Güncelleme Tarihi:
Ankara’nın merkezi, günde milyonlarca insanın gelip geçtiği Kızılay’da her gün, insanlık ayıbı yaşanıyor. Yaşları 3 ilâ 10 arasında değişen minik bedenler, dilendirilmeye zorlanarak istismar ediliyor. Alışagelmiş dilenci imajının aksine yüzleri kir pas içinde olmayan, yırtık kıyafetler yerine, iyi giyinen ve saçları düzgün traşlı olan küçük yaştaki çocuklar, yaşça kendilerinden daha büyük olan kimselerce mendil sattırılarak dilendiriliyor. İyi ve bakımlı görünümleriyle dikkat çeken küçük yaşlardaki çocukların kim oldukları, nereden geldikleri bilinmezken; onları dilendirenlerin sayısı da her geçen gün artıyor. Dilendirildiklerinin farkında olmayan ve oyun oynadıklarını sanan çocuklar, yanan her kırmızı ışıkta ellerindeki içi mendil dolu poşet ile insanlara yaklaşıp para istiyor. Vatandaşlar da kendilerine açılan minik eli geri çevirmeyip çocuklara para veriyor. Çocukların ‘Abi’ diye hitap ettiği kişiler ise yakın mesafeden takip ettikleri çocuklara belli aralıklarla yaklaşıp, paraları topluyor. Çocuklar kullanılıp, insanların iyi niyeti suistimal edilerek yapılan dilencilik, havanın kararmasıyla sona eriyor. Gün boyu dilendirdikleri çocukları da yanlarına alan şahıslar farklı yönlere doğru giderken, diğerlerine göre yaşça daha büyük görünen 1 kişi toplanan paraları Sakarya Caddesi’ndeki bir döviz bürosunda tümletiyor. Ankara Hürriyet, Kızılay Kavşağı’nda çocuklara mendil sattırarak dilendiren kişileri 4 gün boyunca görüntüleyip, yaşananları adım adım takip etti:
ÇOCUKLARA YAKIN TAKİP
İnsan yoğunluğunun arttığı öğle saatlerinde farklı yönlerdeh Kızılay’a gelen 6 kişi, yanlarındaki çocukları Atatürk Bulvarı üzerindeki trafik ışıklarına bırakıyor.
Alışagelmiş dilenci imajının aksine yüzleri kir pas içinde olmayan, yırtık kıyafetler yerine iyi giyinen ve saçları düzgün traşlı olan çocuklar, tek başlarına kaldıkları yaya geçitlerinde, yolun karşısına geçmek için bekleyen ya da yanlarından geçenlere mendil uzatıp, para istemeye başlıyor.
Kendi aralarında konuşan ve sürekli yer değiştiren 6 kişi ise çocukları yakın bir mesafeden izleyip, takip ediyor.
POLİSİN YANINDAN GEÇİP PARALARI TOPLUYOR
Zaman zaman dağılıp, farklı çocukları izleyen şebeke üyeleri, yaklaşık bir saat aradan sonra paraları toplamak için hareket ediyor.
Akan trafiğin durmasını beklemeden koşarak yolun karşısına geçen 4 kişiden biri, göz teması kurduğu çocuğun yanına yaklaşıyor.
Kısa süren diyaloğun ardından çocuk, cebinden çıkardığı parayı yaşça kendisinden büyük olana veriyor ve oyun sandığı dilenciliği yapmaya devam ediyor.
Kalabalığın içinde çocuklardan para alıp, polislerin yanından elini kolunu sallayarak geçen şahıslar daha sonra diğer 2 ışıkta dilenen çocuklardan da aynı şekilde paraları topluyor.
HASILAT POŞETTE TOPLANIYOR
Başka bir çocuk ise kendisini izleyenlerden birinin işaretiyle, Atatürk Bulvarı ile Ziya Gökalp Caddesi kesişimindeki büfe ve engelli asansörünün arasına geçiyor.
Şebeke lideri de kendisini bekleyen çocuktan parayı alıp, montunun içinden çıkardığı poşetin içine koyuyor.
Çocuğu mendil sattığı noktaya geri dönene kadar takip eden lider, daha sonra buluşma noktasına dönüp, diğerlerinin çocuklardan topladığı paraları alıyor.
PARALAR DÖVİZ BÜROSUNDA TÜMLETİLİYOR
Belli aralıklarla yapılan para toplama işi, gün boyu devam ediyor.
Havanın kararmaya başlamasıyla tüm parayı toplayan şebeke lideri Sakarya Caddesi’ndeki bir döviz bürosuna giriyor.
Yaklaşık 5 dakika sonra dışarı çıkan şebeke lideri, tümlettiği paraları beyaz bir zarfa koyup, Ziya Gökalp Caddesi yönüne ilerliyor.
Havanın kararmasının ardından çocuklar kendilerini farklı noktalarda bekleyen şebeke üyelerinin yanına gidip, dağılıyor.