Asırlardır ayaktalar
Güncelleme Tarihi:
Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde inşa edilen Beypazarı’ndaki tarihi camiler, ramazanda büyük ilgi görüyor.
Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce restore edildikten sonra ibadete açılan ve asırlardır ayakta duran Sultan Alaaddin (Paşa), Kurşunlu, Akşemseddin, İmaret, İncili, Yeni ve Tabakhane camileri, farklı illerden gelen ziyaretçilerinin akınına uğruyor. Zamana direnerek dimdik asırlardır ayakta durmayı başaran camilerin özellikleri:
*Sultan Alaaddin (Paşa) Camii:
14-17 yy. arasında inşa edilen Sultan Alaaddin Camii, her yıl ramazan ayında halkın ziyaretine açılan Sakal-ı Şerif ile dikkat çekiyor. Üzeri kiremit, dış cephesi taşla kaplı, doğu ve güney cepheleri iri taşlarla örülü camide 2 bin kişi namaz kılabiliyor.
*Kurşunlu Camii:
Evsat Hoca Nazır Cami adıyla da tanınan Kurşunlu Camii, 17. yüzyıl başında yapıldı. Bütünüyle dikdörtgen, ibadet mekanı ise kenarı 22.5 metre uzunluğunda kare planda olup, tamamı kesme taştan inşa edilen cami, klasik devir Türk mimarisinin özelliğini taşıyor.
*Akşemseddin Camii:
Selçuklu mimari tarzını andıran caminin, Hacı Bayram-ı Veli’nin ölümünden sonra Beypazarı’na gelen, Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemseddin tarafından 15. yüzyıl başında yapıldığı rivayet ediliyor.
*İmaret Camii:
Hicri 1304 yılında yapılan caminin, Cumhuriyet’ten önce etrafında olduğu söylenen ‘iç ve dış’ medreselerde pişirilen yemekler fakirlere dağıtıldığı için “İmaret” olarak adlandırıldığı belirtiliyor
*İncili Camii:
Abbas Zade Hacı Mehmet Efendi tarafından 1315 yılında yaptırılan caminin minaresi tamamen ahşap.
*Tabakhane Camii:
Hicri 1315 yılında Söylemez Zade Hacı Hüseyin Efendi tarafından yapılan caminin adını çevresindeki dükkanlarda yapılan deri tabaklama işinden aldığı sanılıyor.
*Yeni Camii
Kayıtlara göre hicri 1315 yılında yaptırılan caminin dış mekanı kesme taştan oluşuyor.