Arjantin Caddesi’ni ’food-court’ yapan alışveriş merkezi: Karum

Güncelleme Tarihi:

Arjantin Caddesi’ni ’food-court’ yapan alışveriş merkezi: Karum
Oluşturulma Tarihi: Nisan 13, 2007 00:00

Ankara Hürriyet’in bu haftaki konuğu, merkezi konumu ve mağaza karması ile popülerliğini hala sürdüren, Ankara’nın en eski ikinci alışveriş merkezi Karum...

Haftada 150 bin kişinin ziyaret ettiği, daha çok yayaların tercihi olan 360 dükkanlı Karum İş ve Alışveriş Merkezi, birçok kişi tarafından cafe ve restoranlarıyla meşhur Arjantin Caddesi’nin tamamlayıcısı olarak görülüyor.

SADECE Ankara’nın değil, Türkiye’nin de Galleria ve Akmerkez’den sonra en eski alışveriş merkezlerinden biri olan Karum, haftada 150 bin kişinin ziyaret ettiği, merkezi lokasyonuyla dikkat çeken, çevresiyle bütünleşen bir alışveriş merkezi. Daha çok Gaziosmanpaşa, Kavaklıdere, Esat ve Çankaya sakinlerinin ziyaret ettiği Karum İş ve Alışveriş Merkezi, 1991’de açıldığı günden bu yana merkezi konumuyla hala tercih ediliyor. Son yıllarda birçok önemli markaya ev sahipliği yapan, üst gelir grubuna hitap eden Kavaklıdere’de yer alan Karum, diğer büyük alışveriş merkezlerindeki gibi sinema ve food-court’a sahip olmasa da bu açığı çevresindeki oluşumla kapatıyor. Ankara’da yeterince müşteri çekip çekmeyeceği düşünülmeden arka arkaya alışveriş merkezi açıldığına dikkat çeken Karum İş ve Alışveriş Merkezi Genel Müdürü Mustafa Gürkan, Ankara Hürriyet’e şunları anlattı:

ATAKULE’DEN 8 AY SONRA AÇILDI Nurol Holding’in işletmecisi olduğu Karum’un inşaatı 1988’de başladı ve Ankara’nın ikinci alışveriş merkezi olarak 1991’de açıldı. Ankara’nın ilki olan Atakule ise Karum’dan sadece 8-9 ay önce açıldı. Açılır açılmaz Ankara’nın A sınıfı, gelir ve eğitim seviyesi yüksek müşterilerinin uğrak yeri oldu. A sınıfı müşteri, rahat para harcayan, marka giyinen, üst gelir seviyesindeki, belli eğitim düzeyine sahip insanlardan oluşur. Bunlar orta-üst gelir sınıfına mensup müşteridir. Karum, Türkiye’nin de ilk üç alışveriş merkezi’nden biridir. Bizden önce İstanbul’daki Galleria, 1-2 yıl sonra da Akmerkez açıldı.

ZAMANLA YERELLEŞTİ Karum, ilk açıldığında mimarisi, estetiği ve mağazalarıyla dikkat çekerek Ankara’nın her yerinden müşter akınına uğradı. Gecekondulardan kalkıp gelenler oldu. Yıllar içinde ise bölgesel hale geldi. İstanbul’daki Akmerkez de ilk açıldığında Avrupa ve Asya yakasından müşterileri olurdu, ama zamanla alternatifleri çoğaldıkça daha bölgesel olarak, asıl hedeflediği müşteriye seslenir hale geldi. Ankara Ulus’daki Anafartalar Çarşısı örneğin eskiden çok gözdeydi, ilk yürüyen merdiven orada yapılmıştı. Tüm Ankara’dan müşterileri olurdu, ama zamanla bu değişti. Şu an Karum müşterisi de daha çok Çankaya, Gaziosmanpaşa, Ayrancı ve Esat sakinlerinden oluşur.

