Güncelleme Tarihi:
ANKARA, (DHA) - ANAYASA Mahkemesi'nce (AYM) başörtüsü yasağı nedeniyle üniversite ile ilişiği kesilen ve aldığı bursları geri ödemesi istenen öğrencinin din özgürlüğü ve eğitim hakkının ihlal edildiğine karar verildi.
AYM'den yapılan açıklamaya göre, Boğaziçi Üniversitesi'nde eğitim gören öğrencinin, 2005 yılında 4'üncü sınıftayken, kaydını yenilemediği gerekçesiyle okulla ilişiği kesildi. Öğrenci, 2009 yılında 'Af Kanunu' kapsamında üniversiteye tekrar kaydını yaptırarak, 2012'de mezun oldu. Milli Eğitim Bakanlığı'nca mezun olan öğrencinin, 2000- 2005 yıllarında aldığı bursu geri ödemesi talep edildi. Öğrenci, 2004 yılından sonra üniversite kapısında polislerin bulunduğu ortamda kendisinden başörtüsünü çıkarmasının istendiğini, başörtülü olarak derslere ve sınavlara girmesine izin verilmediği için eğitimine devam edemediğini ve bunun sonucunda üniversiteden atıldığını ileri sürerek, bursun geri istenmesi işlemine karşı iptal davası açtı. İdare Mahkemesi'nce işlem, 2013 yılında iptal edildi. İdarenin itirazı üzerine Bölge İdare Mahkemesi tarafından 2014 yılında, ilk derece mahkemesinin kararı bozuldu ve dava reddedildi. Karar düzeltme talebi kabul edilmeyen öğrenci, bunun üzerine AYM'ye bireysel başvuruda bulundu.
Öğrenci, başörtüsü yasağı yüzünden okula alınmamasının ve bunun sonucunda üniversiteyle ilişiğinin kesilmesi nedeniyle aldığı bursları iade etmek zorunda kalmasının, din özgürlüğü ve eğitim hakkına yönelik müdahale olduğunu savundu.
AYM'NİN DEĞERLENDİRMESİ
AYM'nin değerlendirmesinde; din özgürlüğünün, Anayasa'nın 2'nci maddesinde ifadesi bulunan demokratik devletin vazgeçilmez unsurlarından olduğuna vurgu yapıldı. Laik siyasal sistemde, dini konulardaki bireysel tercihler ve bunların şekillendirdiği yaşam tarzının, devletin müdahalesi dışında; ancak koruması altında olduğuna değinilen değerlendirmede, "Bu anlamda laiklik ilkesi din özgürlüğünün güvencesidir. Laiklik, devlete negatif ve pozitif yükümlülükler yüklemektedir. Negatif yükümlülük, bireylerin din özgürlüğüne zorunlu nedenler olmadıkça müdahale edilmemesini gerektirmektedir. Pozitif yükümlülük ise devletin din özgürlüğünün önündeki engelleri kaldırması, kişilerin inandıkları gibi yaşayabileceği uygun bir ortamı ve bunun için gerekli imkânları sağlaması ödevini beraberinde getirmektedir" denildi.
'DİN ÖZGÜRLÜĞÜ İHLAL EDİLMİŞTİR'
Dosya kapsamındaki belgeler incelendiğinde, Boğaziçi Üniversitesi'nde başörtüsü yasağının 2000 yılından 2009'a kadar devam ettiğinin anlaşıldığını belirten mahkeme heyeti, söz konusu yasağın başvurucu öğrenciye de uygulandığı kanaatine varıldığını belirterek, şunları kaydetti:
"Somut olayda başvurucunun dinî inancı gereği taktığı başörtüsüne sınırlama getiren kamu gücü işlem ve eylemleri, başvurucunun dinini açığa vurma hakkına bir müdahale teşkil etmektedir. Öğrencilerin üniversite eğitimlerini başları açık olarak sürdürmeleri gerektiğine dair kanuni bir sınırlama bulunmamaktadır. Başvurucuyu başörtüsü kullanması nedeniyle üniversiteye devam etmesini engelleme şeklinde gerçekleşen din özgürlüğüne yönelik müdahalenin kanunilik şartını sağlamadığı sonucuna ulaşılmıştır. Anayasa Mahkemesi, açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 24'üncü maddesinde güvence altına alınan din özgürlüğünün ihlal edildiği kararına varmıştır."
'EĞİTİM HAKKI İHLAL EDİLMİŞTİR'
Mahkeme heyeti, başvurucunun başörtüsü yasağı nedeniyle üniversiteye devam edememiş olmasının, eğitim hakkına yönelik müdahale olduğuna da vurgu yaptı. AYM'nin değerlendirmesinde, "Eğitim hakkına yönelik müdahale konusunda, Anayasa’nın 24'üncü maddesinde korunan din özgürlüğü bağlamındaki şikayetler bakımından müdahalenin kanunilik koşulunun sağlanmaması nedeniyle hak ihlali sonucuna varıldığı dikkate alınarak, başvurucunun Anayasa’nın 42'nci maddesinde güvence altına alınan eğitim hakkının da ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır. Anayasa Mahkemesi, açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 42'nci maddesinde güvence altına alınan eğitim hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir" denildi.