Güncelleme Tarihi:
*LovIng Ankara projesi nasıl ortaya çıktı?
İsrailli dansçı Miriam Engel, pandemi zamanında ‘LoveIng Jerusalem’ isimli bir proje gerçekleştirdi. Biz de bu projenin Ankara versiyonunu yapmaya karar verdik. Daha sonra sevgili arkadaşımız Ezgi’nin destekleriyle projeyi şekillendirip çalışmaya başladık.
*Projenin içeriğinden bahsedebilir misiniz?
Proje, şehirde yaşanan aşk hikâyelerini, hikâyelerin kahramanlarının ağzından aktarıldığı özel bir proje. Bunun için önceden hazırlanan formlar aracılığıyla sosyal medya üzerinden belirli bir süre boyunca “Hiç aşık oldunuz mu? Peki hiç Ankara’da aşık oldunuz mu? Bize aşk hikâyenizi anlatır mısınız?” sloganlarıyla aşk hikayeleri toplandı. Formlarda hikâyenin geçtiği özel bir mekân, bir nesne, hikâyenin yaşandığı zaman, müzik gibi sorularla katılımcılardan kısaca kendi aşk hikâyelerini anlatmalarını istedik. Sonra da bu hikâyeler, adı geçen mekânlarda, formlarda verilen detaylarla beraber dans aracılığıyla küçük birer düet olarak ‘Dans Dokümantasyon’ olarak filme alındı. Şu an dört filmin çekimleri tamamlandı. Toplam altı film yapılacak ve sosyal medya üzerinden paylaşılacak.
KENTİN DOKUSUNA İŞLEMİŞ MEKÂNLAR
*Proje kapsamında size gönderilen hikâyelerden bahsedebilir misiniz? Ne gibi hikâyeler ve aşklar yaşanmış?
Kısa bir süre içerisinde 16 hikâye toplandı. Bunlar içerisinden altı tanesi seçilerek uygulanmaya başlandı. Hikâyelerin çoğu gençlerden geldi. Fakat aralarında ilginç olarak ailesinin hikâyesini paylaşanlar da oldu. Bunların dışında iki hikâye yazarlar tarafından geliştirilerek yeniden yazıldı. Katılımcıların isimlerini paylaşma zorunlulukları olmadığı gibi kendi isimleri ya da takma adlarla katılanlar da oldu. Hikâyelerin seçimlerinde çeşitliliğe dikkat etmeye çalıştık. Çocukluk aşkı olan bir çiftin yıllar sonra karşılaşmaları, bir otel çalışanının imkânsız aşkı, kentin dokusuna işlemiş mekânlarda geçen günümüz öyküleri bunlara örnek olabilir. Mesela iletişimsizlik yüzünden birbirlerinden kopma noktasına gelen Elif ve Selim’in fırtınalı öyküsü günümüze çok dokunuyor. Miriam Engel ve Burak Kayıhan tarafından yapılan bu düet LoveIng Ankara hikâyelerinden bir örnek olarak Şubat başında Kudüs’te sahnelenecek.
*Hikâyelerde olay mı yoksa mekân mı öne çıkıyor?
Bence hikâye ya da aksiyon önde oluyor. Çünkü hikâyeyi tamamen anlatmak yerine hikâyenin kırılma noktaları seçilerek mekân ve detaylarla birleştiriliyor. Bunlar tıpkı bir tablodaki ince ayrıntılar gibi işlenerek yaşananlar dans sanatıyla ölümsüzleştirilmeye çalışılıyor. Bu bağlamda mekânların seçilen tablonun zeminini oluşturduğunu söyleyebiliriz.
FARKLI KÜLTÜRLERDEN İKİ FARKLI KOREOGRAF
*Hikâyeler doğrultusunda oluşturulan koreografi sürecinden bahseder misiniz? Nasıl bir süreç gelişiyor, kimler dans ediyor?
Ana fikir ayrı ülke ve kültürlerden iki koreografın (Miriam Engel ve Özgür Adam İnanç) kendi bakış açısıyla hikâyeleri ele almaları ve pilot uygulama için her bir koreografın üç hikâyenin koreografisini yapmasıydı. Böylece altı bölümü paylaştık. Her hikâyenin koreografi örgüsü ayrıydı. Bazı bölümler daha uzun ve koreografik olarak ilerlerken, bazıları tamamen doğaçlama olarak yapıldı. Proje profesyonel olarak dans hayatlarını sürdüren sanatçılar tarafından gerçekleştiriliyor. Projenin ilerleyen kısımlarında verilen format doğrultusunda gençlerin kendi hikâyelerini çekmelerini ve paylaşmalarını isteyeceğiz. Böylece gençlerin farklı sanat alanlarına yönlenmelerini amaçlıyoruz.
*Çekilen filmler sonrasında nasıl değerlendirilecek?
Çekilen filmler sosyal medyadan paylaşılacağı gibi hazırlanan internet sitesinde hikâyeleriyle birlikte kısa dans belgeseli olarak yer alacak. İlk örneklerini küçük bölümler olarak 14 Şubat’ta yayınlamayı düşünüyoruz. Umarım topladığımız örnekleri güzel bir şekilde hayata geçirebilir; kentin dokusuna işleyen, sıcak ve samimi bir projeyi hayata geçirmiş oluruz.
İletişimsizlik yüzünden birbirlerinden kopma noktasına gelen Elif ve Selim’in fırtınalı öyküsünü anlatan Miriam Engel ve Burak Kayıhan tarafından yapılan düet, şubat başında Kudüs’te sahnelenecek.