Güncelleme Tarihi:
Nursima KESKİN / ANKARA, (DHA) - İYİ Parti Genel Sekreteri Aytun Çıray, Reza Zarrab'ın tanık olarak dinlendiği ABD'deki davaya ilişkin "Reza Zarrab'ın ne mal olduğunu devletin bilmemesi mümkün değildir. Bu tartışmanın bundan sonra yapıcı bir anlama dönüşmesi gerektiğini düşünüyorum. BU dava sonucunda Türkiye'nin önüne çıkacak bazı sorunlar olabilir. Başta iktidar olmak üzere herkesin sorumluluk duygusu içinde artık bu tartışmayı götürmesi gerektiğini düşünüyorum. Türkiye'nin meselesi, iki siyasi liderin birbirine dava açması değildir." dedi.
İYİ Parti Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Aytun TBMM'de düzenlediği basın toplantısında partisinin Başkanlık Divanı Toplantısında görüşülen konuları değerlendirdi. ABD'de görülen ve Reza Zarrab'ın tanık olarak ifade verdiği davanın Türkiye'ye siyasal, ekonomik ve sosyal etkilerinin neler olabileceğini incelediklerini kaydeden Aytun Çıray, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı.
Aytun Çıray, CHP Genel Başkanı Kemal KIlıçdaroğlu'nun Reza Zarrab'ın ajan olduğu bilgisinin MİT tarafından devlet yöneticilerine bildirildiğine yönelik açıklaması üzerine Cumhurbaşkanı tarafından dava açıldığının hatırlatılması üzerine şu ifadeleri kullandı: "Reza Zarrab'ın ne mal olduğunu devletin bilmemesi mümkün değildir. Daha önemlisi Türkiye gibi gelenekleri olan bir devletin dış ilişkilerinde bu tür karanlık insanları eğer kullanmışsa ne büyük bir hata yaptığını göstergesi olarak görüyorum. Bu tartışmanın bundan sonra yapıcı bir anlama dönüşmesi gerektiğini düşünüyorum. BU dava sonucunda Türkiye'nin önüne çıkacak bazı sorunlar olabilir. Uluslararası bazı problemlerle karşı karşıya kalabiliriz. Bu anlamda ülkede birlik ve beraberliğe ihtiyaç olan günlere gelebiliriz. Başta iktidar olmak üzere herkesin sorumluluk duygusu içinde artık bu tartışmayı götürmesi gerektiğini düşünüyorum. Dün Sayın Kılıçdaroğlu'nun söylediği şeyler biliniyordu, yeni şeyler değildi. Daha önce kendisi bunu bir grup toplantısında açıklamıştı. Yeni bir tartışma değildir. Kendi aralarında bir mesele. Tartışmaları o noktaya çekip aslından uzaklaştırılmasına karşıyız. Türkiye'nin meselesi, iki siyasi liderin birbirine dava açması değildir."
"HALK BANKASI YADA TÜRK DEVLETİNİN ÖDEYECEĞİ ŞEKİLDE CEZALAR GELİRSE BU BEYEFENDİLER CEPLERİNDEN ÖDESİNLER"
Aytun Çıray, ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in ABD'nin bir bankadan bilgi talebi isteği yönündeki açıklaması hakkında şu yorumda bulundu: "Sayın Mehmet Şimşek açıklamasında sadece Halk Bank'a ceza gelebileceğini ve bunu da karşılamaya hazır olduklarını söylediler. Bu dış politikanın tecrübesi Amerika'da bazı konuların konuşulduğunun göstergesidir. Diğer yandan hem Sayın Şimşek'in açıklamalarıyla hem de hükümetin casusluk iddiasıyla Reza Zarrab'ın mallarına el koymasıyla Amerika'da yürümekte olan davanın hukukiliğini zımnen de tanıdıklarını gösteriyor. Bir yandan oradaki davanın hukuki olmadığını, siyasi olduğunu, Türkiye'ye karşı açılmış bir dava olduğunu ifade edeceksiniz diğer yandan o davanın iddialarının bir kısmını Türkiye'de kabulleneceksiniz. Bu bir siyasi çelişkidir. Açıkça söyleyeyim eğer Türkiye'ye bu davalar yüzünden bir takım Halk Bankası veya Türk devletinin ödeyeceği şekilde cezalar gelirse bu beyefendiler bunları ceplerinden ödesinler. Çünkü Türk milletinin yapılan bu işve işlemler içinde hiçbir günahı yoktur. Parayı çalanlardan geriye alsınlar iade etsinler."
"KADRO VERİLECEK TAŞERON ÇALIŞANLARIN SINAVLA BELİRLENMESİ İSTENEN AMACA UYGUN DEĞİLDİR"
Aytun Çıray, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kamuda çalışan taşeron işçilere kadro verileceği, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu'nun kadro verilecek taşeron işçilerin sınava tabi tutulacağı yönündeki açıklamalarının anımsatılması üzerine şunları söyledi.
Birinci açıklama samimiyse bunu destekliyoruz. Ancak sınavın mahiyetini merak ediyorum. Öncelikle niçin sınav yapılacak ve eğer bütün taşeron çalışanlar bir prensip olarak kadrolu eleman haline getirilecekse bu sınav bir kısmının eleneceğini gösterir. Yani taşeron sistemiyle çalışmanın sona ermeyeceğini gösterir. Bu istenen amaca ve açıklanan beyana uygun değildir. Eğer yapılacaksa köklü bir sistem değişikliğiyle taşeron çalışanlar kadrolu eleman haline getirilmelidir. Onun dışındakileri bir siyasi oylama taktiği olarak algılarız."