Güncelleme Tarihi:
Nursima KESKİN / ANKARA, (DHA) - MHP Genel Başkanı Delvet Bahçeli, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un "Afrin harekatı siyasete konu edilmemeli" sözlerine karşın "Sayın İlker Başbuğ'a sormak lazımdır. Afrin'i siyasete malzeme edenler kimdir ya da kimlerdir? İşbirlikçi emellere laf etmeyenler neyden gocunmuşlardır? Maksadı nedir? Siyaset beka mücadelesini konuşmayacak da neyi konuşacaktır? Nesli tükenen balinaları mı anlatalım? Serengeti Parkı'ndaki safarileri mi izleyelim?" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Devlet Bahçeli, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un "Afrin harekatı siyasete konu edilmemeli" sözlerine tepki gösterdi. Bahçeli konuya ilişkin şunları söyledi: "Neymiş, Zeytin Dalı Harekatı siyasete alet edilmemeliymiş. Asker operasyondayken siyaset doğru değilmiş. Bunu söyleyen Genelkurmay eski Başkanı Sayın İlker Başbuğ'a sormak lazımdır, Afrin'i siyasete alet eden kim ya da kimlerdir?Kimi kast ediyorsunuz?PKK/PYD/YPG üzerinden siyaset yaptığını zanneden işbirlikçi emellere laf etmeyenler neyden gocunmuşlardır?Askerimiz operasyondayken, PYD'ye selam gönderip cesaretlendirenlere tek söz etmeyenlerin maksadı nedir? Siyaset, beka mücadelesini konuşmayacak da neyi konuşacaktır?Fok balıklarının nasıl yaşadığını mı, yoksa nesli tükenen balinaları mı anlatalım?Neyi konuşalım?Kuş ve böcek türlerinden mi bahsedelim?Tanzaya'daki Serengeti Parkı'ndaki safarileri mi izleyelim?Leylekler ne zaman gelir, kırlangıçların yuvaları nerededir; bunları mı mesele yapalım?Var oluş-yok oluş mücadelesini siyaset dert etmeyecekse, söyleyiniz bana, neyi dert edecek, neyi dert etmesi beklenecektir?Siyaset onunla ilgilenmesin bununla ilgilenmesin, şuna bakmasın, buna yorum yapmasın değerlendirmesi ucuz, savruk, sakat bir yaklaşımdır.Ülkemizin bugün karşı karşıya kaldığı ağır meseleler sonucunda mum gibi erimiyorsa insan, yanıyorum dememelidir.Yanmaktan korkuyorsa kişi, vatan ve millet aşkıyla kavrulmaya talip olmamalıdır. Ya yürekli davranacağız, ya da kor barındıracak bir yüreğe sahip olacağız. Bizim anlayışımız böyledir.Güvendiğiniz dağlara kar yağdığında en güzel çare, dağ ile karı başbaşa bırakmaktır. Gün gelip karlar eridiğinde, dağ yolunu gözleyince, en güzel cevap başka dağdan olan biteni ibretle izlemektir.Biz sabrediyoruz, samimiyetle gelişmeleri takip ediyoruz.Nitekim sabretmek öylece durup beklemek değil, öngörü sahibi olmak demektir.Dikene bakıp gülü, geceye bakıp gündüzü, kargaya bakıp bülbülü, ihanete bakıp sadakati tahayyül edebilmektir.Yaptığımız ve yapacağımız budur. Bize göre TSK'nın başında hali hazırda değerli bir komutan vardır ve fiilen de olsa ikincisine gerek yoktur. Kaldı ki, ülkemizin bugünkü ateşle çevrili ortamında, Genelkurmay Başkanı'nı 221 sanığın yargılandığı Genelkurmay Çatı Davasının görüldüğü mahkemeye tanık olarak çağırmak düşüncesizce alınmış bir karardır.TSK'nın beka mücadelesi sürecinde meşgul edilmesi, şu günkü ahval ve şerait içinde isabetli ve dengeli bir karar da olmayacaktır."