Güncelleme Tarihi:
Görevine son verilen teknik sorumlu Yılmaz Özlem, kulüpte yaşanan son saatleri anlattı.
“Benim için Ankaragücü denince akan sular durur ama helalleşmeden ayrılmak içimi acıttı.”
Ankaragücü’nde yönetim tarafından sözleşmesi tek taraflı feshedilen Teknik Sorumlu Yılmaz Özlem, içini döküp, “Yıllarımı verdiğim kulübümden ayrılığım böyle olmamalıydı” dedi.
AA’ya konuşan Özlem, yıllarca futbolcu olarak hizmet verdiği Ankaragücü’ne 3.5 ay önce Taner Öcal ile birlikte teknik sorumlu olarak geldiğini ve hiçbir şart koşmadan görevi kabul ettiğini hatırlatıp, “Benim için A.Gücü denince akan sular durur. Kulübün içinde bulunduğu durumla ilgili teknik heyet olarak hiçbir şey konuşmadık. Helalleşmeden ayrılmak içimi acıttı” dedi.
AYRILMAYI DAHA ÖNCE BİZ TEKLİF ETTİK
Takımın, ilk 5-6 hafta iyi oynadığını ancak bir türlü sonuca gidemediğini belirten Özlem, şöyle konuştu:
“Beklenen sonuçlar gelmeyince, teknik heyet olarak bir-iki hafta önce bazı ayrılık sinyalleri verdik, ama bir türlü anlaşılamadık. T. Linyit maçının ardından tesislerde kulüp genel menajeri Hikmet Hancıoğlu ile bir araya geldik. Hancıoğlu’na (Başkan ile görüşelim. Bir kan değişikliğine ihtiyaçları varsa yeni bir hoca düşünüyorlarsa o sürece kadar onları yüzüstü bırakmayalım, gerekirse Göztepe maçına çıkalım) dedik. Biz bunları konuşurken yönetim kurulu da aynı anda toplantı yapıyormuş. Hancıoğlu’nu toplantıya çağırdılar. Sonrasında bizim görevi bırakmamızı istediler. Bir yönetici toplantıdan çıkarak yanıma geldi ve kulüpte ödeme yapacak paranın olmadığını söyledi. Tek isteğimiz, teknik heyetteki tüm arkadaşların geçmişe dönük alacaklarının ödenmesiydi. Çünkü, antrenör arkadaşlar bu süreçte ciddi maddi sıkıntı içine girdi.”
BİZİMLE KONUŞULUP ANLAŞILMASINI BEKLERDİK
Yönetimden nakit talebinde bulunmadıklarını, başkanın kendilerine sağlayacağı çek veya senedin yeterli olacağını ifade ettiklerini belirten Özlem, şöyle devam etti:
“Bunun da olumsuz olacağını söylediler ve yönetim kurulu kararıyla sözleşmelerimizi tek taraflı feshettiler. Bizimle anlaşılmasını beklerdik. Benim futbolculuğum dönemimde de alacaklarım vardı. Bugüne kadar hiç dillendirmedim. Buradaki konu benim alacağım değil. 30 bin TL beni ne zengin eder, ne de fakirleştirir. Sorun antrenör arkadaşlarımızın emeği. Onlar için 1 liranın bile önemi var. Bu insanlar, eşten, dosttan aldıkları borç paralarla yaşamlarını devam ettirdiler. Giderken geçmişe dönük alacaklarımızı ödemedikleri gibi helalleşmediler bile.”