Güncelleme Tarihi:
"ERDOĞAN'IN ABD ZİYARETİ TÜRK DEVLETİNİN İTİBARININ ADETA AYAKLAR ALTINA ALINDI"
Muhammed Ali'nin cenaze törenine katılmak için ABD'ye giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı sert sözlerle eleştiren Bahçeli şu ifadeleri kullandı: "Bildiğiniz üzere Dünya Ağır Sıklet Boks Şampiyonu Muhammed Ali 4 Haziran günü hayata gözlerini yumdu. Kendisine bir kez daha Cenabı Allah'tan rahmet diliyorum. Merhum, geride bıraktığımız hafta ABD'de düzenlenen cenaze merasimiyle son yolculuğuna uğurlanırken Sayın Erdoğan da oradaydı. Ne var ki Sayın Erdoğan'ın ABD ziyareti Türk devletinin itibarının adeta ayaklar altına alındığı bir ortama dönüşmüştür. Bu tabii olarak önce ABD'nin ayıbıdır. Kana susamış canilerin İstanbul Vezneciler ve Mardin Midyat'ta düzenlediği saldırılar yüreklerimizi kavururken, Erdoğan'ın ABD'ye gidişi bizim nezdimizde son derece düşündürücü ve rahatsız edicidir. Elbette merhum Muhammed Ali'nin acısını bizde paylaşıyoruz, fakat kendi şehidimiz varken, acımızı yok sayıp başka ülkedeki cenaze merasimine iştiraki de asla tasvip etmiyoruz. Ülkemiz son derece sıkıntılı günlerden geçerken, memleketin her köşesinde şehitlerimizin taziye dergâhı kurulurken, başka adreslerde taziye sırasına girmek akıl ve vicdanla izah edilemeyecektir.
KÂBE'NİN ÖRTÜSÜNÜ BİR ŞEHİDİMİZİN TABUTUNA KOYMAMIŞKEN …
Kendi evlatlarımıza helallik vermek dururken, başka cenazelerde sırf şöhret olsun diyerek boy göstermenin makul hiçbir yönü da olmayacaktır. Şehitlerimiz ay yıldızlı al bayrağa sarılı tabutlara konurken, Sayın Erdoğan'ın yanına Diyanet İşleri Başkanı'nı, damadını ve bakanlarını da alıp binlerce kilometreyi kat etmesi çok yanlıştır. Sayın Erdoğan'ın, Muhammed Ali'nin cenazesinde görüp de, şehit cenazemizde bulamadığı nedir? Bunca patırtıya, gürültüye rağmen elinize ne geçti Sayın Erdoğan? Katıldığınız cenaze merasiminde konuşma yapmak istediniz, söz verilmedi. Yanınızda götürdüğünüz Kâbe'nin örtüsünü merhumun tabutunun üzerine sermek istediniz, müsaade edilmedi. Tabutun başında Kuran okumak istediniz, onay çıkmadı. Aldığınız hediyeleri Muhammed Ali'nin ailesine vermek istediniz, 15 dakika bekletildiniz, yine de olmadı. Bir gün olsun kutsal mabedimiz olan Kâbe'nin örtüsünü bir tek şehidimizin tabutuna koymamışken, siz hangi akla hizmet bu davranışı başka bir cenaze için uygun buldunuz?
NE YAPTIĞINIZIN, ÜLKEMİZİN PRESTİJİNİ HANGİ SEVİYELERE DÜŞÜRDÜĞÜNÜZÜN FARKINDA MISINIZ?
Ne yaptığınızın, ülkemizin prestijini hangi seviyelere düşürdüğünüzün farkında mısınız? Karşınıza bir organizasyon şirketi çıkacak ve size ne yapmanız yada ne yapmamanız gerektiğini söyleyip, istediğini elde edecek ve siz de bir şey yapamayarak arkanıza bakıp döneceksiniz, Cumhurbaşkanı'nın saygınlığı bunu kabul eder mi? Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na hadsizlik yapan ve Muhammed Ali'nin telif haklarını elinde bulundurduğu söylenen bu kuruluş da kimdir? Sayın Erdoğan, ABD dönüşünde, yine gazetecilere açıklamalar yapmış ve demiştir ki: "Buraya gelişimizdeki birinci neden, dini vecibemizi yerine getirmekti. Dini törenden sonra orada yapılacak merasim netleşmemişti. O nedenle kalmaya gerek duymadık. İkili temaslar da olmayınca 'Ülkemiz hassas bir dönem içinde, yapılacak işlerimiz var dedik." Sayın Cumhurbaşkanı, dini vecibelerinizi Türkiye'de yaptınız da önünüze taş koyan mı oldu? ABD'ye cenaze merasimine gittiğiniz halde, katılmadan döndünüz; peki ne geçti elinize, ne kaldı heybenizde?
SINIRLI SAYIDAKİ DOSTLARINIZ KARPUZ KESMESE DE İKRAM EDECEK BİR ŞEY MUHAKKAK BULURLARDI
Cumhurbaşkanı, ülkemiz hassas bir dönem içinde olduğu için döndük diyor. Günaydın Sayın Erdoğan, oldu olacak bari bir de kalsaydınız. Sınırlı sayıdaki dostlarınız karpuz kesmese de ikram edecek bir şey muhakkak bulurlardı. Unutmayınız ki, bu aziz ülke ABD'ye koşa koşa giderken de sayenizde hassas bir dönemdeydi. Sayın Cumhurbaşkanı ve AKP'nin değerli bakan ve yöneticilerini uyarıyorum, dost nasihati veriyorum: Ne olur ne olmaz, gelin şu sıralar ABD'ye pek gitmeyin, oralarda pek görünmeyin. Hele bir sular durulsun, hele bir ortalık yatışsın. Yeni Başkan seçilinceye kadar başınızı gömdüğünüz kumdan çıkarmayınız. Sık sık ABD'ye giderseniz, karşınıza neyin çıkacağı, kimin ne yapacağı belli olmaz, Alimallah İranlı kaçakçı alayınızı ele verirse okyanus ötesinde yandaş hakim ve savcıda bulamazsınız, büyük bir skandalın faili olmaktan kurtulamazsınız. Şansınızı fazla zorlamayın. Tehlikeli sularda kulaç atmayın. İnat etmeyin, 17-25 Aralık dumanının ta Okyanus ötesinden tüttüğünü cümle alem görüyor, rüşvet ve yolsuzluğun yüksek hava basıncı kıtalar dolaşıyor, benden söylemesi. Muhammed Ali'nin cenazesinin ardından düzenlenmiş anma etkinliğinde ülkemize çok çirkin suçlamada bulunan ve “Türkiye'nin liderlerine Kürtleri öldürmeyi bırakmalarını söyleyin" diyebilecek kadar küstahlaşan bir Haham ve zihniyetine diyorum ki: Türkiye'de ölen Türk vatandaşlarıdır, öldüren ise Siyonizmin tasmalı bekçisi PKK'dır. Malum Haham ahmak değilse, gitsin hemen ulaşabileceği katiller kataloğuna dikkatle baksın, orada Gazze'yi, Ramallah'ı, Kudüs'ü, Ortadoğu'yu kan gölüne çeviren, vaat edilmiş topraklara konmak için Kandil'e silah yağdıran emmioğlularını görecek ve hepsini şıp diye eşkâllerinden tanıyacaktır."
FOTOĞRAFLI