Oluşturulma Tarihi: Temmuz 05, 2020 10:51
Balkanların son yıllarda yıldızı parlayan ülkesi Karadağ, doğal güzellikleri, tarihi zenginlikleri ve turizm olanaklarıyla dünyanın olduğu kadar Türkiye’nin de yakın takibinde. Özellikle son birkaç yılda yüzlerce Türk yatırımcı bu ülkede çeşitli yatırımlar gerçekleştirdi. Karadağ’ın Ankara Büyükelçisi Periša Kastratović, bu ilginin nedenini ise yabancı yatırımcılara eşit fırsatlar sunmak olarak açıkladı. Yaklaşık 9 aydır Ankara’da görev yapan Kastratović, “Atalarımın doğduğu Karadağ’ın bir şehri olan Berane ile benzer yükseklikte bulunan Ankara’da kendimi evimde gibi hissediyorum“ diye konuştu.
Karadağ son yıllarda Türk yatırımcılar için oldukça popüler bir yatırım ülkesi haline geldi. Sizce bu ilginin sebepleri nelerdir?
Jeostratejik konumumuz, siyasi istikrarlılığımız, liderliğimiz ve Avrupa ile entegrasyonda kaydettiğimiz gelişmeler ile birlikte, Batı Balkanlar’daki istikrara, işbirliğine ve iyi ilişkilere yaptığımız katkılardan dolayı önemli bir yatırım destinasyonu olarak tanınmaktayız. Türk yatırımcılar ile birlikte yabancı yatırımcıların da Karadağ’da iş kurmaya olan ilgisi gün geçtikçe artıyor. Karadağ yerli ve yabancı yatırımcılara eşit koşullar sağlıyor.
Bugüne kadar, Karadağ’da 3 binden fazla Türk şirket ve sermayesi Türk olan şirket kuruldu. Bunlar çoğunlukla hizmet, danışmanlık, ticaret, turizm ve inşaat sektörlerinde faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli işletmeler.
Karadağ’daki en önemli yatırım alanlarından bazıları turizm, tarım, enerji ve ahşap üretimi. 110’dan fazla farklı ülkeden gelen yatırımcılar Karadağ’da faaliyet gösteriyor. 2019’da yeni yatırımları teşvik amacıyla yatırımcıları Karadağ vatandaşlığına kabul etme yönünde özel bir geliştirme programı uygulanmaya başlandı.
Türkiye Karadağ ilişkileri hakkında bilgi verebilir misiniz? Karadağ’ın Türkiye Büyükelçisi olarak ikili ilişkilerde hangi alanlara öncelik veriyorsunuz? İki devletin üst düzey karşılıklı ziyaretlerinin sıklığı, temaslarının yoğunluğu, ekonomik, kültürel ve akademik etkinlikler olduğu kadar sağlam hukuki temellerinin de olması karşılıklı ilişkilerin en iyi göstergeleri. Geçen yıl, Karadağ ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki diplomatik ilişkilerin 140’ıncı yıldönümünü kutladık. İki ülke arasındaki ilişkilerin ve bağımızın güçlenmesine katkıda bulunan bir unsur, zamanında Karadağ’dan Türkiye Cumhuriyeti’ne göç eden vatandaşlarımızın varlığıdır. Mevcut siyasi ilişkilerin seviyesini koruyarak ekonomik işbirliğini ilerletmeli ve geliştirmeliyiz. Buna bağlı olarak, iki ülkenin iş adamlarını bir araya getirmek adına elimizden geleni yapacağız. Önümüzdeki dönemde, iki ülkenin hedefi olan yıllık 250 milyon avro tutarındaki ticaret hacmine ulaşmaya gayret göstereceğiz.
