Güncelleme Tarihi:
Ankara’nın Yenimahalle ilçesinde yaşayan 76 yaşındaki eski milli sporcu, judocu Savaş İyidoğan, oturduğu apartmanın atıl halde duran garajını, yakınlarına, mahalleliye, özel gereksinimli çocuklara ücretsiz hizmet veren özel bir spor salonuna dönüştürdü. Ticari amacı olmayan salon, mahalledeki gençler ve çocuklar için spor ve sosyalleşme merkezi haline geldi. Spor salonunun en çok dikkat çeken ziyaretçisi ise Savaş İyidoğan’ın 98 yaşındaki annesi Halise İyidoğan. Günün büyük bir çoğunluğunu salonda geçiren anne-oğul hem spor yapıyor hem de mahalleliye örnek oluyor. İyidoğan, azmini, çalışmalarını ve garajdan spor salonuna dönüştürdüğü alanın hikâyesini Hürriyet Ankara’ya anlattı:
GÖNÜLLÜ VE TAMAMIYLA ÜCRETSİZ BİR SALON
“1970’li yıllarda Judo Milli Takımı’nda yer aldım. Judo’nun yanında tekvando gibi farklı sporlarla da uğraştım ancak judo her zaman benim ana sporum oldu. Milli Takım’dayken sık sık yurt dışına çıkıyorduk. Türkiye’deki çalışmalarımdan sonra 20 yıl Belçika’da 30 yıl da Kanada’da yaşadım. 2015’e doğru tekrar Türkiye’ye geldim ve Yenimahalle’de bulunan babamdan yadigâr kalan bir apartman dairesine yerleştim. Burada 98 yaşındaki annem Halise İyidoğan ile birlikte yaşıyorum. Apartmanın altında eğiminden dolayı kullanılmayan, araçların inemediği bir garaj vardı. Burayı nasıl değerlendirebilirim diye düşündüm ve özel spor salonu olarak hayata geçirmeye karar verdim. Spor salonu tamamen özel bir salon, ticari amaçlı değil. Gönüllü ve tamamıyla ücretsiz. Arkadaşlarımın, sokaktaki çocukların ve gençlerin kullanması için açılmış bir alan. Hayatım boyunca hocalarım bana ücretsiz eğitim verdiler, bu yüzden ben de aldığım bu eğitimi parayla satamam. Ayrıca bir şeyler öğretmenin maddiyata dayalı olmasına her zaman karşıyım. Çünkü eğitim, yürekten gelen bir şey olmalı. Burası herkese açık, otizmli çocuklarımız da geliyor ve burada oyun oynuyorlar. Aynı zamanda salonda ücretsiz judo eğitimleri de veriyorum. Kapımız herkese açık, yeter ki belli kurallara uyulsun. Saygı, sevgi ve arkadaşlık önemli.
‘BENİM OĞLUM YAPIYOR, BEN DE YAPACAĞIM’ DEMİŞ
Spor salonunda beni yalnız bırakmayan biri var. Annem Halise İyidoğan, 98 yaşında. Ben yurt dışındayken annemle sürekli telefonla görüşürdük. Televizyonun karşısına geçip, ‘Benim oğlum sporcu’ diyerek, ekranda verilen bazı egzersizleri, aerobik derslerini izlemeye başlamış. ‘Benim oğlum yapıyor, ben de yapacağım’ diyerek düzenli olarak hareketleri yapmaya başlamış. Türkiye’ye dönünce baktım ki evde çalışmalarını sürdürüyor, birçok şeyi kendi başına yapmaya çalışıyor. Daha sonra da bu spor salonunu açtık. Annem buraya gelince çok mutlu oldu; burada insanlarla tanışıyor, sosyalleşiyor. Özellikle yaşlıların en büyük korkusu yalnız kalmaktır. Şu anda annemin arkadaşı yok. Eskiden bu mahallede herkes birbirini tanırdı şimdi ne yazık ki eskisi gibi kimse kimseyi tanımıyor. Bu yüzden, spor salonu onun için bulunmaz bir hazine. Yaptığı tüm hareketleri tam olarak yapıyor. Üstelik yaptığı her hareketi 100’e tamamlıyor. Onun için önemli bir skor. Hatta çoğu gencimizin kaldıramadığı ağırlıkları bile tek başına kaldırıyor. Burada zaman geçirmekten oldukça keyif alıyor.” İyidoğan spor salonunda bir de kütüphane oluşturduğunu söyledi.
98 YAŞINDAKİ ANNE İYİDOĞAN: HAREKET İNSANI ZİNDE TUTUYOR
Halise İyidoğan sağlıklı kalmanın sırrını ise şöyle açıklıyor: “Gücümün yettiği kadar hareket etmeye çalışıyorum. Hareket insanı zinde tutuyor. Hiç yan gelip yatmak olur mu? Çalışmalıyız. Sabah 5 gibi uyanıyorum, kahvaltımı yapıyorum sonra oğlumla her gün kahve içmeye gidiyoruz. Kahveden sonra da spor salonuna geliyoruz. Herkes gibi değilim, yürüyorum ama hiç yorulmuyorum. Eskiden Ulus’a kadar yürürdüm.”