Güncelleme Tarihi:
ANKARA, (DHA)- ANKARA'nın, son 30 yılın ortalamasına göre en az yağış alan Ekim ayı ve Kasım ayının ilk yarısını yaşamasına rağmen kentin barajlarında hiç yağış almasa bile 1,5 yıl yetecek seviyede içme suyunun bulunduğu belirtildi.
Meteoroloji'den edinilen bilgiye göre, Ankara'da 1 Ekim-10 Kasım arasında son 30 yılda ortalama yağış miktarı 44,1 milimetre iken, bu yıl 1 Ekim-15 Kasım arası yağış miktarının 8 milimetreye düştü. Ankara çevresine düşen yağışların Ekim ve Kasım ayında yok denecek kadar azalması, çiftçiler için tohum ekimi dönemi olması nedeniyle tarımı olumsuz etkilerken, şehre su sağlayan barajları da olumsuz etkiledi.
Ankara'nın içme suyu ve barajlarının doluluk oranlarıyla ilgili bilgi veren ve özellikle vatandaşlara içme suyunu tasarruflu kullanmaları konusunda çağrıda bulunan ASKİ Genel Müdürü Necmettin Tahiroglu, Ankara'nın barajlarının doluluk oranı yüzde 30 seviyesinde olduğunu söyledi. Beklenen son bahar yağışlarının yok denecek seviyeye düşmesine rağmen Ankara'nın barajlarında hiç yağmur yağmasa bile 1,5 yıl yetecek su bulunduğunu belirten Necmettin Tahiroğlu, “Doluluk oranının düşük olmasının sebebi, barajlarımızın toplam hacminin çok büyük olmasıdır. Barajlarımızın toplam hacmi 1 milyar 600 milyon metreküpe yakındır. Bu rakam ise İstanbul'un bütün barajlarının toplam kapasitesinin neredeyse 2 katı büyüklüğündedir" diye konuştu.
UZUN YILLAR SU GARANTİMİZ VAR
ASKİ Genel Müdürü Tahiroğlu, “Yağışların azalması ve tüketimin artmasına rağmen Başkent'in su ihtiyacını karşılayan Kurtboğazı, Eğrekkaya, Akyar, Kavşakkaya, Çubuk-2, Çamlıdere ve Elmadağ barajlarında biriken su miktarı, 471 milyon metreküp seviyesinde. Barajlarımızda hiç yağmur yağmasa bile bu oran Ankara'nın 1,5 yıl su ihtiyacını karşılayacak seviyede. Biliyorsunuz Kesikköprü Barajı ve Hirfanlı barajları da var. Bu bizim uzun yıllar su garantimiz. Kızılırmak da Ankara için büyük bir sigorta" dedi.
AYNI İHTİYAÇLAR, ÇOK DAHA AZ SUYLA KARŞILANABİLİR
Tahiroğlu açıklamasında, "Her ne kadar barajlarımızda suyumuz yeterli olsa da tasarrufu hiçbir zaman elden bırakmamak gerekir. Tasarruf bir yaşam biçimidir. Suyumuzun sadece bugün için değil, gelecek yıllarda da ihtiyacımıza cevap verebilmesi için lütfen israf etmeden, tasarruflu kullanalım" diyerek bilinçli su kullanımını alışkanlık haline getirmenin, sınırlı bir kaynak olan suyun korunması açısından büyük önem taşıdığına işaret etti. Alınabilecek pratik önlemle, aynı ihtiyaçların çok daha az suyla karşılanabileceğini ve bu sayede hem ülke ekonomisine hem de aile bütçesine büyük katkı sağlanabileceğini ifade eden Tahiroğlu, pratik su tasarruf yöntemlerinden bazılarını şöyle sıraladı:
- Evde damlatan musluklar tamir ettirilmeli,
- Araçlar, hortumla değil, kovaya doldurulacak suyla yıkanmalı,
- Bulaşık ve çamaşır makineleri, tam doldurulmadan çalıştırılmamalı,
- Musluklarda ve duş başlıklarında su akışını azaltan, ancak su basıncını artıran yeni sistemler kullanılmalı,
- Sebze ve meyveler elde yıkanmak yerine, su dolu bir kapta yıkanmalı,
- Özellikle iş yerlerinde tuvaletlerde musluklar açık bırakılmamalı.
FOTOĞRAFLI