Güncelleme Tarihi:
İlkim Öz, sıkıntıların normal zamanda üstünün örtüldüğünü, tatilde bu sıkıntıların ortaya çıktığını söyledi.
Öz, ayrıca son dönemlerde Ankaralı kadınların, eşlerini takip ettirmek için özel
dedektifler tuttuğunu anlattı.
ARASINDA sorunlar olan evli çiftlere genellikle baş başa tatile çıkması önerilir. Sorunların çözülmesi için yapılan bu önerinin, geçtiğimiz günlerde yapılan bir araştırmayla doğru olmadığı ortaya çıktı. Araştırmaya göre, uzun süreli ilişkilerden sonra boşanma oranları artıyor. Psikolog ve Evlilik Aile Terapisti İlkim Öz, bunun nedeninin normal zamanda üstü örtülen sorunların, tatilde su yüzüne çıkması olduğunu belirtti.
Kaçacak yerleri yok
Öz, günlük hayatta çiftlerin sorunlarını tartışmak için vakit ayırmadığını söyleyerek “Tatilde insanlar baş başa kalıyor. Kaçacak yerleri yok. Bu yüzden mevcut sorunlar ortaya çıkıyor. Bunları tartışmaya başlıyorlar ve ciddi kavgalar ediyorlar. Kışın uyutulan sorunlar yazın otaya çıkıyor ve bunun sonucunda boşanıyorlar” dedi. Öz, özellikle Eylül ayında boşanmak için mahkemeye başvuran ve avukat tutan çift sayısının çok arttığına dikkat çekti. Öz, bunun için sorunların anında çözülmesi gerektiğini söyledi.
Öz: İlk görüşte aşk doğru değil
TÜRKİYE’de son yıllarda boşanma oranının yüzde yetmişler seviyesine çıktığına dikkat çeken İlkim Öz, insanların henüz birbirini tanımadan evlendiklerini ve bu evliliklerin kısa süreli olduğunu belirtti. Öz, “İlk görüşte aşk” inanışının doğru olmadığını, ilk görüşte cinsel çekiciliğin olduğunu ifade etti. Bir ilişkiye ne kadar çok yatırım yapılırsa, onun yıkılmasının o kadar zor olduğunu söyleyen Öz, evliliğin karşılıklı sorumluluklar içerdiğini anlattı.
Babalarından etkileniyorlar
Öz, ezik erkek sendromu nedeniyle, birçok erkeğin kişilik bozukluğu yaşadığını, bununda ilişkiyi olumsuz etkilediğini anlattı. Öz, 0-6 yaş arasında babasından kötü muamele gören erkeklerin, evlendiklerinde eşlerine babasının davrandığı gibi davrandığını söyledi.
Kendilerini ispat etmeye çalışıyorlar
ÖZ, sözlerini şöyle sürdürdü; “Bu tarz erkekler çok hırslı bireyler. Her zaman babalarına kendilerini ispat etmeye çalışıyorlar. Ancak babaları hiçbir zaman onları beğenmiyor.” Kadınların da, erkeklerden beklentilerinin fazla olduğunu ifade eden Öz, “Kadınlar, hep kendi dediği olsun istiyor. Aynı konuyu sürekli konuşup, erkeği bıktırıyor. Ayrıca geçmişi unutamıyorlar. Bugün yapılan bir tartışmayla ilgili olarak 20 yıl önceki olayı ortaya çıkarıp kavga ediyorlar. Kadınlar erkeklere genellikle cinsel ceza veriyor. Sanıyorlar ki, erkekler onların kaprislerini çekecek. Yok böyle bir şey. Cinsel ceza bir erkeği eşini aldatmaya yöneltir” dedi.
Kadınlar erkeklere çok baskı yapıyor
Psİkolog ve Evlilik Aile Terapisti Öz, son dönemde Ankara’da eşini takip etmesi için dedektif tutan kadın sayısının çok arttığına da dikkat çekti. Türkiye’de önemli bir kıskançlık sorunu olduğunu vurgulayan İlkim Öz sunları söyledi.
Erkeğin güvenini artırır
“Bu kişinin kendisine olan güven sorunuyla ilgili. Bir süre sonra paranoyaya dönüşüyor. Kadınlar özellikle erkeğe çok baskı yapıyor. Birine sen delisin diye 40 kere söylersen, o kişi delirir. Eğer, sen aldatıyorsun diye baskı yaparsan, erkek aldatır. Çünkü, bu şekilde bir baskı, erkekte “Demek ki aldatma potansiyelim” var gibi bir düşünce oluşturur ve erkeğin kendine olan güvenini artırır” dedi.
Hepsi izleniyor ve görüntüleniyor
BU gibi şüphelerin kadınları farklı çözüm yollarına başvurmalarına neden olduğunu ifade eden Öz, sözlerini şöyle sürdürdü; “Kadınlar bu konuda kendilerini çok geliştirdi. Eşinin ofisine ya da arabasına dinleme cihazı koyan kadınlar bile var. Ankara’da dedektif ofisleri açıldı. Ancak bu ofislere başvuranlar sadece kadınlar. Çünkü bazı kadınların tek derdi eşleri. Onlara göz açtırmamaya çalışıyorlar. Dedektifler, erkeğin bütün yaptıklarını izliyor ve hepsini görüntülüyor.”