Miray YILMAZ
Oluşturulma Tarihi: Aralık 10, 2008 00:00
Ankaralı iki kadın girişimci Brezilya markası Arezzo’yu Başkent’e getirdi. Kadın girişimciler Başkent’teki müşteri profilinin değerlendirirken, Ankara’lı kadınların ayakkabı konusunda tutucu olduğunu söylüyorlar ve "Asılnda çok bilinçliler. Çok düşünerek seçim yapıyorlar" diyorlar.
BREZİLYA’nın ünlü ayakkabı markası Arezzo’yu Türkiye ve Başkent’le tanıştıran iki kadın girişimci, Ankaralı kadınların ayakkabı konusunda tutucu olduğunu belirtiyor. Başkent müşterisinin bilinçli olduğunu belirten Deniz Erdoğanve Meral Turgud, "İnsanlar sokakta giyebilecekleri veya gece için bile olsa daha sakin ve düz ayakkabıları tercih ediyorlar. Çok düşünerek
seçim yapıyorlar" diyor.
Ağustos 2007’de hizmet vermeye başladıklarını belirten işletmeci Deniz Erdoğan, 2005 yılında Brezilya’ya gittiğini ve bütün AVM’lerde Arezzo markasının temsil edildiğini gördüğünü söyledi. Aldığı bu markaya ait bütün ürünlerden memnun kaldığını vurgulayan Erdoğan, "Bunu üzerine Meral Hanım’la bu firmanın Türkiye temsilcisi olmaya karar verdik. Ancak başlangıçta firma bizi ciddiye almadı. Bu markanın ürünlerini satmaya dair yaptığımız tekliflere cevap bile vermedi. Sefaret aracılığı ve desteği ile firmayla görüştük ve Türkiye temsilcisi olmayı başardık. Mağazamızın adı Oi Arte ve ’Merhaba Sanat’ anlamına geliyor" dedi.
Ayak tabanında 7 bin sinir var
Ankara’da biri Bilkent diğeri Karum’da olmak üzere iki şubeleri bulunduğunu ifade eden Meral Turgud ise şöyle konuştu:
"Bir program dahilinde yavaş yavaş ilerliyoruz. Amacımız ürünlerimizi diğer büyük şehirlere de götürmek. Ancak firma yavaş ilerlememizi istedi. Müşterilerle birebir iletişim kuracak
ve müşterinin ayağına en uygun ve doğru ürünü seçmesine yardımcı olacak kadar bu işe önem verdik. Müşterinin tepkisini doğrudan gözlemlemek ve takip etmek istedik. Çok yoğun çalıştığımız dönemler oldu. Bugüne kadar sattığımız yaklaşık 3 bin adet üründen sadece üç ürün geri döndü. Kalite, konfor ve stil zincirimiz var."
Ayak tabanında yedi bin sinir bulunduğunu belirten Turgud, "Gün boyu ayakta olmak kaliteyi ve konforu gerekli kılıyor. Firma olarak bir ayakkabıdan en fazla 12 adet, çantalarda ise aynı modelden en fazla iki farklı renk seçeneğini bulunduruyoruz. Bu iş için sürekli yurt dışına çıkıyoruz ve Türkiye’nin bu sektörde nasıl söz sahibi olabileceği konusunda kafa yoruyoruz" dedi.
Son yıllarda Çin’in tekelinde kalınmasının büyük sıkıntı yarattığını vurgulayan işletmeci Deniz Erdoğan, "Çünkü müşteri ucuz ürün arıyor. Çin’deki üretim ve deri kullanımının azaltılması ürünlerin kalitesini düşürüyor. Arezzo çok düşük fiyatlarla dünyaya ayakkabı satan Çin’e bile ürün veriyor. Üstelik oradaki fiyatlar bizdeki fiyatlardan yüksek" dedi.
Müşteri giymeyeceği ürünü almıyor
Ankara’yı çok sevdiklerini vurgulayan Erdoğan, "Hep neden İstanbul değil de Ankara diye soruyorlar. Çünkü ailelerimiz burda. Tanınmamız ve farkedilmemiz burada çok daha rahat. Aslında biz Ankara’yı daha iyi tanıyoruz çünkü yıllardır burada yaşıyoruz" dedi.
Ankaralı kadınların ayakkabı konusunda tutucu olduğunu belirten Erdoğan şöyle konuştu:
"Kadınlar günümüzde sadece ihtiyaçtan ayakkabı almıyor. Ancak Ankaralı müşteri giymeyeceği bir ürünü de satın almıyor ve memnun kalmadığı yere tekrar gitmiyor. Aslında çok bilinçliler. Bizim müşteri kitlemiz genel olarak doktor veya avukat gibi iş kadınları. Uçuk modellere talep az. İnsanlar sokakta giyebilecekleri veya gece için bile olsa daha sakin ve düz ayakkabıları tercih ediyorlar.
Caddelerimize sahip çıkalım
ANKARA’da çok fazla AVM açıldığını ifade eden Erdoğan buna karşılık yeterli sayıda kültür merkezi ve sergi salonu bulunmamasından yakınıyor. "Aslında bu kadar AVM açılması çok trajik" diyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Var olanları yaşatmayı denemek yerine yenilerine rağbet etmek anlamsız. Ankara’da cadde kültürü bitiriliyor. Caddelerimize sahip çıkmamız lazım. İklim yapısı olarak bu kültüre çok uygun bir ülkede yaşıyoruz. Ruh ve beden sağlığı açısından da kapalı alanların bu kadar hızla artması doğru değil. Ayrıca AVM’lerin kiralarının gözden geçirilmesi önemli bir nokta. Çok yüksek kiralar ödesek fiyatlarımızı bu seviyede tutamayız."
İpekçi tasarımlarında ürünlerimizi kullanacak
FİRMA stratejisi olarak belli tarihlerde indirime girdiklerini belirten Erdoğan şöyle konuştu: "Ancak indirimler, aynı ürünü sezonda alan müşteriyi üzmeyecek şekilde yapılıyor. Daha önce birkaç dergi çekiminde ürünlerimiz kullanılmıştı. Şimdi de Cemil İpekçi tasarımlarının altında bizim ürünlerimizi kullanacak. Özellikle İstanbul’dan orada da şube açmamız için yoğun bir talep var.