 lira 88 kuruş ana para borcu bulunmaktadır.
EGO’nun BOTAŞ’a olan gecikme zammı borcu ise 385 milyon 596 bin 811 lira 96 kuruş olup, toplam borç, 883 milyon 601 bin 570 lira 84 kuruş’tur.
GÖKÇEK MUTABAKATA UYMUYOR BORÇLANMAYI SÜRDÜRÜYOR: Bakan Güler’in açıklamasında ciddi bir unsur daha var:
"EGO ile 2000, 2002 ve 2003 yıllarında 3 kez erteleme mutabakatı imzalanmış, ancak EGO bu mutabakatların gereğini yerine getirmeyerek, yeni borçlanmaya devam etmektedir."
Güler bu önemli açıklamayı nerede mi yaptı?
Ankara Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Tomanbay’ın TBMM’ye verdiği sözlü soru önergesine gönderdiği yanıtında...
Aslında Tomanbay, önergeyi İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun yanıtlaması istemiyle vermişti. Çünkü önergede yanıt istediği sorular arasında; EGO’nun BOTAŞ’a borcu, iki kurum arasında mutabakat olup olmadığı, Büyükşehir Belediyesi ile bağlı kurumların, bankalar ile devlet kurumlarına borçlarının yanısıra, bir de şu soru yer alıyordu:
"Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek’in plansız ve programsız harcama yaptığı ve Belediye’yi zarara uğrattığı iddiaları karşısında, denetim yapmayı ve soruşturma açmayı düşünüyor musunuz?"
Bu soruya elbette yanıt gelmedi.
Ancak gelen yanıtlar, "kopartılan gürültünün" hafife alınmaması gerektiğini yeterince açık anlatıyor...
Günde 250 bin ’tık’ alan site
2006 yılının Türkiye Vergi Şampiyonları geçen hafta ödüllerini aldı. Gelir Vergisi’nde Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan, Kurumlar Vergisi’nde de Türk Telekom A.Ş’nin ilk sırada yer aldığı şampiyonlar töreninin başında kısa bir film izledik.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nı (GİB) tanıtan film; vergi ödemenin neşeli, coşkulu ve dinamik olması gerektiği duygusunu "aşılamak" için olsa gerek, tempolu oryantal bir ezgi eşliğinde aktı.
Ama 10 dakikalık filmde asıl ilgi çekici olan bilgi, filmin sonlarına doğru geldi. GİB’in www.gib.gov.tr adresli web sitesi, günde 250 bin "hit" alıyordu. İngilizce, Almanca ve İspanyolca olarak hizmet veren sitenin, kısa sürede eriştiği bu nokta, vergi bilincinin yükseldiğinin de göstergesi olarak kabul edilmeli.
Tören bittiğinde bir işadamının, "Eğer Gelir İdaresi, devletin temel kurumlarından biri değil de ticari bir kurum olsaydı, bu hit sayısıyla, tahsil ettiği verginin bir kısmını reklam gelirlerinden sağlayabilirdi" yorumu, en az bu bilgi kadar ilginçti.
Ben Ali Bey’le ayrıca konuşurum
2007 yılı bütçe tasarısı, geçtiğimiz hafta Plan Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Komisyon’un tansiyonu, iktidar-muhalefet arasındaki sert tartışmalarla bazen yükseldi. Kimi zaman da vekillerin birbiriyle yarışırcasına anlatttığı Temel fıkralarıyla yumuşadı.
Bu tansiyonun ilginç anekdotlarından biri de Maliye Bakanlığı’nın bütçesi sırasında yaşandı.
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, kayıtdışı ekonomiyle mücadelede ne kadar başarılı olduklarını sık vurgulayınca, CHP’li vekiller, birkaç gün önce yine aynı salonda "Maalesef kayıtdışında başarılı olamadık" diyen Devlet Bakanı Ali Babacan’ın sözünü hatırlattı.
Unakıtan sinirlendiğini belli etmemeye çalışarak duymazlıktan geldi. Ancak CHP’li milletvekilleri kararlıydı. "Babacan böyle diyor, siz de böyle. Kime inanacağız?" diye üstelediler.
Bunun üzerine Unakıtan, misafirlikte yaramazlık yapan oğluna "Biz seninle akşam evde görüşeceğiz" diyen anneleri hatırlatan bir havada şunları söyledi:
"Ali Babacan benim kabine arkadaşım. Şimdi burada onun arkasından konuşamam. Ama ben onunla oturup konuşacağım..."