Oluşturulma Tarihi: Ekim 16, 2011 00:00
Prof. Dr. Gürsel Dellal, keçi ırkları arasında fizyolojik yapısı bakımından tiftik üretimine tek müsait olan Ankara keçisinin, korunma altına alınması gerektiğini söyledi.
ANKARA Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Hayvan Yetiştirme ve Islahı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürsel Dellal, Ankara keçisinin yok olması durumunda ekonomik etkilerinden daha çok Anadolu ve Ankara kültürüne olan etkilerinin kaybolacağına dikkati çekti.
Ankara keçisinin yerli keçi ırkı gen kaynağı olduğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. Dellal, yeryüzünde keçi ırkları içerisinde sadece Ankara keçisinden tiftik lifi üretildiğini vurguladı. Dellal, Ankara keçisinin 1830’lu yıllarda İngiltere’ye hediye olarak gönderildiğini fakat adaptasyon güçlükleri nedeniyle bu girişimlerin başarısız kaldığı ifade ederek, günümüzde Ankara keçisi üreticiliğinde Türkiye’nin yanı sıra Güney Amerika ülkeleri ile ABD’nin ön sıralarda yer aldığını kaydetti. Prof. Dr. Dellal, şunları söyledi:
İpek gibi yumuşak
“Ankara keçisinin lif özelliği, uzun, dayanıklı, elastik, parlak, kirli beyaz veya krem renklidir. Boyama ile her türlü renge rahatlıkla dönüşebilir. Çok önemli tekstil ham maddesi olan Ankara keçisi yok olursa, ekonomik etkilerinden daha çok Anadolu ve Ankara kültürüne olan etkileri kaybolacaktır. Şiir, türkü ve şarkılarda yer alan Ankara keçisi, dokuma sanayisinde kullanılan tiftiği eskiden el örgüsü sanatlarımızda, halı ve kilimlerde evlerimizde sıklıkla görebiliyorduk. İpek gibi yumuşak tiftik, tekrar kadınlarımızı elinde olmalı, kazak ve gömleklerde tekrar görülmeli, halk bilinçlendirilerek Ankara’ya özgülüğü korunmalıdır.”
Sayı sürekli düşüyor
Ankara keçisi popülasyonunun 1991-2008 yılları arasında yüzde 87 oranında azaldığına dikkati çeken Prof. Dr. Dellal, 1991 yılında 900 bin baş olan Ankara keçisi varlığının 2008 yılında 110 bin başa gerilediğini dolayısıyla tiftik üretiminde de 1,5 tondan 194 tona düştüğüne söyledi. Dünya’da yoğun olarak kullanılan kimyasal lifler yüzünden Türkiye’nin tiftiği iyi pazarlayamadığını savunan Prof. Dr. Dellal, bunun üzerine yetiştiricinin de Ankara keçisinin etini ve sütünü piyasaya sürmek istediğini, ancak talebin az olmasından dolayı etkin bir şekilde sahaya aktarılamadığını ve maalesef Ankara Keçisi miktarında büyük bir düşüşün yaşandığını kaydetti.