MAĞAZA KARMASI DOĞAL OLUŞTU Karum çok eski bir alışveriş merkezi olduğu için ilk açıldığı yıllarda Türkiye’de mağazacılık anlayışı bu kadar gelişmemişti. Ayrıca dükkanlar tek bir yönetim altında toplanmadığından, mağaza karması tek elden belirlenmedi. O günün parasıyla 100 milyona ayakkabı satan dükkan da, 20 milyona satan dükkan da vardı. Zamanla 20 milyona satan dükkan, müşterisi Karum’a gelmediği için kapandı. Böylece Karum’da mağaza karması kendiliğinden belirlendi. Karum, haftasonu, hafta içine göre daha kalabalıktır ama, diğer alışveriş merkezlerine göre daha az kalabalık olduğu söylenebilir. Asıl Karum müşterisi olan A sınıfı müşteri daha çok hafta içi alışveriş yapar.

FOOD-COURT’UMUZ ARJANTİN CADDESİ Karum ilk açıldığında, şimdiki büyük alışveriş merkezlerinin olmazsa olmazı olan food-court, sinema, market gibi işletmeler yer almadı. Ama bu eksik zamanla başka yoldan giderildi, çünkü çevremizle bir kompleks oluşturduk. Bizim food-court’umuz, cafe ve restoranların merkezi Arjantin Caddesi oldu. Sinema ihtiyacını ise müşterimiz farklı yerlerde gideriyor. Karum’da Polo, Lacoste, Network, Zara, Tommy Hilfiger, Oxxo, Adidas, Nike, gibi birkaç isim dışındaki mağazalar daha küçüktür.

HERKES ALIŞVERİŞ MERKEZİ AÇIYOR Ankara’da sürekli alışveriş merkezi açılıyor. Cazip görüldüğü için heralde herkes bu işe işe girişmeye başladı. Ama genelde yapı olarak müşteri çekip çekmeyeceği, kaldırıp kaldırmayacağı düşünülmeden girişiliyor bu işe. Başkent bu kadar alışveriş merkezini kaldıramaz. Bu gidişle ya cadde-sokak mağazaları, dükkanları kapanır, ya da onlar kalır alışveriş merkezleri kapanır.

Vakko, Beymen gibi markalar artık çok seçici

Karum İş ve Alışveriş Merkezi Genel Müdürü Mustafa Gürkan, alışveriş merkezi sayısının büyük bir hızla artmasıyla, Vakko, Beymen, Gucci gibi büyük yerli ve yabancı mağazaları daha seçici hale getirdiğine dikkat çekti. Gürkan, bu tip markaların daha önce yeni açılan alışveriş merkezlerinde yer alabilmek için birbirleriyle yarışırken şimdi çok daha fazla düşünmeye analiz etmeye başladığını söyleyerek, şunları kaydetti: "Arasında en fazla 5 dakika olan üç alışveriş merkezinin hepsinin iş yapması zor. Hepsi de müşteriye sinema, mağaza, food-court, market sunuyor. Bunların üçünde birden Beymen Mağazası açılamaz. Veya bir Prada mağazası açılırsa bu markayı satan Beymen ciddi ciddi düşünmeye başlar, çünkü bu ürünleri alacak müşteri sayısı sınırlıdır. Tabi bu sıkıntı sadece büyük markalar için değil küçükler için de geçerli."

Levi’s 501 ve Timberland’in merkeziydi

Levi’s 501, Timberland, Docksteps, Dexter gibi Amerikan markalarının ve yabancı şekerlemelerin Türkiye’de zor bulunduğu yıllar olan 1990’lı yılların başında Karum, bu markaları getirerek özellikle gençlerin ve çocukların gözdesi oldu. Zamanla Kızılay’daki birçok marka Tunalı Hilmi Caddesi ve çevresinde mağazalar açarak Kavaklıdere’nin ve Karum’un gelişmesine katkıda bulundu. Arjantin Caddesi’nde birbiri ardına açılan cafe-bar ve restaurantlar bu oluşumu tamamladı. Kavaklıdere, Esat, Gazi Osman Paşa, Çankaya, Ayrancı gibi semtlerin ortasında bulunması ve yürüme mesafesinde olması Karum’un zaman içinde diğer büyük alışveriş merkezlerinin rekabeti altında ezilmesini önledi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!