Oluşturulma Tarihi: Temmuz 28, 2011 00:00
Belçika’da 16 yıl önce ölmek üzereyken, bir gencin kalbiyle hayata tutunan Veli Koçak, ziyaret amacıyla geldiği Eskişehir’de beyin kanaması geçirdi. Ölmeden önce, “Organlarımı bağışlayın” vasiyetinde bulunan Koçak’ın karaciğeri de, emekli müftü Halil İbrahim Demirkoparan’a nakledildi.
BAŞKENT Ankara’da 7 ay önce şeker hastalığı nedeniyle hastaneye giden 66 yaşındaki emekli müftü Halil İbrahim Demirkoparan’a doktorlar, “siroz başlangıcı” teşhisi koydu. Kısa bir süre sonra karnı şişmeye başlayan emekli müftü Demirkoparan, karaciğerinden su aldırmaya başladı. İlk başlarda 50 günde bir hastaneye giden Demirkoparan’ın karaciğeri birkaç ay sonra iflas etti ve 3 günde bir su aldırmak zorunda kaldı. 4 çocuk babası Halil İbrahim Demirkoparan’a eşi ve çocukları karaciğerini vermek istedi ancak uyum sağlamadığı için nakil işlemi gerçekleşmedi.
6 ay ömür biçildi
Doktorların kendisine 6 ay ömür biçtiği Demirkoparan’a sevindirici
haber, 16 yıldır bir başkasının kalbiyle yaşamını sürdüren ve Belçika’dan ziyaret amacıyla geldiği Eskişehir’de yaşamını yitiren gurbetçi Veli Koçak’tan geldi.
Belçika’da 16 yıl önce geçirdiği
trafik kazası sonucu hayatını kaybeden bir gencin kalbi, ölmek üzere olan Türk işçisi Veli Koçak’a nakledilmişti. Dünyanın ilk kalp naklini yapan Chirstian Barnard tarafından gerçekleştirilen kalp naklinin ardından Veli Koçak, emanet kalple 16 yıl boyunca hayata tutundu. Ancak 71 yaşındaki işçi emeklisi Koçak, ziyaret amacıyla gittiği Eskişehir’de beyin kanaması geçirdi. Kaldırıldığı hastanede beyin ölümü gerçekleşen Koçak, hayata gözlerini kapamadan önce, “Organlarımı bağışlayın” vasiyetinde bulundu.
Yüksek hızlı trenle geldi
Yapılan görüşmelerin ardından Ankara Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Merkezi’nden gelen ekip, yüksek hızlı trenle Veli Koçak’a ait karaciğeri Eskişehir’den Ankara’ya getirdi. Ankara’da Medicana Hastanesi’ne teslim edilen karaciğer, başarılı bir ameliyatın ardından doktorların 6 ay ömür biçtiği Demirkoparan’a nakledildi. Şeker hastalığı bulunan ve daha önce Baypass ameliyatı olan 66 yaşındaki Halil İbrahim Demirkoparan, nakil işlemindan birkaç gün sonra ayağa kalkarak kendisini çok iyi hissettiğni söyledi.
Atakuleye çıkıp bağırmak isterdimNaklin ardından yeniden hayata dönen emekli müftü Halil İbrahim Demirkoparan, emekli olmadan önce son olarak Sandıklı’da müftülük yaptı. Görev yaptığı süre boyunca organ bağışıyla ilgili birçok kez vaaz verdiğini anlatan Demirkoparan, “Bir can kurtaran tüm insanlığı kurtarmış kadar sevap kazanır. Organ bağışı sadaka-ı cariye hükmündedir. Tüm imamlarıma ve çocuklarıma organ bağışını önerdim, camide vaazlar verdim. Şimde elimde imkanım olsa Atakule’ye çıkıp bütün Ankara’ya, ‘Organlarınızı bağışlayın’diye haykırmak isterdim” diye konuştu. Yaşananların ardından başta müftü Demirkoparan olmak üzere eşi, damadı ve yetişkin 3 çocuğu, form doldurarak organ bağışında bulundu.
16 yıl emanet kalple yaşamak inanılmazNAKİL işlemini başarıyla gerçekleştiren Medicana Hastanesi’nden Prof. Dr. Sadık Ersöz, emekli müftü Halil ibrahim Demirkoparan’ın sağlık durumunun son derece iyi olduğunu ve hafta sonunda taburcu etmeyi düşündüklerini söyledi. 16 sene emanet bir kalple yaşayan birisinin vasiyetinin gerçekleşmesini, “İnanılmaz bir durum” diye nitelendiren Ersöz, “Bu olay organ bağışının ne kadar hayati önem arz ettiğini herkese bir kez daha göstermiş oldu” dedi.