Güncelleme Tarihi:
ANKARA, (DHA) - MHP lideri Devlet Bahçeli, sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan 15 Mayıs'ta kurultay yapılacağı açıklamalarına yanıt vererek, "Bu akşam çok uzatmayacağım, tane tane söyleyecek, net ifadelerle konuşacağım; 15 Mayıs'ta Olağanüstü Büyük Kurultayımız yoktur" dedi.
Bugün Ankara 2'nci İcra Hakimliği'nin muhaliflerinin itirazını kabul etmesi sonrası, 15 Mayıs Pazar günü için kurultayın toplanacağı açıklamaları yapılmıştı. Bu karar üzerine MHP Genel Merkezi'nde parti avukatlarının 'kurultay yapılamaz, kanunsuzdur' açıklamasının ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan açıklama yaptı.
Bahçeli, açıklamasının başında Hakkari'de şehit olan 8 askeri anarak şöyle dedi; "Şehitler kervanı durmuyor, devamlı yenilerini alarak ilerliyor. Bu esnada milletçe kahroluyor, acıdan acıya koşuyoruz. Bugün Hakkâri Çukurca’dan sekiz kahraman askerimizin şehit haberini derin bir üzüntü ve vicdan azabıyla aldık. Yani ağıtlar devam ediyor. Nerede son bulacak bu kanlı ve vahşi saldırılar? Hangi sabah umutla gözlerimizi açacak, huzur ve saadet bulacağız? Çok merak ediyorum Terörizmin alçak eylemlerini lanetliyor, şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum. Hepimizin başı sağolsun diyorum."
'HİÇBİR KARDEŞİM SÖZDE KURULTAY TUZAĞINA DÜŞMEMELİDİR'
MHP'nin bazı odaklar tarafından boğulmak istendiğini savunan Bahçeli, "Bu davaya gönül vermiş hiçbir kardeşim okyanus ötesi merkezli oyunun figüranı haline gelmemeli, sözde kurultay tuzağına düşmemelidir" diyerek 15 Mayıs Pazar günü kurultay olmayacağını söyledi. Bahçeli şunları söyledi:
"Türkiye bir ayağı bölgesel, diğer ayağı küresel zeminde bulunan düşmanlık ve terörizm kuşatmasıyla boğuşurken, MHP de boğulmak isteniyor. Bu akşam çok uzatmayacağım, tane tane söyleyecek, net ifadelerle konuşacağım: 15 Mayıs’ta Olağanüstü Büyük Kurultayımız yoktur. Bu davaya gönül vermiş hiçbir kardeşim okyanus ötesi merkezli oyunun figüranı haline gelmemeli, sözde kurultay tuzağına düşmemelidir. MHP’yi kaos içerisinde göstermek, MHP’yi engellemeye çalışmak bedel ve vebali ağır bir teşebbüstür. Buna da göz yumulmaz. Sökük elbisede olursa dikilir, zihniyet ve niyette olursa çaresi yoktur. Korsan ve kara borsa emellerin tedavi ve düzelme şansı hiç yoktur. Buna rağmen kurultay, yer, tarih ve zamanı açıklayanlar, verilmiş mahkeme kararlarının hilafına davranarak suç işlemektedir. Sözümü yine Yusuf Has Hacib’in anlamlı bir öğüdüyle bitirmek istiyor, akıl, sağduyu ve basiret yolundan kimsenin çıkmamasını ümit ediyorum: “Hafife alma, beyler yanan ateştir, yanan ateş yaklaşana bir felakettir. Töre sudur, akarsa nimet taşar."