Ankara’yı Istanbul’dan daha çok seviyorum

Güncelleme Tarihi:

Ankara’yı Istanbul’dan daha çok seviyorum
Oluşturulma Tarihi: Şubat 24, 2008 00:00

İsrail Büyükelçisi Gabby Levy ile röportajımızın ikinci bölümünde, Ankara, kent ve kent yaşamı üzerine sohbet ettik. Levy’nin Atatürk ile ilgili şu sözleri dikkat çekiyor: "Atatürk’ün devrimi bir insan eylemi değil, bir efsane. Çünkü bütün milleti kapsıyor. Türkiye’de yaşayan insanlar bugünkü durumu ona borçlu insanlar. Belki şu anda Türkler kıymetini bilmiyor."

Başkentimiz Ankara hakkında konuşmak istiyoruz. Türkiye denince insanların aklına İstanbul gelir? Başkent Ankara biraz daha geri plandadır. Ne düşünüyorsunuz?

- Bu soru Türkiye’deki arkadaşlarım tarafından da bana hep sorulur. İnsanlar bana neden bu tür sorular soruyorlar bilmiyorum. Buralarda kimle konuşsam bana ’İstanbul daha güzel değil mi?’ gibi şeyler söylüyor. Ben buna anlam veremiyorum. Ankaralı mısınız bilmiyorum ama ben Ankara’yı seviyorum. Sizleri hayal kırıklığına uğratmak istemem; ama Ankara’yı İstanbul’dan daha çok seviyorum.

Neden seviyorsunuz?

- İnsanlar bir yerle başka bir yeri karşılaştırırken hata yapıyorlar. İstanbul’da deniz var. İstanbul çok güzel bir şehir. Ama bir şehrin sadece deniz kenarında olması o yerin diğer yerlerden güzel olması için yeterli değildir. Kendim için düşündüğümde ben günümün büyük kısmını deniz kenarında değil, ofisimde geçiriyorum. Deniz isteyebilirsin; ama bütün dünya deniz kenarında değil. Bence insanları göz önüne almalısınız. Ben Ankara’yı seviyorum çünkü işimi ve çalıştığım insanları seviyorum. Kültürel aktivite imkanları var. Karım ve kızım her hafta sinemaya gidiyorlar. Ve tabi ki bir de futbol var.

Türkiye’de hangi takımı tutuyorsunuz?

- Türkiye için bu çok zor bir soru. Size gerçeği söyleyeceğim, şaşıracaksınız. Türk futbolunu ve tüm takımları seviyorum. Ama aile olarak biz Sivasspor’u destekliyoruz. Sebebi de İsrail’li olan Balili’nin Sivasspor’da oynaması. Fenerbahçe’ye geçtiğimiz haftalarda Sivasspor yenildi. Bunun tek nedeni Balili’nin orada olmamasıydı.

Ankara’yla ilgili detay araştırmalarınız, kente özelliklerine dair araştırmalarınız oldu mu? Mesela Seğmenler’i biliyor musunuz?

- Çiftetelliye benziyor değil mi? Dans grubu. Bilmem gereken bir şey mi bu? Eğer öyleyse izlemeye hazırım. İzleyerek öğrenmem daha iyi olur. Çünkü korkunç bir dansçıyım.

Tam olarak Çiftetelli sayılmaz. Folklorik bir oyun aslında.

- Sadece Ankara’da mı?

Evet Ankara’da. Atatürk’ü karşılayan dans grubu.

-
Üniversite’de Türk tarihi öğrencisiydim ama bunu bilmiyordum. Ama semazenleri biliyorum. İsrail’e gelmişlerdi. Orada onları izleme fırsatım olmuştu. Fantastik bir gösteriydi. Bu sene Konya’ya gitmek istiyorduk, olmadı. Ama önümüzdeki sene bu fırsatı kaçırmayacağım.

Ankara’da gittiğiniz ve beğendiğiniz mekanlar var mı?

- Karımın Türk geçmişi yok; ama Türk yemeklerini seviyor. Çünkü annem Türk yemekleri pişirirdi ve eşim çok beğenmişti. İlk zamanlar gelmeden önce çok kuşkuluydu. Kadın-erkek ilişkileri yönünden toplumun tutucu olduğunu düşünüyordu. Tam olarak nereye geldiğini bilmiyordu.

Ama buraya geldiğinde, güzel zamanlar geçirdiğinde Türkiye hakkındaki kuşkularının yersiz olduğunu gördü. Türkiye’yi çok sevdi. Ailemle birlikte alışveriş merkezlerine, restoranlara gidiyoruz. Aile olarak birlikte bir çok şey yapıyoruz. Haftada 3 gün tenis oynuyorum mesela. Diğer günler Eymir Gölü’ne gidip yürüyoruz. Haftada bir gün sergilere gidiyoruz.

Peki Ankara dışında diğer şehirler. İstanbul, Antalya?

-
İstanbul dünyadaki en güzel şehirlerden biri tabii ki. Bir çok şehir gezdim. İstanbul inanılmaz bir şehir. İstiklal caddesi’nde akşam yürümek bir harika.

Eğer senede 1-2 hafta tatil yapacaksan Antalya güzel bir yer. Ama ben bir yandan çalışıp bir yandan yaşıyorum. Antalya’da işim yüzünden sürekli yaşam benim için mümkün değil.

Türkiye’nin ve İsrail’in başkentlerini karşılaştırmanızı istersek?

- Kudüs: Farklı bir şehir. İstanbul kadar güzel. İstanbul’un kendine göre zorlukları var tıpkı Kudüs gibi. Yani farklılar. Yani bütün özellikleri kendine özgü. Sonuçta böyle bir karşılaştırma yapamam.

