Baget tutmayan eller bateride ritim oldu
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 03, 2011 00:00
Spastik engeli, vücudunda istemsiz hareketlere neden olmasına rağmen müziğe tutkuyla bağlanan 26 yaşındaki Utku, her gün 6 saat çalışarak bateriyi baget kullanmadan elleriyle çalmayı öğrendi.
Utku Şener, çocukluğundan bu yana müziğe büyük bir tutkuyla bağlı olduğunu söyledi. Spastik engeli nedeniyle hareketlerini koordine edemediğini belirten Şener, “Aslında benim müzikle ilgilenmem, müzikte bir şeyler başarabilmem akla gelebilecek en son şeylerden biridir. Ancak yıllarca çalışarak davul çalmayı kısmen de olsa başardım ve şarkılara eşlik edebilir duruma geldim” dedi.
Aktif olarak bateri çalan tek spastik engelli olduğunu ifade eden Şener, “Ancak bu konuda ilk olmak beni çok mutlu etmiyor, hatta bir ölçüde rahatsız ediyor. İsterdim ki benim durumumdaki başka engelliler de davul çalabilsin, parçalara eşlik edebilsin” diyerek duygularını dile getirdi.
Davula ilk başladığı yıllarda çok çalıştığını bildiren Şener, başarısının sırlarını şöyle anlattı:
“Doğru şeyleri yaparak çalıştığıma inanıyorum. Günde 6 saat çalıştığım dönemler oldu. Müzisyenlerde kas hafızası denilen bir şey vardır. Bir hareketi ne kadar yaparsan o kadar yerleşiyor. Hareket refleks haline geliyor. Anlatması çok kolay, ama başarması çok zor bir süreç. Kas hafızası sayesinde yorgunken bile müzik yapabiliyorsunuz. Hatta uykusuzken daha başarılı olduğumu fark ettim. Onun için provalardan ve konserlerden önce uykusuz kalırım. Çünkü beyin ne kadar devreden çıkarsa çalışmalarınız o kadar öne çıkıyor. Bu şekilde daha düzgün ritmler atabiliyorsunuz.”
Aktif olarak bateri çalan tek spastik engelli olduğunu ifade eden Şener, “Ancak bu konuda ilk olmak beni çok mutlu etmiyor, hatta bir ölçüde rahatsız ediyor. İsterdim ki benim durumumdaki başka engelliler de davul çalabilsin, parçalara eşlik edebilsin” diyerek duygularını dile getirdi.
Davula ilk başladığı yıllarda çok çalıştığını bildiren Şener, başarısının sırlarını şöyle anlattı:
“Doğru şeyleri yaparak çalıştığıma inanıyorum. Günde 6 saat çalıştığım dönemler oldu. Müzisyenlerde kas hafızası denilen bir şey vardır. Bir hareketi ne kadar yaparsan o kadar yerleşiyor. Hareket refleks haline geliyor. Anlatması çok kolay, ama başarması çok zor bir süreç. Kas hafızası sayesinde yorgunken bile müzik yapabiliyorsunuz. Hatta uykusuzken daha başarılı olduğumu fark ettim. Onun için provalardan ve konserlerden önce uykusuz kalırım. Çünkü beyin ne kadar devreden çıkarsa çalışmalarınız o kadar öne çıkıyor. Bu şekilde daha düzgün ritmler atabiliyorsunuz.”