Güncelleme Tarihi:
Prof. Dr. Tunçer, tapınağın yakınına yapılan havuz nedeniyle oluşan rutubetin de tarihi yapıdaki yazıtlara zarar verdiğini ileri sürdü. Havuzun kaldırılması için internet üzerinde imza kampanyası başlattıklarını da anlatan Tunçer, Augustus Tapınağı ile ilgili özetle şunları anlattı:
KURU HAVUZ HALİNE GETİRİLMELİ
“Duvarların kaymasını durdurmak için üzerine bu çelik yapıyı koydular. İki duvarı birbirine tutan bir yapıdır. Aslında, iki sur duvarını bir cam levha ile bir müze gibi kapatmak ve bunun içinde muhafaza etmek lazımdı. Tıpkı Roma’daki ‘Ara Pacis Sunağı’ gibi, ya da Berlin’deki Bergama Müzesi’nde olduğu gibi eserler bir yapının içinde olabilirdi. Süs havuzu olarak onaylanan proje daha sonra fıskiyeli olarak inşa edildi. Havuz, 2010 yılında fıskiyeli olarak yapıldı. O zamandan beri tapınağın duvarlarına zarar veriyor. Havuzun suyu rüzgârın etkisiyle tapınağın duvarına gidiyor. Ayrıca rutubetten dolayı da duvarlar tahrip oluyor. Üzerindeki yazıt, su ve rutubetin etkisiyle dökülmeye başladı, kararmalar var. Bu havuzun bir an evvel kuru havuz haline gelmesi gerekiyor. Rutubet bir eski eserin en büyük düşmanıdır. Cami de rutubetten etkileniyor. Bu nem, zemindeki olası kalıntıları da etkiliyor. Zeminde Frig dönemine kadar giden anıtlar var” diye konuştu.
M.Ö. 25 yılından sonra yapılan Roma dönemine ait Augustus Tapınağı'nın duvarları, 2009 yılında Ankara Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu'nun onayı ile 'çelik iskele' ile güçlendirilmişti. Daha sonraki yıllarda tarihi yapının yanında ise çevre düzenlemeleri kapsamında fıskiyeli süs havuzu yapılmıştı.