Ara eleman sıkıntısına vergi muafiyeti ile çözüm önerisi

Aygün, ilk ve orta okulda verilen ezberci eğitimi de eleştirirken, tavuğun sindirim sistemi ya da solucanın biyolojik yapısını bilmenin kendisine normal yaşamda bir katkısının olmadığını vurguladı. Aygün, "Keşke bir musluk nasıl tamir edilir? Contası nasıl değiştirilir? Öğretilseydi. Hiç olmazsa evimin işini yapardım" diye konuştu.

100 BİN ELEMAN İHTİYACI : İddia edildiğinin aksine, Türkiye’de işsizliğin bulunmadığını ifade eden Aygün, Ankara’da 131 meslek dalında yaklaşık 100 bin kalifiye elemana ihtiyaç bulunduğunu, bunları hemen işe yerleştirebileceğini bildirdi. Aygün, söz konusu meslek dalları arasında emlak uzmanı, kepçe operatörü, kalıpçı, sıvacı, fayansçı, parkeci, ütücü, hamal, kasap, yufkacı, frezeci, muhasebeci, grafiker, marangoz, çoban, doğramacı, perdeci, aşçı, mıhçı ve büz ustasına kadar nitelikli elemana ihtiyaç bulunduğunu söyledi. Meslek liseleri ve meslek yüksek okulu mezunlarını istihdam edenlere kolaylıklar sağlanması gerektiğini, böylece bu okulların teşvik edileceğini belirten Aygün, bu okullardan mezun olanları istihdam edenlere 5 yıl vergi muafiyeti getirilmesini önerdi.

Çalışan sağlık ve iş güvenliği istiyor

İşletmelerde karşılaşılan en önemli insan kaynakları sorunlarından biri, çalışanların emniyetli ve sağlıklı bir çalışma ortamına sahip olmamaları. Kuruluşların daha iyi rekabet koşullarına ulaşabilmesi için çalışanların iş sağlığı ve güvenliği konusuna önem vermeleri gerekmektedir. Ekonorm Danışmanlık ve Mühendislik Hizmetlerinin sahibi F. Oytun Gürsoy ile "İş Sağlığı ve Güvenliği Laboratuarları"nı konuştuk.

İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi’nin sağladığı yararlar nelerdir?

Öncelikle insanın temel ihtiyaçlarından olan kendini güvende hissetme ihtiyacını karşılamak ve dolayısıyla iş verimini arttırmak çıkış noktasıdır. iş ve iş gücü kayıplarını en aza indirgeyerek, iş veriminde artışın sağlanması ve maliyetlerin düşürülmesi. işletmeyi tehlikeye sokabilecek yangın, patlama, makine arızaları vb. durumların ortadan kaldırılması neticesinde işletme güvenliğinin sağlanması gibi temel faydaları var tabiki...

Peki iş veren bu konuya yeterince önem veriyor mu sizce?

Düşünün ki, dört kişilik aileyi geçindiren bir işçinin iş kazası sonucu iş göremez hale gelmesi, o ailenin devamlılığını sağlayacak tüm maliyetleri iş verenin karşılaması demek. Bu da iş verene çok ciddi bir mali külfet demektir. İş güvenliği önlemleri bu riski en aza indirir. Oranlar çok yüksek olmasına rağmen, başına gelmemesinden ve sonuçlarını düşünmemesinden dolayı iş veren buna çok fazla zaman ve maliyet ayırmıyor. Çalışanlar da zaman zaman bilinçsiz olduklarından dolayı bunun üzerine yeterince yüklenmiyorlar.

İş Sağlığı ve Güvenliği Laboratuarı nedir, nasıl işler?

4857 sayılı iş kanunu ve bağlı yönetmelikler gereği iş güvenliği ve işçi sağlığını korumak amacıyla işletmelerde kullanılan maddelerin sınır değerleri verilmiştir. İşletme belirli aralıklarla bu ölçümleri yaptırmalıdır. Bunun kontrolünü çalışma bakanlığı müfettişleri yaparlar. Ses, titreşim, kimyasallar, kanser yapan inorganik gazlar gibi ölçüsü aşıldığında insan sağlığına zarar verecek öğelerin ölçümlerini yapıyoruz. Ayrıca Uluslararası İşçi Organizasyonunun verdiği sınır değerleri içinde bürolarda çalışanlar için aydınlatma nem ve ısı ölçümleri yapıyoruz. Mesela titreşim ölçümünü forklift operatörlerinin üzerinde yapıyoruz. Çok fazla titreşime maruz kalırlarsa bu zaman içerisinde mide sarkması hastalığına sebep olabiliyor.

Ankara da kaç tane laboratuar var?

Benim bildiğim kadarıyla, biri Çalışma Bakanlığı’na ait olmak üzere beş altı tane laboratuar var.

Ritm duygusu ile takım ruhu metodu

ANKARA’da eğitim ve danışmanlık hizmeti veren bir firma, bir süredir insan kaynakları ve ritmi birleştiren bir eğitim metodu uygulamaya başladı. Eğitim alanlar sonuçtan oldukça memnun görünüyor. Eğitmenler, ritm çalgıları eşliğinde ’birlikte çalışan personele’ uygulanan eğitimin sonunda, uyumlu bir takım oluştuğunu ve sonuçlarının hızlı bir şekilde işveren tarafından da gözlendiğini söylüyorlar.

ÇIKIŞ NOKTASI BİLİMSEL : Araştırmalar beynin sol lobunun konuşma, matematiksel işlemler ve matıkla doğrusal çalıştığını gösteriyor. Sağ beyin ise yaratıcılık, duygusallık, sesler ve renkler hayal gücü gibi soyut algılamalara daha yatkın. Sadece sol lobu gelişmiş olan ve bu lobu iyi kullanan kişilerin üretken düşünebilmesi için sağ loblarınıda geliştirmesi gerekiyor. Mantık ağırlıklı sol lobla beraber, hayál gücü, renk, şekil, ritim, bütünü görme gibi fonksiyonları olan sağ lob da kullanılsa, insanların üretkenlik potansiyellerinin kat kat artacağını gösteriyor. Bu bilgilerden yola çıkan eğitmenler, ses ve ritm aracılığıyla beynin sağ yarısını harekete geçirmeyi hedefliyor. Beyninin her iki lobunuda kullanmaya başlayan kişi, daha yaratıcı, motivasyonu yüksek ve takım çalışmasının iç ritmini yakalamış bireylere çevriliyor ve performansları yükseliyor.

İŞİN SÖZÜ

Geminin burnunu değil, ufku gören kaptandır.

Anonim

BİZE ULAŞIN

İstihdamla ilgili yazılmasını istediğiniz konular, paylaşacağınız hikayeleriniz, sormak istediğiniz sorularınız varsa bize yollayabilirsiniz.

ANKARA TİCARET

ODASI ÖZEL İSTİHDAM BÜROSU ADRES: SÖĞÜTÖZÜ MAHALLESİ 2. CADDE NO:5 06530 SÖĞÜTÖZÜ / ANKARA

(ATO MECLİS BAŞKANLIĞI BİNASI 1. KAT M-27 NO’LU ODA)

TELEFON: 0312 2857950

DAHİLİ 181-187-188 FAKS: 0312 286 9386

e-POSTA: istihdam@atonet.org.tr