Güncelleme Tarihi:
Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı öğrencisi Fırat Korkmaz, 112 kişinin katıldığı yarışmada tek kontrbasçı olarak keman, viyola, viyolonsel ve gitara karşı performans sergiledi.
Korkmaz, "Tek endişem keman, viyola, viyolonsel gibi virtüoziteye daha yatkın enstrümanlarla aynı alanda kontrbasla yarışmaya katılmamdı. Yarışmanın en ilginç yönüyse diğer enstrümanlarla 111 kişi katılırken benden başka kontrbasçının bulunmamasıydı" dedi.
ŞANSIM OLMADIĞINI DÜŞÜNDÜLER
Daha önce bu gibi karma yarışmalara kontrbas çalanların, kazanamadıkları için pek başvuru yapmadıklarını belirten Korkmaz, "Hatta jürinin, listede adımı gördükleri zaman, diğer enstrümanların yanında pek şansım olmadığını düşündüklerini öğrendim ama sonuç öyle olmadı. Polonya'daki hocam, daha önce de bu yarışmaya öğrencileriyle katıldıklarını fakat ilk kez benim derece aldığımı söyledi. Yarışmada, öncelikle Türk olduğum için ve bu topraklardan çıkıp Avrupa'da önemli bir yarışmada ikinci olmakla gurur duydum. Türkiye'nin çağdaş medeniyetler seviyesine geldiğini herkese bu sayede ispatladım" diye konuştu. Korkmaz, Avrupa'da bu müziğin Türklere ait olmadığına inanıldığı için yarışmalarda bir sıfır yenik başladıklarını savunarak, bu yarışmada da jüri üyelerinin bile diğer enstrümanlar yanında kontrbasın şansı olmadığına inandıklarını ileri sürdü.
SANATTA NE DENLİ İLERİ OLDUĞUMUZUN GÖSTERGESİ
Fırat Korkmaz'ın hocası Burak Karaağaç da alınan sonucu, Türkiye'nin sanat dünyasında ne denli ileride olduğunun ve başarılı bir yolda hızla ilerlendiğinin göstergesi şeklinde niteledi.
Karaağaç, "Ayrıca kazandığımız bu başarıların en önemli kısmı çağdaş Türkiye'nin yurt dışında, özellikle Avrupa'da güzel yönleriyle tanınmasının en önemli alanının 'sanat' olduğunu da bir kez daha ispatlanmasıdır" değerlendirmesinde bulundu.