Annesi için açtı kendi giydiriyor

Güncelleme Tarihi:

Annesi için açtı kendi giydiriyor
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 27, 2009 00:00

Betül Ilgar, hizmet sektörünün çok yakından tanıdığı bir isim. Modaevi olan Ilgar, 1989’dan bu yana havaalanları, oteller, hastaneler ve restoranlardaki personelin üniforma tasarımını yapıyor.

Haberin Devamı

BETÜL Ilgar, şu an için Türkiye’nin en işlek 5 havaalanı, yurtiçi ve yurtdışında 28 otel, 9 hastane ve 6 işletmenin tüm personel giyim tasarımından sorumlu isim olarak karşımıza çıkıyor. Yaşanmakta olan ekonomik krizi “Eskiden bir dizimle düşsem diğer dizimle kalkardım, şimdi amuda kalkma gereği duyuyorum” diyerek anlatan Ilgar, tüm bunlara karşın işinden ve geleceğinden umutlu. Ilgar’la, çalışmalarını ve gelecekten beklentilerini konuştuk.
Kendimi bu sektördü buldum
  Üniforma tasarımı çok farklı bir alan. Bu işe nasıl başladınız?
Annem kendisi ve bizim için giysi tasarlayıp dikerdi, ancak bu işin getirdiği dağınıklık beni rahatsız ederdi. O dönemden söz vermişimdir, “Anne büyüyünce sana modaevi açacağım, dağınıklık orada kalacak” diye. Uzun yıllar yurtdışında yaşadıktan sonra Türkiye’ye döndüm, 1989 yılında annem için bir modaevi açtım ve kendimi bu sektörde buldum.

Haberin Devamı

İskandinav ülkelerine ihracat
  Sektörde tutunabilmek oldukça zor olsa?
Üretim ve tasarım oldukça iyiydi, ancak pazarlama işi zordu. Çünkü kendime ait bir çevrem yoktu. İşte o dönemde sivil toplumla tanıştım. Papatyalar olarak tanınan Kadınları Güçlendirme Vakfı’na üye oldum, Türkiye Genç İşadamları Derneği’nde iki dönem yönetim kurulu üyeliği yaptım. Sivil toplum, kaybettiğim çevreyi de geri kazandırdı. İşi kurduktan 7 ay sonra annem kalp krizi geçirince, tüm işi üstlenme gereği doğdu. Kişiye özel dikiş konusunda oldukça tanınan bir modaevi olarak tekstil dünyasında yer aldım, tam da bu dönemde İskandinav ülkelerinden gelen teklifle ihracata başladım.

Artık kadının da adı var

  Kriz çalışmalarınızı etkiledi mi?
Başarıya giden yol uzundur ve sabırlı olmak gerekir. Ancak başarı değişen şartlara uyum sağlamakla daha da güçlenir. Eskiden tökezlediğim zamanlarda anlarda, bir dizin üzerine düşersem diğeri ile kalkarım derdim. Oysa zaman amuda kalkma zamanı. Etkilenmemek bu krizden mümkün değil, ama bu dönem ayakta kalma dönemi. Bu nedenle ödün vererek de olsa, işleri alıyorum ve yapıyorum. Bu dönemi, “paranın bir elden gelip diğer elden geçtiği bir süreç” olarak yorumluyorum. Atölyelerimde 100-150 kişi çalışıyor, şu ana kadar bir kişiyi bile işten çıkarmadım.
  Son olarak, vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
Kadınların hayatın her alanında olması çok önemli ve güzel. Artık kadının adı var demek istiyorum. 

Haberin Devamı

Firmaları  giydiren kişi
Ünİforma tasarımı işi nasıl başladı?
Hilton oteli gazinolarından gelen bir teklifle bu işe atıldım. Firmanın kurumsal renkleri ve dekorasyon önceliklerini harmanlayarak şirketlere özel tasarımlar yapmak o dönemde önemli bir yenilikti. Hilton, Sheraton, Eski Ankara ve Stad otelleri, Radisson Sas, Meridyen Otelleri, Bilkent Otel, Marco Polo Tatil Köyü; TAV Atatürk, Esenboğa, Adnan Menderes Havalimanları; IC-AYT Antalya 2. Dış Hatlar Terminali, ATM-Dalaman Havalimanı, Memorial Hospital, Başkent, Güven, Mesa Hastane, Big Chefs gibi birçok yer müşterim oldu.

Etnik tasarımlar
  Üzerinizde çalıştığınız bir proje var mı?
En son çalışmam, Ankara’ya Çelikler İnşaat tarafından tekrar kazandırılmak üzere yenilenmiş ve Rixos tarafından işletilecek olan Rixos Ankara Oteli üniformalarını hazırlıyorum.
  Tasarımda nelere dikkat edersiniz?
Firmanın logo renklerini dahi dikkate alıyoruz. Otellerde odanın tasarımı, kullanılan renkler hep etkiliyor. Sahil şeridindeki otel personellerini daha kulüp tarzında giydirirken, şehir içlerindeki oteller için etnik tasarımları öne  çıkarıyoruz. Havaalanlarında ise resmi bir tarzı tercih ediyoruz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!