Süleyman DEMİRKAN
Oluşturulma Tarihi: Eylül 08, 2009 00:00
Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne doğalgaz-su sayaçlarını temin eden ve bu sayaçların bakımını üstlenen Elektromed Firması’nda 1996-2008 yılları arasında Servis Koordinatörü olarak görev yapan Vedat Doğan, usulsüzlük iddialarını savcılığa ve ilgili kamu birimlerine intikal ettirmesinden bir süre sonra ayağından vuruldu. Ancak Doğan, halen koruma altına alınmaması ve savcılığa yaptığı başvurulara yanıt gelmemesinden şikayetçi.
Soruşturma açılmadı
Vurulma olayının polise ve Cumhuriyet Savcılığı’na intikal etmesine karşın, halen aynı nedenle “Ayağını denk almazsan, bir dahaki kurşunu kafandan yiyeceksin” diye tehdit aldığını bildiren Doğan, bütün bunlara rağmen, savcılıkça henüz soruşturma açılmadığını bildirdi.
Doğan, yaşadıklarını, vurulmasını ve sonraki gelişmeleri Ankara Hürriyet’e özetlerken, “mağdur ve masum, iyi vatandaşların bu kadar çaresiz ve yalnız kalabileceğini aklım dahi geçirmezdim” dedi. Doğan, yaşadıklarını ve iddialarını şöyle aktardı:
“Firmalar arası konuşmaları içeren ses kayıtları ile anlaşmalı fiyatları içeren dosyayı, Şubat 2009’da Rekabet Kurumu’nun (RK) dört kişilik uzman grubuna imza karşılığı teslim ettim. Olayları, sözlü olarak da kendilerine özetledim. Bir süre sonra, ‘gizli’ kaydıyla verdiğim ses kayıtlarının Rekabet Kurulu tarafından Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na yansıtılması sonucu, 13.3.2009’da savcılığa ifade verdim. Bu ifadeden sonra, Nisan 2009’da Cumhuriyet Savcısı Mehmet Cihan Kısa’ya, 22 yıl çalıştığım Elektromed ile ilgili bildiklerimi anlattım, ilgili resmi-matbu belgeleri de teslim ettim.
Bu girişimlerimin ardından tehditler almaya başlayınca, 08.05.2009’da Ankara Valiliği’ne, Savcılığa ifadelerimin dosya numarasını vererek, aldığım tehditleri, tehdit nedenlerini ve kaynaklarını bildirdim. Korunma talebinde bulundum. Daha sonra beni bölgeme bağlı Keçiören 100. Yıl Karakolu’ndan çağırdılar, ifademi aldılar. Neden koruma istediğime ilişkin oraya da açıklama yaptım, belgelerimi sundum.
Dört kurşun sıkıldı
Buna rağmen, 2.6.2009’da akşam 23.30-24.00 sularında Keçiören’deki evime giderken, dört el ateş edilmesi sonucu bir kurşunla sağ bacağım diz üstünden yaralandım, hastaneye kaldırıldım. Karakol Polisi hastanede ifademi aldı. Ardından, götürüldüğüm Ankara Emniyeti Cinayet Büro Amirliği’nde ikinci kez ifadem alındı. İfademin bir kopyası istediğim halde bana verilmediği gibi herhangi bir gelişme-sonuç da bildirilmedi.
8.6.2009’da Ankara Valiliği’ne yeniden bir yazı yazarak korunma talebimi yineledim. Daha sonra bana karakoldan, ‘Biz zaten vatandaşımızı koruyoruz, herhangi bir şey olduğunda, şüphelendiğinizde 155’e bildirin’ yazısı geldi.
Olay, polise ve savcılığa yansıdı. İfadem alındı. Tekrar tehdit edilince, polise ve savcılığa bir kez daha başvurdum. Bütün bunlara rağmen bir sonuç alamadım. Devletimin bana sahip çıkması için daha ne yapmam gerekiyor, bilmiyorum. Bir dava dahi açtırmayı başaramadım. Hayatımdan endişeliyim. Devletimin beni ve ailemi korumasını bekliyorum.”