Her ne kadar sizin görev yapmadığınız dönemde de olsa eminim duymuşsunuzdur. Geçtiğimiz yaz Ankara’da su konusunda ciddi sıkıntılar yaşadık. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

-
Çok şaşırdım. Çünkü Türkiye büyük ihtimalle su sorunu yaşamaz diye düşünüyordum. Bildiğiniz gibi Türkiye’yle su sağlamak üzerine imzalanmış bir anlaşmamız var. Sonuç olarak çok suyunuz olduğunu sanıyordum. Ama sorun var demek ki. Suyu çok olan yerlerden, az olan yerlere taşımalısınız. Size neden böyle olduğunu, kimin sorumlu olduğunu, ne yapılması gerektiğini söyleyecek pozisyonda değilim. Sadece tekrar olmamasını umabilirim.

Büyükşehir Belediye Başkanımız Melih Gökçek ile ilişkileriniz nasıl?

- Geçtiğimiz haftalarda bir araya geldik. Belediyedeki hassasiyeti için kendisine teşekkür ettim. Çünkü her konuyla ilgilenmek, güvenliği sağlamak kolay iş değil. Ellerinden gelenin en iyisini yapıyorlar.

ATATÜRK’ÜN DEVRİMİ EFSANE

Üniversitede Türk Tarihi okuduğunuzu söylediniz. Türk tarihine damgasını vuran kişi de kuşkusuz Mustafa Kemal Atatürk. Atatürk hakkında ne düşünüyorsunuz?

-
Bu tip sorularda insanlar genelde politik olarak doğru olanı söylemeye çalışırlar. Ama bence hiç şüphesiz Atatürk geçen yüzyılda gelmiş geçmiş en mükemmel, en başarılı liderlerden biri. İnsanlar devrimden söz ediyorlar; ama Atatürk’ün devrimi diğerlerinden çok farklı. 20. yüzyıl devrimleri kanlıydı. Çok sayıda insan öldü. Ama Atatürk’ün devrimi bir insan eylemi değil, bir efsane. Çünkü bütün milleti kapsıyor. Türkiye’de yaşayan insanlar bugünkü durumu ona borçlu insanlar. Belki şu anda Türkler kıymetini bilmiyor. Tarihsel açıdan bakıldığında bazı şeyleri değiştirmek mümkün değilmiş gibi görünür. Mesela kültürü, yazıyı, dine yaklaşımı değiştirmeyi düşünün. Ben bunları yapabilecek çok fazla insan olduğunu düşünmüyorum. Askeri açıdan mükemmel biriymiş. Tarih okuduğum ve araştırdığım için rahatlıkla söyleyebiliyorum. İngiliz, Fransız ve Yunanlılara karşı koyması, mesela Sakarya Savaşı’ndaki başarıları inanılmaz. Atatürk’e büyük saygı duyuyorum. Bildiğiniz gibi İsrail devletinin kuruluşunda da benzer bir isim var: Bungulyo. Karşılaştırmayı seviyoruz; ama şartlar faklı. Bizim için Bungulyo çok önemli; ama Atatürkü dünya çapında düşünmeliyiz. Kesinlikle saygı duyulması gereken biri bence.

GABBY LEVY KİMDİR?

İsrail’in Türkiye doğumlu, Büyükelçisi Gabby Levy başarılarla dolu bir diplomatik kariyerin ardından doğduğu topraklarda büyükelçi oldu. İşte Levy’in görev yaptığı ve kronolojik dizgide yaşamı öyküsü:

Gabby Levy 1944 yılında Türkiye’de doğdu.

1949 yılının başlarında ailesiyle birlikte İsrail’e göç etti.

1963 yılında Haifa’da bulunan İsrail Savunma Kuvvetleri Askeri Akademisi’nden mezun oldu.

1963-1968 yılları arasında İsrail Savunma Kuvvetleri’nde binbaşı rütbesiyle zırhlı birlikler komutanı olarak hizmet verdi.

1973 yılında, akademik çalışmalarını tamamladıktan sonra, aday diplomat olarak Dışişleri Bakanlığı’na katıldı ve iki yıllık eğitimi sonunda Bakanlık kadrosuna dahil oldu.

1975-1979 Jamaika, Kingston’daki Büyükelçilik’te Birinci Sekreter ve daha sonra İkinci Sekreter olarak görev yaptı.

1979- 1982 Dışişleri Bakanlığı, Enformasyon Bölümü’nde Birinci Sekreter oldu.

1982-1985 Chicago’daki Başkonsolosluk’ta, Basın ve Enformasyon Konsolosu oldu.

1985-1989 İdari Müsteşar Yardımcısının Kıdemli Asistanı oldu.

1989-1992 Dominik Cumhuriyeti’nde Büyükelçi ve Bahamalar, Barbados, Antigua & Barbuda, St. Kitts-Nevis ve Antigua’da yerleşik olmayan Büyükelçi ünvanını aldı

1992-1994 Iberia & Latin Amerika Kültür Kurumu Genel Müdürü oldu

1994-1998 Dışişleri Bakanlığı, Resmi Ziyaretçiler Bölümü Müdürlüğü görevini yaptı.

1999-2004 Avustralya’da Büyükelçi ve Fiji, Papua, Yeni Gine, Palau, Nauru, Mikronezya Federal Devletleri, Marşal Adaları, Vanuatu ve Solomon Adaları’nda yerleşik olmayan Büyükelçi görevini yürüttü.

2005- Ulusal Altyapı Bakanlığı, Bakan’ın Diplomatik Danışmanı ve Uluslararası İlişkiler Müdürü oldu.

2007’de, Türkiye’ye Büyükelçi olarak atandı ve halen bu görevi yürütüyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!