Güncelleme Tarihi:
Deprem felaketi, birçok hayvanı da etkiledi. Enkazdan çıkarılan ya da ağır hasarlı binaların arasında bulunan hayvanların birçoğu sahipsiz kaldı. Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) ile Hayvan Severler Derneği (HaySev), bu süreçte koruma altına aldıkları hayvanları önce sahiplerine ulaştırmaya çalıştı, sonra da yeni sahiplendirmeler yaptı. O hayvanlar arasında en çok dikkat çekenlerden biri de Hatay’da enkaz kalıntılarının arasında bulunan ve gövdesinde ‘kalp’ simgesi taşıyan bir kedi oldu. Ankara’da yaşayan Ercüment-Tuğçe Altuncu çifti, HaySev vesilesiyle sahiplendikleri ve adına Fransızca’da ‘aşk’ anlamına gelen ‘Amor’ ismini verdikleri kedinin hikâyesini, Hürriyet Ankara’ya anlattı:
PHOTOSHOP’LA YAPILMIŞ SANDIK
“Uzun zamandır bizimle birlikte yaşayan bir kedimiz vardı, geçen sene kaybettik. Açıkcası kedimizin anısı bizde oldukça büyüktü bu yüzden yeni bir hayvan sahiplenme fikrine pek sıcak bakmıyorduk. Ta ki deprem felaketine kadar. Meydana gelen deprem sonrası HaySev Ankara Başkan Yardımcısı Şafak Yeşilyurt, sosyal medyadan sürekli deprem bölgesindeki can dostlarımızı paylaşıyordu. Bir akşam Şafak Bey’e, deprem bölgesinden bir hayvan sahiplenmek istediğimizi belirten bir mesaj attık. Enkaz altından bir canı kurtarmak ve ona yaşam alanı açabilmek bizim için hem çok özel hem de çok kıymetliydi. Şafak Bey, bize bir kedi fotoğrafı gönderdi ve ‘Yeni ev arkadaşınız, kediniz hayırlı olsun’ dedi. Kedi, Hatay’da enkazların arasındaydı ve enkazın getirmiş olduğu tozdan neredeyse simsiyahtı fakat gövdesinde duran ‘kalp’ simgesi oldukça dikkatimizi çekti. Hatta ilk önce photoshop’la yapılmış sandık, inanamadık ama gövdesinde bulunan kalp en az kendisi kadar gerçekti. Şafak Bey aracılığıyla Ankara’ya getirilen can dostumuzu 13 Şubat’ta sahiplendik. Adını da gövdesinde bulunan kalp simgesinden ötürü Fransızca ‘aşk’ anlamına gelen ‘Amor’ koyduk. Amor’u sahiplendikten hemen sonra veterinere götürdük. Ufak tefek sıyrıkları ve travması vardı. Üzerinden çip de çıkmadı. Evimize ilk geldiğinde çok miyavlıyordu, yanımıza çok gelmiyordu, oldukça tedirgindi ama tüm bunların hepsi zamanla ve sevgimizle geçti. Şimdi eve geldiğimizde bizi kapıda karşılıyor adeta aramızda bir ‘aşk’ var. Onunla oyunlar oynayıp, vakit geçiriyoruz. Aşk kedisi diyoruz biz ona, hayatımıza inanılmaz bir renk kattı.”
SAHİPLENDİĞİNİZ HAYVAN BİR ‘OYUNCAK’ DEĞİL
Hayvan sahiplenmek isteyen vatandaşlara da seslenen Ercüment Altuncu, “Bir can dosta yuva olmak isteyenler evvela kendilerinden emin olmalı. Bir canı sahiplenmek her şeyden önce büyük bir sorumluluk. Ne yazık ki ‘hediyeymiş gibi alınan’ ya da kedi-köpek sahiplenip daha sonrasında ‘Biz bakamıyoruz, istemiyoruz’ yaklaşımıyla hareket eden, düşünen çok insan var. Biz buna oldukça karşıyız. Sahiplendiğiniz hayvan bir ‘oyuncak’ ya da ‘aygıt’ değil, bir canlı, evin bireyi. Siz yaşamınıza, evinize bir fert kabul etmek istemiyorsanız hiç boşuna bir hayvan sahiplenmeyin. Kendinizden eminseniz de bir can kurtarmak her şeye bedel” çağrısında bulundu.