Oluşturulma Tarihi: Temmuz 11, 2007 00:00
AGSD Başkanı Karakuş, Başkent’li giyim sanayicilerinin, bayan giyiminde Türkiye’nin iç ihtiyacını karşılamanın yanı sıra dünyanın hemen her ülkesine mal verdiklerini söyledi. Karakuş, "Bugün modanın merkezi olarak kabul edilen Milano’da, Paris’te vitrinlerde Ankaralı modacılar olarak yer alıyoruz. Türkiye’de de bayan giyiminde modayı Ankaralı giyim sanayicileri belirliyor" dedi.
ANKARA Giyim Sanayicileri Derneği (AGSD) Başkanı Canip Karakuş, bayan hazır giyimi ve triko modasında İstanbul’u geçtiklerine vurgu yaparken, "Bugün modanın merkezi olarak kabul edilen Milano’da, Paris’te vitrinlerde Ankaralı modacılar olarak yer alıyoruz" dedi.
Karakuş, Ankara’da bin 500’e yakın tekstil firması bulunduğunu, Ankaralı giyim sanayicileri olarak bayan hazır dış giyim, konfeksiyon ve triko üzerine çalıştıklarını, başkentte sektörün çok iyi bir altyapısı, yeniliklikleri, son teknolojileri ve modayı izleyen dinamik bir kadrosu bulunduğunu söyledi.
Bayan giyiminde Türkiye’nin iç ihtiyacını karşılamanın yanı sıra dünyanın hemen her ülkesine mal verdiklerini anlatan Karakuş, şunları söyledi:
"Bugün modanın merkezi olarak kabul edilen Milano’da, Paris’te vitrinlerde Ankaralı modacılar olarak yer alıyoruz. Türkiye’de de bayan giyiminde modayı Ankaralı giyim sanayicileri belirliyor. İstanbul’da çok büyük üretim merkezleri var, çok büyük işler yapılıyor, ihracat yapılıyor fakat modayı belirleyen biziz. Milano’da da fabrika yok ama bütün moda trendleri buradan çıkıyor. Türkiye’nin Milano’su da, Ankara olacak inşallah."
TEKSTİL KENT KURABİLİRİZ: Ankaralı tekstilcilerin üssünün Balgat olduğuna işaret eden Karakuş, "Tekstilci olarak Balgat’a ilk gelenlerden biriyim. İlk geldiğimizde burada gecekondudan başka bir şey yoktu. İş için gelenler çamur içindeki sokaklarda yürümekte zorlanırdı. Ancak zamanla Balgat bir moda merkezi haline geldi. Şimdi burada yüzlerce firma var ve yaklaşık 27 bin kişi çalışıyor" dedi. Karakuş, sektör biraz daha büyürse Balgat’a sığamayacaklarını belirtirken, "Bu nedenle 2. Organize Sanayi Bölgesi’nde hemen her üyemizin yeri var. Sektör biraz daha büyürse oraya taşınabiliriz ve bir tekstil kent kurabiliriz. Ama Balgat’taki showroomlarımız kalır" dedi.
ÇİN MALLARI RİSKLİ : Bu arada Çin ve bazı Uzak doğu ülkelerinden gelen tekstil ürünlerinin Türk tekstil sektörünü çok olumsuz etkilediğini anlatan Karakuş, Salı pazarı, sosyete pazarı gibi yerlerde satılan tekstil ürünlerinin büyük bölümünün kalitesiz Çin malları olduğunu söyledi. Söz konusu malların insan sağlığı açısından ciddi risk taşıyan mallar olduğunu savunan Karakuş, "Bu ürünler hangi boya ile boyanıyor, hangi apre ile boyanıyor belli değil. Tekstilde kullanılmaması gereken bazı ucuz kimyasallar Uzak doğuda kullanılıyor, bu kimyasallar cilt kanseri yapabiliyor"dedi.
Fasonculuktan markaya
Sektörde karlılığı ve satışları artırmanın en önemli yolunun "marka yaratmak" olduğunun altını çizen Karakuş, bunun için fasonculuktan kurtulup marka yaratmak gerektiğini söyledi. Karakuş, "Fason üretiminde Çin, Hindistan, Pakistan gibi ülkelerle baş edemeyiz. Ankara’da çok güzel ve kaliteli mallar üretiliyor. Genç ekibimiz dünyadaki trendleri, renk, modayı, bütün defileleri yakından takip ediyor. Gerekli destek verilirse Ankara’dan birkaç seneye kadar 3-5 marka çıkarabiliriz" dedi. Marka oluşturmanın yolunun "iyi teşhir ve reklam" olduğunun altını çizen Karakuş, bunun için de enerji, sigorta, vergi gibi girdilerin azaltılarak, paranın marka oluşturmaya harcanması gerektiğini kaydetti.
Tekstil lisesi açılması şart
Tekstİl alanında bir meslek lisesi çalışmaları bulunduğunu da ifade eden Karakuş, hazır giyim, konfeksiyon ve tekstil alanında ara iş gücü yetiştirilmesi açısından böyle bir okulun açılmasının şart olduğunu söyledi. Karakuş, "Türkiye’de yaklaşık 5 milyon işsiz olduğu söyleniyor ama işi beğenmeyen de çok. Bizim de kalifiye elemana ihtiyacımız var. Bu işin okulda öğrenilmesi için bir tekstil meslek lisesi kurulması için çalışıyoruz. Bu konuda raporlarımız hazırlandı, her üyeden belli miktarda para toplayacağız, sonra da yer bakacağız" dedi.