Ankara’nın ‘Sümela’sı yok olmasın

Güncelleme Tarihi:

Ankara’nın ‘Sümela’sı yok olmasın
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 08, 2019 09:11

Kızılcahamam’da, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan Alicin Manastırı’yla ilgili araştırma yapan Şehir Tarihçisi Abdülkerim Erdoğan, Çeltikçi Asar Kale ile arasında bir bağlantı kurularak güzel bir turizm alanı oluşturulabilir. Bölge turizme kazandırılmalı” dedi.

Haberin Devamı

Tarihi zenginlikleriyle tüm dünyanın ilgisini çeken Sümela Manastırı'ndan daha eski bir tarihe sahip olduğu düşünülen Alicin Manastırı, Başkent’in yanı başında turizme kazandırılmayı bekliyor. Anadolu'nun keşfedilmemiş tarihi hazinelerinden olan, Kızılcahamam'da bulunan Alicin Manastırı, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Dik bir yamaç üzerine inşa edilen manastırın geçmişi hakkında net bilgi bulunmuyor. Ancak tırmanarak ulaşılabilinen manastır, yolu kanyondan geçen herkesin ilgisini çekiyor. Yıllar önce Alicin Manastırı ile ilgili araştırmalar yapan Şehir Tarihçisi Abdülkerim Erdoğan, "Yapının içerisinde, yapılış amacıyla ilgili bilgi verecek bir ize rastlanmadı. Tam karşısında Asar Kale var. Çeltikçi Asar Kale SİT alanı olarak ilan edildi ama turizme de kazandırılması gerekiyor” dedi. Yapıya halk arasında manastır denildiğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

ENVANTER ÇALIŞMASI YAPILMALI

Haberin Devamı

Manastır mı, sığınma yeri mi, karakol mu tam bilinmiyor. Moloz taşla yapılmış bir yapı. Kayanın bir kısmı insan eliyle oyulmuş. 3 kat pencereli bir yapı. Tam karşısındaki Çeltikçi Asar Kale yaklaşık 10 dönümlük bir alanı kaplıyor. 2 buçuk metreden fazla genişlikte sur duvarları var. Oldukça önemli bir kale. Alicin Manastırı ve Asar Kale Bizans dönemine ait. Kirmir Çayı Vadisi ve bu çaya karışan vadi yamaçlarında, çok sayıda antik dönemde yapılmış yapı mevcut. Bu yapıların envanter çalışması yapılmalı. Sit alanı olarak ilan edildi, ancak turizme de kazandırılması gerekiyor. Doğa, kültür turizmini birleştirip, saklı Ankara'yı bilinen Ankara haline getirmeliyiz.

GEZİ REHBERİ HAZIRLANMALI

Alicin Manastırı için 2005 yılında çalışmalara başladık. O dönemde Ankara’nın bin 100’den fazla köyünü dolaştım. Bizim dikkatimizi o zaman çekti. Sümela Manastırı’na benziyor ama benzer özellikte değil. Bakı terası çevreye kısmen hakim. Çeltikçi Asar Kalesi ile arasında bir bağlantı kurularak güzel bir turizm alanı oluşturulabilir. Ankara'nın bir gezi rehberi hazırlanmalı. Ankara o kadar zengin ki ama çok fakir gözüküyor. Belgesel ve tanıtım haberlerine ağırlık verilmeli. Ankara'nın saklı güzelliklerini bizzat giderek yerinde anlatmak lazım. Ben şu anda Şereflikoçhisar'ı çalışıyorum. Biz sevdalı arkadaşlar arıyoruz. Ankara'yı, diğer şehirleri tanıtan hemşehriler arıyoruz. Hemşehri yaşadığı şehri seven kişidir.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!