İpek ARIOĞUL
Oluşturulma Tarihi: Kasım 14, 2007 00:00
Ayrancı’dakinin kapatılmasının ardından Mamak’ta sosyete pazarı açıldığından şikayet eden Ankara Ayakkabıcılar ve Çantacılar Odası Başkanı Hüseyin Uzun, "İlçe belediyeleri tarafından açılan bu pazarlar gece 11’lere kadar çalışıyor. Bu durum civardaki esnafı bitme noktasına getiriyor" dedi.
ANKARA Ayakkabıcılar ve Çantacılar Odası Başkanı Hüseyin Uzun, Ayrancı’daki sosyete pazarının kapatılmasının ardından bu kez de Mamak’ta yeni açılan Türközü Pazarı ile Şehitlik’deki pazarın esnafı haksız rekabetle karşı karşıya bıraktığını söyledi.
Uzun, özellikle ayakkabı ve çanta esnafını çok zor durumda bırakan Ayrancı’daki sosyete pazarının kapatılmasının ardından esnafın rahat bir nefes aldığını, ama bu kez de Mamak’ta faliyete geçen iki pazarın esnafı haksız rekabetle karşı karşıya bıraktığını söyledi. "Bu pazarlar esnafa darbe vuruyor" diyen Uzun, sosyete pazarı olarak adlandırılan bu yerlerde kalitesiz mal satıldığını, kayıt dışına neden olduğunu kaydederek, sözlerine şöyle devam etti:
RUHSATSIZ ESNAF : Ayrancı’daki pazar kapanınca esnaf bayram etti. Çankaya’dan kurtulduk derken bu sefer de Mamak’ta sosyete pazarı benzeri yerler açıldı. Buralarda özellikle ayakkabı, çanta, tuhafiye ürünleri satılıyor. Türközü’ndeki pazar geçen hafta açılmış. Şimdilik sadece Çarşambaları açık olacağı söyleniyor, ama başlarda Ayrancı pazarı da haftanın bir günü iş yaparken sonradan altı güne çıkmıştı. İlçe belediyeleri tarafından açılan bu pazarlar gece 11’lere kadar çalışıyor. Bu durum civardaki esnafı bitme noktasına getiriyor. Maltepe Pazarı’ndaki esnaf verigisini ödeyen ruhsatlı esnaf, sattığı ürün de belli. Pazarlarda ise ruhsat belge hak getire. Satılan ürünler ise kalitesiz olmalarının yanı sıra değiştirilemiyor da.
KALİTESİZ ÜRÜNE DİKKAT : Pazarlarda satılan kalitesiz ve ucuz ürünlere karşı vatandaşı uyarmak görevimiz. Satılan ürünler ise yasal olmamasının yanı sıra Ankara imalatı, yerel ürünler de değil. Buralarda Konya veya İstanbul ürünü niye satılsın? Çin’den gelen ürünler de var ki bunlara zaten karşıyız. Kaçak olmalarının yanı sıra sağlıksız da ürünler. Kayıtdışı oldukları için ucuza mal ediliyorlar. Sağlığa zararlı, kanserojen etkisi olan ürünler bunlar. 5’e geliyor, 40’a satılıyor. Bunun yanı sıra üzerindeki pullar, aksesuarlar kopuyor. İthalat yapılmasına karşı değiliz ama belgeli, ruhsatlı olmalı. Kaçağa karşıyız. Kaçak ürünler imalat sektörümüzü vurmakla kalmıyor, sağlığa da zarar veriyor.
ÇUBUK’A TAŞINACAĞIZ: Odamız üyesi ayakkabı imalatçıları, çok olumsuz, sağlıksız koşullarda çalışıyorlar. Yeni ve sağlıklı imalathanelere taşınmak için uzun zamandır uğraşıyoruz. Büyükşehir Belediyesi Çubuk’ta yarı bitmiş halde olan bir yeri bize ayırdığını duyurdu. Adam başı 100 bin dolarlık da kredi imkanı ortaya çıktı. Ancak bize diyorlar ki ’50 kişi hemen taşınsın, biz gerisini tamamlarız.’ Bizse 50 kişiye ulaşmakta zorlanıyoruz. Kimisi kredinin geri ödenmesi kousunda biraz tedirgin, kimisi taşınmanın kendisi için iyi olacağından şüpheli. Ama imalathaneler oraya taşınırsa sağlıksız koşullarda çalışmaktan kurtulacak. Diğer bir sıkıntımız da 40 yıldır bu işi yapan birçok ustanın hala ustalık belgesini alamaması. Bunun değişmesi lazım, çünkü ülkeye katma değer yaratan bu ustalar sırf ustalık belgesi verilmediği için işyeri açamıyor.
Mezarda mı emekli olacağız
AYAKKABI imalatında çalışıp da 60 yaşına ulaşan imalatçı yok. Hepsi çeşitli hastalıklardan muzdarip diyen Uzun, şunları kaydetti: "Bizim sektörde ortalama yaşam beklentisi 60’ı geçemiyor. Bu yaşın üzerinde imalat yapanı bulamazsınız. Geçtiğimiz iki ay içinde dört arkadaşımızı kaybettik. Ayakkabı yapımında kullanılan kimyasal maddeler, özellikl de yapıştırıcıların içindeki solvent maddesi bir zehir.
Ayakkabı ve çanta imalatında çalışan işçiler, göz ve cilt hastalığından kansere kadar 60 çeşit hastalığa yakalanılabiliyor. Bu sektörde binlerce çeşit kimyasal madde kullanılıyor. Bazı yapıştırıcı maddelerin felce neden olduğunu, organik çözücülerin sinir sistemi, karaciğer, böbrek, kemik iliği ve üst solunum yollarını olumsuz etkilediğini biliyoruz. Bu meslek grubunda çalışan işçilerin ömrü on yıl kısalıyor. Matbaacılarda nasıl erken emeklilik oluyorsa biz de olmalı."