Güncelleme Tarihi:
Uzun yıllar Başbacıeren olarak Ankara’nın kültürüne, değerlerine katkı sunan ve Anadolu Bacıları geleneğini gelecek kuşaklara aktaran Gülay Karaca, yerel seçimlerde muhtarlık yarışını kazanarak Çankaya-Kırkkonaklar mahalle muhtarı seçildi. Mahallesi’nde Bacıeren ve Seymen ekibi oluşturmayı hedefleyen Karaca, “Mahallemizde de gençlerin Bacıerenliğe ilgisi var. Muhtarlık bünyesinde, gençleri de dahil ederek Bacıeren ve Seymen kültürünü yaşatmak istiyorum” dedi. Muhtar Karaca, Bacıerenlikten muhtarlığa uzanan serüvenini Hürriyet Ankara’ya şöyle anlattı:
BU YOLA ‘KADIN ELİ DEĞMELİ’ DİYEREK ÇIKTIM
“Kendimi bildim bileli başkentimizin içinde olduğu neredeyse her etkinlikte yer aldım. 2006 yılında ODTÜ Yayınevi’nden emekli oldum. Daha sonrasında Ankara Kulübü’ne üye oldum. Genel sekreterlik ve yönetim kurulu üyeliği yaptım, şu anda derneğin onur kurulu üyesiyim. Aynı zamanda Başbacıerendim. 18 yıl Başbacıerenlik yaptım. Uzun yıllar da Kırkkonaklar Mahallesi’nde ikamet ediyorum. Bu süreçte mahallemde gözüme çarpan, çözüme kavuşmasını istediğim birtakım konular oluyordu. Öncesinde de siyasetle iç içe olan bir yanım vardı. Muhtarlığa aday olmaya karar verdim. Benle birlikte toplam altı muhtar adayı daha vardı. İlk sırada gelerek muhtarlık yarışını kazandım. Aileden gelen bir şey olsa gerek. Dedem de muhtarmış, annem bana sürekli çocukluğumda ‘muhtar ol’ derdi. Şimdi mahalleme en güzel hizmetleri getirmek adına çabalıyorum. Ben ‘kadın eli değmeli’ diye çıktım bu yola.
BACIERENLİK KÜLTÜRÜNDEN İLHAM ALIYORUM
Muhtarlığımla Başbacıerenlik kültürünü harmanlamaya, sentezlemeye çalışıyorum. Bacıerenlik Ahi Evran’ın eşi Fatma Sultan tarafından kurulan ilk kadın örgütü. Bizler aslında bundan 800 yıl önce kadın örgütümüzü kurmuşuz. Adına da Bacıya-ni Rum denmiş. Öksüz çocuklara süt anneleri bulmuş, kavga eden aileleri barıştırmışlar. Aslında muhtarlıkla Bacıerenlik özdeşleşiyor. Muhtarlık yaparken Bacıerenlik kültüründen, felsefesinden oldukça ilham alıyorum. Bütün kadınlarda Bacıerenlik ruhunun olduğuna inanıyorum. Bacıeren kıyafetini giyince Atatürk’ün sesini, nefesini duymuş gibi hissediyorsunuz. O ruhu yaşadım, yaşatmaya da devam edeceğim, bunu kendime borç bilirim.
BACIEREN EKİBİ OLUŞTURMAK İSTİYORUM
Ev hanımı olan ve sürekli evde vakit geçirmek zorunda kalan kadınlarımızı evden dışarı çıkartıp kendi yetenek ve becerilerini keşfetmelerini istiyorum. Çok sevdiğim bir söz var ‘Bir kadın, ne zaman kendi sesini duyurmak için ayağa kalksa, planlanmamış bile olsa, tüm kadınlar için ayağa kalkmış olur.’ Yardıma muhtaç olanlar ile yardım vermek isteyenleri buluşturmak istiyorum, bu da Bacıeren’in işi örneğin. Kısaca, Bacıerenlik felsefesini muhtarlığıma da uyarlamak istiyorum. Mahallemizde de gençlerin Bacıerenliğe ilgisi var. Muhtarlık bünyesinde, gençleri de dahil ederek Bacıeren ve Seymen kültürünü yaşatmak istiyorum.”