Güncelleme Tarihi:
Nostaljiye ilgi duyanların büyük ilgi gösterdiği pazardaki antika eşyalar, ziyaretçileri geçmişte yolculuğa da çıkarıyor. Eskiye dair her türlü objenin yer aldığı pazarı hem koleksiyonerler hem de vatandaşlar ziyaret ediyor. Ankara’da yıllar önce, beş antikacının katılımıyla kurulan pazar, Türkiye’nin ilk ‘Antika Pazarı’ olma özelliğini taşıyor. Farklı koleksiyonerlerin bulunduğu pazarda telefonlardan fotoğraf makinelerine, eski biblolardan seramik ve porselenlere, tarihi objelerden eski gazete ve dergilere kadar yüzlerce farklı eşya yer alıyor.
EN ESKİLERDEN BİRİ ‘ÇORUMLU KEL İBO’
Pazarın en eski isimlerinden birisi de ‘Çorumlu Kel İbo’ lakaplı İbrahim Koçak. Koçak da standında tarihi eski objeleri görücüye çıkarıyor. 40 yıldır bu işi yaptığını ve köylere giderek antika eşya topladığını söyleyen Koçak, “Akla gelen ve bulunmayan en eski objeler standımda yer alıyor. Antika tutkusu hastalık gibi çok değişik bir tutku. Hiçbir şeye değişmiyorsun. Küçük bir kızım var, bana ‘Baba yeter artık çalışma’ dedi. Ben de ona ‘Kızım ben çalışmasam ölürüm’ dedim. O gün bugündür çalışmaya devam ediyorum” diyor.
PALANDÖKEN’İN ANTİKA TUTKUSU
Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken de Çayyolu Antika Pazarı’nın müdavimlerinden. Tarihi birikimi aktaran bu tarz yerlerin desteklenmesinin önemli olduğunu vurgulayan Palandöken şunları söyledi: “Her ay buraya geliyorum ve hemen hemen her standı ziyaret edip, alışveriş yapıyorum. İnsanların antikaya ve eskiye olan ilgisi gün geçtikçe daha çok artıyor. Ama özellikle burada alışveriş yapan insanların çoğunun geçmişe dair bir anısı var. Ninelerinin, dedelerinin eskitemediği eşyaların, günümüzde de kullanılıyor olması hepimizin hafızasını canlandırıyor. Kapalı pazarlarda bu tarz eserler daha iyi sergileniyor. Üstü açık olan pazarlarda ne yazık ki esnaf ciddi anlamda zorluk çekiyor. Çünkü toz, toprak karışıyor. Dolayısıyla, bu tür konuları önemsememiz lazım. Burada bulunan insanların ortak özelliği, tarihi birikimi aktarıyor olması. Bizim de gayemiz tüm bunların boşa gitmemesi.”