Şeyda ALTAY
Oluşturulma Tarihi: Eylül 05, 2011 00:00
Arapların yaptığı bir çeşit baharat karışımı Zahter... Zahter Grubu da bu karışım gibi çok çeşitli enstrümanların birlikteliği ile ortaya çıkmış. Müzik kardeşliğine lise yıllarında başlayan ve yolları öğrenci iken ODTÜ’de keşisen Zahter Grubu’nun üyeleri, bugün dansı da harmanladıkları soundları ile büyülü tınılara imza atıyorlar.
İSMİNİ Araplar’ın yaptığı bir çeşit baharat karışımı olan Grup Zahter’in üyeleri Emre ve Şermin, renkli dünyalarını Ankara Hürriyet’e anlattı.
Zahter Grubu da Araplar’ın baharat karışımı gibi çok çeşitli enstrümanların birlikteliği ile ortaya çıkmış. Zahter, kendi müziğini bu karışımdan, kendi hikayelerinden yola çıkarak, zaman zaman da melodilerle dansı birleştirerek yapıyor.
YOLLAR ODTÜ’DE KESİŞTİ
Zahter Grubu ne zaman kuruldu? Nasıl başladı müzik yolculuğunuz?
- Emre Akın: Zahter, resmi olarak 2004 yılında kuruldu. Ancak bizim müzik yolculuğumuz çok daha öncesinden lise yıllarında başladı. Şermin, Özgün ve ben lisedeyken beraber müzik yapıyorduk. Neyzenimiz Eren, gitaristlerimiz Mehmet Ali ve Soner de lisedeyken müzik yapıyorlarmış. Tesadüf bir şekilde hepimizin yolu ODTÜ’de kesişti. Böylece Zahter’in müzik yolculuğu başlamış oldu.
Kaç kişilik bir ekiple çalışıyorsunuz?
- E.A.: Ekip sayımız çok net değil; çekirdek kadro hep aynı ancak çalıştığımız kişiler değişiyor. Her konserimize farklı bir ekiple çıkıyoruz diyebiliriz.
Bu nasıl oluyor? Her konserde farklı bir ekiple çalışmak zor olmuyor mu?
- E.A.: Konser vakti geldiği zaman çalışma imkanımız olan müzisyenlerle çalışıyoruz. Tabi her konser için aynı ciddiyetle çalışmamız, yeni gelen ekibi adapte etmemiz gerekiyor. Bu yönüyle biraz zor oluyor.
AİLE ZORUYLA BAĞLAMA
Türk Halk Müziğine lise yıllarında başlamışsınız. Lise yıllarında popüler kültürün getirdiği müzik türleri merak edilirken, neydi sizi Türk Halk Müziği’ne yönlendiren?
- Şermin Turhan: Ben hep gitar çalmak istemiştim. Ancak biraz aile zorlamasıyla ortaokulda bağlama dersleri almaya başladım. Sonra çok sevdim ve birkaç senelik eğitimden sonra Eskişehir Halk Eğitim Merkezi Türk Halk Müziği korosuna girdim. Müzik hayatım böyle başladı. Beni ailem yönlendirdi diyebilirim.
- E.A: Türk Halk müziğiyle hikayem ablamın bağlama almasıyla başladı. Başlarda o benden daha meraklıydı. Beni de teşvik etti. Derken Eskişehir’in en büyük bağlama üstatlarından Ali Rıza Kalaycı’dan ders almaya başladım. Hayatımın dönüm noktası oldu. Üniversite’yi kazanana dek onun evinde büyüklerimizle türkü çalıp söyledim. Biz buna ‘meşk’ deriz. Bugüne kadar öğrendiğim birçok şeyi usta-çırak ilişkisi içerisinde öğrendim.
MÜZİK YAPMAK GÜZEL AMA
Sonra üniversiteyi kazandınız. Şans eseri arkadaşlarınızla aynı üniversiteye ODTÜ’ye girdiniz. Orada Eskişehirli ODTÜ’lüleri buldunuz. Ve bir grup olmaya karar verdiniz. Grup Zahter. Neden “Zahter” grubun ismi?
- Aslında çok uzun bir süre grubumuzun ismi yoktu. Hiç aklımıza bile gelmemişti bir isim koymak. Ne zaman ki konser verme kararı aldık işte o zaman isim bulmamız gerektiğine karar verdik. Müzik yapmak güzeldi ama isim bulma konusu biraz sıkıntılıydı. Ne yapalım diye düşünürken... Bir arkadaşımız ‘Zahter’ ismini önerdi. Başta hiçbirimiz ne anlama geldiğini bilmiyorduk. Araştırdık. Zahter’in kekik gibi bir ot olduğu sonucuna vardık.
KONSERLER ODTÜ’DE
Daha çok nerede konser veriyorsunuz?
- Konserlerimiz genelde Ankara’da ve hatta genelde ODTÜ’de oluyor diyebiliriz. Eskişehir ve İstanbul’da da konserlerimiz oluyor; ancak çok sık değil.
Genelde hangi kitleye yönelik konser yapıyorsunuz?
- Ankara’daki konserlerimizde çok çeşitli dinleyici kitlemiz var. Hepsinde de güzel bir enerji oluyor. Bu sebeple yaptığımız müziği belirli bir kitleye yönelik yapmıyoruz. Belli bir kitleye yönelik yapmak, müziğin keyfini azaltır diye düşünüyoruz. Bu sayede hiç halk müziği dinlememiş ya da dinlemeyi sevmeyen birçok dinleyiciye de ulaşabiliyoruz.
EN BAŞTA HAYALDi
‘Miras’ müzikalinden bahsedelim biraz da. Nedir bu Miras müzikali, neyi anlatır?
- Ş.T.: Aslına bakacak olursak ‘Miras’ çok uzun bir hikaye. Ancak kısaca, bizim çok uzun yıllar hayalini kurduğumuz bir şeydi. ODTÜ’ye geldiğimiz ilk sene ‘Company Müzikal Topluluğu’ ile tanıştık. İngilizce müzikaller sergileyen, çok yetenekli insanların bulunduğu bir topluluk Company. İki yıl toplulukla beraber çeşitli müzikaller sergiledik. O yıllarda başlayan bir hayaldi Türkçe müzikal. Müzikal kavramını Türkçe, kendi hikayemizle, kendi melodilerimizle, kendi danslarımızla yapmak...
Emre bir hikaye yazdı. Zahter ekibiyle ve müzikal topluluğundan arkadaşlarımızla paylaştık başta bu fikrimizi. Beklemediğimiz bir sahiplenmeyle karşılaştık. Birçok kişinin hayali olduğunu anladık.