Miray YILMAZ
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 17, 2008 00:00
Türkiye Gençlik Birliği Derneğince yürütülen "Babil’i yeniden inşa ediyoruz" projesi kapsamında Ankara’ya gelen İtalyan, İspanyol, Romanya ve Polonyalı gençler atıklarla babil kulesi efsanesini canlandırdı.
Projenin AB tarafından desteklendiğini belirten Türkiye Gençlik Birliği Derneği Başkanı Elif Serbest, "Türkiye’de İngilizce eğitimi verilmesine rağmen diğer ülke insanlarına göre Türkler İngilizce konuşmakta zorlanıyorlar. Bu projeyle Türkiye’deki dil öğrenim sorunlarına çözüm bulmayı amaçlıyoruz" dedi.
İspanya, Polonya, Romanya, İtalya ve Türkiye’den 30 gencin, gençlik değişim projesi kapsamında biraraya geldiğini ifade eden Serbest şöyle konuştu:
"Devlet Planlama Teşkilatı Ulusal Ajans’ın verdiği hibe ile bu projeyi hayata geçirebildik. Ayrıca Yenimahalle Belediyesi, Keçiören Belediyesi, Ankara Valiliği bize destek olurken Ulusoy da şehiriçi ulaşım ve diğer giderlerimizi karşılıyor."
Alternatif iletişim yolları
Proje grubuna ve amaçlarına uygun olarak bir Tabu oyunu hazırladıklarını ifade eden Enver, "Amaç alternatif iletişim yolları geliştirmek. İletişimin sadece dil ile sözlü olmadığını kanıtlamak istiyoruz" dedi. Sokak faaliyetlerinde de bulunacak olan katılımcıların 5 gruba ayrılarak Ankara’nın değişik yerlerine bırakılacağını belirten Enver şöyle konuştu;
"Gençler İngilizce bilmeyen vatandaşlarla iletişim kurmaya ve kendilerine verilen görevleri yerine getirmeye çalışacaklar. Ayrıca Benim Kursum adlı bölümde, projede yer alan diğer gençlere, dillerini nasıl daha etkili bir biçimde öğretebilecekleriyle ilgili bir çalışma yapacaklar. Burada amaç dilin en kolay şekilde öğretilmesi için metotlar geliştirmek."
7’nci katın hikayesi
PROJEDE çıkış noktalarının Babil Efsanesi olduğunu vurgulayan Yasal Temsilci Hakan Enver şunları söyledi: "Efsaneye göre Babilliler Tanrı’ya ulaşmak için bir kule inşa etmek istiyorlar. Tanrı başlangıçta bu durumdan memnun oluyor. Ancak 7. katı kimin inşa edeceği konusunda anlaşmazlık çıkınca öfkeleniyor ve ilk 3 katı yıkıyor. Ellerinde ortak dil gibi bir araç varken kıymetini bilemedikleri ve kavga ettikleri için insanları cezalandırıyor ve hepsine farklı bir dil veriyor. Enver sözlerine şöyle devam etti:
"Amaçlarımızı gerçekleştirmemizi sağlayacak farklı oyunlar geliştirdik. Bunlardan ilki Babil Sessizliği Atölyesi. Bu atölyede gruplara ayrılan gençler hiç konuşmadan ellerindeki birbirinden farklı ve sınırlı sayıdaki çevresel atıklarla yarım kalan kuleyi tamamlamaya çalıştı."
Sadece beden dili kullanmalarına izin verdik. Böylece "Hepimiz biriz" mesajı vermeye çalıştık."