Güncelleme Tarihi:
İlaey... Ankaralı bir müzisyen... Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag’da yaşayan ve bir yandan da müzik çalışmalarını sürdüren genç şarkıcı, söylediği Türkçe şarkılarla Avrupalı dinleyicilerin büyük ilgisini görüyor.
Koronavirüs salgını sürecinde ‘Kızıl Çimen’ isimli yeni şarkısını dinleyicilerin beğenisine sunan İlaey, hem koronavirüs sürecini hem Prag’daki hayatını hem de müzik kariyerini Hürriyet Ankara’ya anlattı.
* Peki Prag’da yaşamanın müzik kariyeriniz için katkısı ne oldu?
Açıkçası İstanbul’daki müzik hayatımı bir anda bırakıp Prag’da sıfırdan başlamak çok kolay değildi. Bambaşka bir kültürün hakim olduğu bir Avrupa başkentindeki müzik piyasasının özellikle de yoğunlukla Türkçe olan bir müzikle bir parçası olarak kabul görüyor olmak benim için çok kıymetli. Çekya’da yaşamanın büyük avantajlarından biri, Avrupa’daki diğer ülkelere, showcase festivallerine ve uluslararası müzik endüstrisi buluşmalarına erişimin daha kolay olması. Son birkaç yılın bu anlamda ufkumu genişlettiğini söyleyebilirim. Bütün bunlara ek olarak Prag’ın daha içsel bir seviyede bana ilham veren ve beni üretken kılan bir yer olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Seneler önce İstanbul’da yaşarken temelini attığım şarkılarımı burada tamamlama fırsatı buldum ve yepyeni şarkılar yazdım.
*Karantina günlerinde çıkardığınız ‘Kızıl Çimen’ adlı şarkınızla ilgili neler söylemek istersiniz? Bu şarkının salgın süreciyle ilgili verdiği mesajları da var mı?
‘Kızıl Çimen’, karantina sürecinin meyvesi oldu benim için. Şarkının kaydından post-prodüksiyonuna kadar her aşaması, evde karantina altında, benim ellerimden çıktı. Bu anlamda yeni şeyler başardığım bir süreç oldu diyebilirim. ‘Kızıl Çimen’, hiçbir yere ait olmamanın insanı özgürleştirmesiyle ilgili, zaman ve mekândan bağımsız bir hikâye. Çimenleri kızıl o diyar da aslında yalnızca zihnimde var olan bir yer. Çok da bir yere kıpırdayamadığımız ve günlük hayatın farkına varmadığımız detaylarını bile özleyebildiğimiz bu günlerde, ‘Kızıl Çimen’ tüm yaşadıklarımızı kucaklamayı, ama onlara bağımlı hale gelmemek gerektiğini hatırlatıyor fikrimce.
TÜRKÇE ŞARKILARIM İNGİLİZCE ŞARKILARIMDAN DAHA ÇOK İLGİ GÖRÜYOR
* Şarkılarınız ‘karanlık ve hipnotik’ olarak değerlendiriliyor. Şarkılarınız sizi ne kadar yansıtıyor?
Şarkılarım, iç dünyamı epey gerçekçi bir biçimde yansıtıyor, ama hiç kimse tek bir boyuttan ibaret değildir. Yani bütün gün kasvetli bir dünyada bir o yana bir bu yana sallanmıyorum. Hatta günlük hayatımda epey neşeli biriyim aslında. İşin tuhaf yanı mutlu ve hareketli şarkılar söylemekten de oldukça keyif alıyorum normalde. Ancak benim yazdığım şarkılar, sosyal hayatımda göstermekten çekindiğim ya da tam ifade edemediğim tarafımı anlatıyor galiba. Dışarıdan sevdiklerimi motive edebilen ve fazlaca dışa dönük biriyken, kendi iç dünyamda oldukça karamsar ve içine kapanık olabiliyorum. Bu yanım da ifade edilmek, dışarı sızmak, serbest kalmak istiyor ve bunu da müziğimle yapabiliyorum ancak.
* Bir hedef koydunuz mu kendinize?
Kesinlikle uluslararası kulvarda, kendini tekrar etmeyen üretimler yapıyor olmak ve performanslarımı çok boyutlu deneyimler haline getirmek uzun vadede hedefim. Eylül ayında Japonya’da gerçekleşecek Kansai Music Conference’ta sahne almaya hak kazandım. Buna ek olarak 2021 yılında New York’ta bir aylık bir artist residency programına seçildim. Bu iki özel fırsat için hikâye anlatıcılığı güçlü ve yer yer interaktif performanslar tasarlamaktayım. Şu anda sahne performanslarıma tek başıma çıkıyorum ve müziğimdeki enstrümantal/ritmik öğeleri midi konsollar ve klavyeler ile yönettiğim; bir yandan da şarkı söylediğim bir performans veriyorum. Bu solo setup ile devam etmekten çok memnunum, fakat hayalimde, önümüzdeki süreçlerde çok değerli başka müzisyen arkadaşlarımla sahneyi paylaşacağım ve audio-visual sanatçılarla iş birliği içinde olacağım, işitselliğin yanında görselliği de güçlenecek, çok boyutlu performanslar var.
EVE DÖNMEK İÇİN SABIRSIZLANIYORUM
* Ankara’da bir konser programı olacak mı?
Ocak ayında Shelter Stage’de gerçekleşen Ankara konserimin tadı damağımda kalmıştı. Aslında mayıs ayının sonunda hem İstanbul hem Ankara konseri planları mevcuttu, fakat pandemi sebebiyle maalesef iptal etmek durumunda kaldık. Bu süreçte sosyal medya üzerinden canlı yayınlarda o açığı kapatmaya çalışmış olsak da sınırlar açıldığında ve toplu aktiviteler güvenli hale geldiğinde, Ankaralı bir müzisyen olarak ilk fırsatta eve dönmek ve şarkılarımı Ankara’da söylemek için sabırsızlanıyorum.