Güncelleme Tarihi:
Susamın Kuzey Afrika ülkelerinden ithal edildiğini hatırlatan ATO BAşkanı Gürsel Baran, “Susam bize yurt dışından ham olarak geliyor ve buradaki fabrikalarda işleniyor. Üretim maliyeti geçen yıla göre yüzde 15 arttı. Dolar kurunda da artış oldu” dedi. Dolar kuru ve üretim maliyetindeki yükselişin susam ve simit fiyatlarına da yansıdığını kaydeden Baran, piyasadaki susam azlığının da fiyatları etkilediğini bildirdi. Susam hasadının eylül-ekim aylarında yapıldığına dikkat çeken Baran, “Şu an piyasada geçen yılın hasadından elde kalan susam satılıyor. Eylül ayında hasat başladığında fiyatlar da geriye gidecektir” diye konuştu.
ÜRETİCİ KALİTEDEN TAVİZ VERMEZ
Gerçek Ankara Simidi üreticisinin susamı az kullanarak kaliteden taviz vermesinin mümkün olmadığını belirten Baran, merdiven altı üretim yapanların susam kullanımını azalattığını, bu durumun da tüketiciyi rahatsız ettiğini söyledi. Ankara Simidi’nin Ankara için çok önemli yiyecek olduğunu vurgulayan Baran, “Ankara Simidi, ünü Ankara’nın sınırlarını aşan bir ürün. Osmanlı’da Ramazan yemeklerinde halka ve seferdeki askerlere dağıtılan simit, yaklaşık 600 yıllık bir tarihe sahip. Evliya Çelebi’nin seyahatnamelerinde de anılan Ankara Simidi, ülkemizin diğer yörelerinde üretilen simitlere göre daha ince, daha küçük, yoğun pekmezli, bol susamlı ve daha koyu renklidir. Yapımı da büyük bir ustalık gerektirir. Merdiven altı üretimle bu kaliteyi yakalamak mümkün değildir” dedi.
COĞRAFİ TESCİLİNİ ALDIK
ATO olarak Ankara Simidi’nin coğrafi işaret tescilini aldıklarını söyleyen Baran, “Bundan böyle merdiven altı üretim yapanların Ankara Simidi adını kullanmaları mümkün değil. Ankara Ticaret Odası olarak Ankara Simidi’nin Avrupa Birliği tarafından da tescili için çalışmalara hemen başlayacağız” diye konuştu.