Güncelleme Tarihi:
Kale Mahallesi’nde bulunan atölyesinde Fransız iki ortağı ile birlikte kapı, mobilya ve dekorasyona yönelik tasarımlar yapan Cumhur Kemal Erzurumlu, Türkiye’nin hemen hemen her ilinden topladığı kapılara Ankara’da yeniden hayat veriyor. Kapıların tarihi bir dokusu olduğunu söyleyen Erzurumlu, “Kapıların ham haline baktığınızda yaşanmışlığı, geçmişi görebiliyorsunuz” diyor. Kapılara yaptığı tasarımlarla ‘hayalleri canlandırdığını’ söyleyen Erzurumlu ince el işçiliği isteyen sanatını ise şöyle anlatıyor:
YAŞANMIŞLIĞI, GEÇMİŞİ GÖREBİLİYORSUNUZ
“Tasarım işini yıllardan beri yapıyorum. Fakat, eski kapılara yapmış olduğum tasarımlar oldukça dikkat çekiyor. Türkiye’nin çeşitli illerinden kentsel dönüşüme uğrayarak yıkımı gerçekleşmiş evlerin kapılarını alarak, Ankara’daki atölyeme getiriyorum. Hepsi ham ve orijinal halde bulunuyor. Neredeyse 60-70 yıllık kapılar. Kapıların ham haline baktığınızda yaşanmışlığı, geçmişi görebiliyorsunuz. Fransız iki usta ile birlikte burada kapıların orijinalliğini de koruyarak farklı bir forma dönüştürüyoruz. Kapıyı atölyeme getirdikten sonra önce çizimini tasarlıyorum, daha sonra oyma işine geçiyorum ardından boyaması ve eskitmesini yapıyorum. Yani, ben kişinin aklındakini alıp kağıt üzerine dökerek bir anlamda hayallerini canlandırıyorum. Ben bu işi maddi kaygı güderek değil, keyif ala ala yapıyorum.
KAPILARIN YÜZDE 90’I AMERİKA YOLCUSU
Ankaralıların tasarımlara ilgisi var fakat daha çok yurt dışından talep görüyor. Tasarladığım kapıların yüzde 90’ı Ankara’dan Amerika’ya gidiyor. Sadece Amerika da değil Almanya, İngiltere hatta Uzak Doğu’ya bile gidiyor. Kapıların bir yaşanmışlığının olması ve yeni bir forma dönüşmesi çok hoşlarına gidiyor. Meşakkatli ve sabır isteyen bir iş. Türkiye’de daha da yaygınlaşmasını isterim. Yeni nesil gençlerin ilgisi büyük ama bu işi devam ettirebilecek ustaların sayısı azaldı.”