Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 2008 00:18
Başkentin pek çok değerinin sessiz sedasız yok olduğunu ifade eden Yalçın Ergir, "Sakarya Caddesi de bunlardan bir tanesi. Ankara’nın bütün renkleri Sakarya Caddesi’ndeydi.
Pastanesinden kitabevine, balıkçısından çiçekçisine her şey Sakarya’daydı. Yabancı dilde yayınlar satan bir kitabevi ve sefaretlere satış yapan bir domuz kasabı bile vardı" dedi.
SAKARYA Caddesi Efes Pilsen’in ana sponsorluğunda ve Çankaya Belediyesi’nin desteğiyle yapılan Efes Bira Festivaliyle renklenirken, diş hekimi ve yazar Yalçın Ergir 1960’ların Sakarya’sını Ankara Hürriyet’e anlattı.
Düş hekimi olarak da anılan Ergir, "Ankara’yı Ankara yapan pek çok değer, sessiz sedasız yok oluyor. Sakarya Caddesi de bunlardan bir tanesi. Sakarya Caddesi, şu anda yaşatılmaya çalışılan özen gösterilen bir mekan olmaktan uzak" dedi. Artık bazı değerlerin kaybedildikten sonra değil de, kaybedilirken farkına varılmaya başlandığını ifade eden Ergir şunları söyledi:
"Sakarya Caddesi’ne şehirlerarası otobüsün gelip yolcu aldığını, bazı günler okuldan eve hiç sokağa çıkmadan, evlerin bahçelerinden atlayarak gittiğimi hatırlıyorum. O dönemlerde Ulus merkezken, Sakarya yepyeni bir merkez olarak ortaya çıktı ve modernlik Sakarya’dan sorulmaya başladı. Keşke Sakarya’ya daha önce dikkat çekilseydi de o güzel evler yıkılmasaydı. Ankaralılar, internet ortamının da faydasıyla artık şehirlerine daha fazla sahip çıkıyorlar. Sakarya’nın canı bedendeyken yapılan, sevindirici girişimler bunlar."
Ankara’nın bütün renkleri
Ankara’nın bütün renkleri Sakarya Caddesi’ndeydi. Pastanesinden kitabevine, balıkçısından çiçekçisine her şey Sakarya’daydı. Yabancı dilde yayınlar satan bir kitabevi ve sefaretlere satış yapan bir domuz kasabı bile vardı. Bu dönemde SSK İşhanı henüz yapılmamıştı. O zaman vitrinler bile şimdikinden çok farklıydı. Her birinin bir öyküsü vardı. Şimdi her şey fastfooda dönmeye başladı. Sakarya denince benim aklıma yiyecek sektörü geliyor. Şu anda bölge daha çok bar ve içkili mekan haline dönüşmüş durumda. Bu da bir çerçeveye oturursa daha iyi, çünkü şu durumda güvenlik sorunları da başlamış halde. Sakarya, ailelerin akşam vakit geçirmekte tereddüt edeceği bir yer haline gelmiş. Bir zamanlar böyle bir tedbir almaya gerek yoktu. Bir aile gece oraya gitmiyordu çünkü zaten orada yaşıyorlardı. Bu ortam biraz kontrollü olsaydı belki aileler de oradan kaçmazdı. Bu sebeplerle şu anda bölgeye dikkat çekilmesi belki eski günleri getirmeyecek ama daha kötüye gitmemize de engel olacak."