Ankara’da nasıl bir çalışma ortamınız var? Türkiye’de yaşamak konusundaki deneyiminizden biraz bahseder misiniz? 9 ay önce Ankara’ya geldim. Şimdiye kadar birkaç üst düzey karşılıklı ziyaretin yanı sıra, belirli STK ve düşünce kuruluşları ile faaliyetler gerçekleştirdik. İki ülkenin birbirini daha iyi anlamasını sağlamak üzere önümüzdeki dönemde de diyaloğun her alanda yoğunlaşmasına gayret göstereceğim.
İNSANLAR SAMİMİ VE YARDIMSEVERAtalarımın doğduğu Karadağ’ın bir şehri olan Berane ile benzer yükseklikte bulunan Ankara’da kendimi evimde gibi hissediyorum. Beni böyle hissettiren en önemli sebeplerden biri, burada yaşayan insanların samimiyeti ve yardımseverliğidir. Ankara’da kaldığım her geçen gün geleneksel Türk misafirperverliğine tanık olmaktan şeref duyuyorum. Zengin Türk mutfağının çeşitliliğini denemek çok zevkli oluyor.
KENDİMİZİ KORUYARAK BAŞKALARINI KORUYABİLİRİZKaradağ olarak pandemi sürecini nasıl deneyimlediniz? Kısaca COVID-19 salgınından çıkardığınız dersleri anlatır mısınız? Ülkemizde 28 gün boyunca yeni vaka tespit edilmemesinin ardından, 2 Haziran tarihinde Karadağ’da pandeminin sonu ilan edildi; böylece Karadağ dünyada aktif COVID-19 vakası olmayan ilk ülke oldu. Karadağ’da 39 gün boyunca aktif vaka yoktu, ancak ne yazık ki diğer ülkelerden gelen bazı vatandaşlarımızın tedbirsiz davranışları nedeniyle yeni vakaları kaydettik. Kendimizi koruyarak başkalarını da koruduğumuzun farkında olmalıyız. COVID-19 ile mücadelemizin en önemli zamanlarında Karadağ’a ve vatandaşlarımıza maske, koruyucu tulum ve test kitlerinden oluşan tıbbi yardımları göndermenin yanı sıra vatandaşlarımızın Karadağ’a geri gönderilmesi sırasında da Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’ndaki meslektaşlarımızdan özverili yardım aldık.
Karadağ olarak salgın sonrası için yeni bir yol haritası çizdiniz mi? Sizce COVID-19 süreci ülkeniz turizmini nasıl etkileyecek? Çok sayıda can kaybı olmasının yanı sıra, kayıplar ekonomi alanında da hissedildi. Yeni bir ekonomik krizin gündeme gelmesi muhtemeldir. Şüphesiz, bu kriz en çok turizm sektörünü etkileyecektir. Karadağ sınırlarını yabancı turistlere kademeli olarak açmaya başladı. Turistik tesisler yaz sezonuna hazır ve son derece güvenli bir destinasyon olarak tanınan ülkemiz, güvenilir bir şekilde ilk turistleri karşılamaya başladı.
ONLİNE SEMİNERDE KARADAĞ TANITIMISalgın, daha önce yüz yüze gerçekleştirdiğimiz pek çok etkinliği online ve çeşitli iletişim platformları yoluyla da gerçekleştirebileceğimizi gösterdi. Bu süreçte gerçekleştirdiğimiz etkinliklerden biri de, Uluslararası Hukuk Yatırımlar ve Kalkınma Derneği (
ILIDA) ile birlikte düzenlediğimiz web semineri webinar oldu. Seminerde Karadağ’daki son derece elverişli yatırım olanakları, maliye politikası, vergi sistemi, Karadağ’ın uluslararası toplumdaki konumu ve ekonomik vatandaşlık programı ile ilgili konuları tüm detaylarıyla katılımcılara aktarmaya çalıştım. Bunun yanı sıra, seminer, Karadağ’ın doğal güzelliklerini ve tarihi-kültürel yerlerinin bir kısmını katılımcılara tanıtmak için güzel bir fırsattı. Bu güzel etkinlik için ILIDA Başkanı Arzu Ongur’a teşekkür etmek istiyorum.