Avukatlığı bıraktıran içimdeki sanat aşkı

Güncelleme Tarihi:

Avukatlığı bıraktıran içimdeki sanat aşkı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 14, 2010 00:00

Sekiz yıl avukatlık yapan Emel Yalın’ın içindeki resim yapma isteği baskın geldi. Yalın “Esas işimin resim yapmak olduğuna inanıyorum. Mesleğimi bıraktığım için asla pişmanlık duymuyorum” dedi

Haberin Devamı

RESİMLE uğraşabilmek için  avukatlık mesleğini bırakan Emel Yalın, 22 yıllık sanat hayatını, resmin yanı  sıra üzerinde basma kumaşlardan elbiseler bulunan, iğne oyalarıyla süslenmiş  eşarplar takan “köylü bez bebekler” yaparak sürdürüyor.
Emel Yalın, Ankara Üniversitesi Hukuk  Fakültesinden mezun olduktan sonra 8 yıl avukatlık yaptığını, ancak içindeki  resim yapma isteğinin baskın geldiğini söyledi.
Duyguların resmi
Bunun üzerine avukatlığı bırakarak resim yapmaya başladığını ifade eden  Yalın, “Esas işimin resim yapmak olduğuna inanıyorum. Mesleğimi bıraktığım için  hiçbir zaman pişman olmadım. Peyzaj ve portre yapıyorum. Ama asıl olarak ruhun  resmini yapıyorum, duyguların resmini yapıyorum. Yaptığım her şey bunları  anlatmaya aracı oluyor” dedi.
Rengarenk bebekler
Bir süre önce heykel yapma ihtiyacı hissettiğini, duygularını ve renkleri  üç boyutlu olarak heykelde ifade etmek istediğini belirten Yalın, “Ancak  heykelin soğukluğu var. Daha sıcak bir şeyler yapmaya karar verdim. Kumaşlar çok  ilgimi çekiyor, her biri sanat eseri. Bez bebek yapımına kendiliğinden bir yönelme oldu” diye konuştu.
Eserlerini yaparken üzerinde durduğu şeyin “dinginlik” olduğunu anlatan  Yalın, “Şu an hem dünyada hem de Türkiye’de çok iyi olmayan dönemlerden  geçiyoruz. Çok üzülüyorum, bunun çözümünün de dinginleşmekte olduğunu  düşünüyorum. Köy yaşamında bunun olduğuna inanıyorum. Kent hayatının  sıkıntılarından kurtulmak ve köy yaşamına özlemimi anlatmak için bez bebekler  yapıyorum” dedi.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!