Ankara’da Venezuelalı bir renk şairi

Güncelleme Tarihi:

Ankara’da Venezuelalı bir renk şairi
Oluşturulma Tarihi: Eylül 27, 2009 00:00

Başkent’in en eski sanat galerilerinden Galeri Sanatyapım, bugünlerde Venezuelalı bir ressama ev sahipliği yapıyor: Jose Gregorio Gotopo. 26 yıldır Beştepe’deki Çiftlik Caddesi’nde pek çok yerli ve yabancı ressamı ağırlayan Galeri Sanatyapım, ilk kez bir Venezuelalı sanatçıyı Ankaralı sanatseverlerle buluşturuyor.

Otuz yıldır resim yapıyor

Venezuela Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak görev yapan Jose Gotopo, 30 yıldır resim yapıyor. Çocukluğunda, avukat olmasını isteyen ve resim yapmasına kızan oto tamircisi babasının azarlamasını göze alıp resim tutkusundan vazgeçmemiş, resim çalışmalarını gizli gizli sürdürmüş. O küçük çocuğun kendinden büyük tutkusu, bugün tuvallere dönüşüp dünyayı dolaşıyor, Çin, ABD, Bulgaristan, Meksika, Ürdün, Lübnan, Şili, İspanya, Tayvan’da sergileniyor, Venezuela Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Doçent olarak eğitim verdiği gençlere aşılanıyor. Resimle ilişkisini bir şairin şiir yazışına benzetiyor. Tercih ettiği malzeme yağlıboya ve canlı renklerinden, çabuk kurumasından dolayı akrilik. Kendisi de doğrudan, hızlı bir şekilde tuval üzerine çalıştığından akrilikle uyum sağlıyor. Şair mısralarını peş peşe diziyor, çeşitli kadın portreleri ortaya çıkıyor.

Göle atılan heykel

Bir masal perisi, bir mitoloji tanrıçası. Bir kez heykel yapmayı da denemiş ama sonuç çok kötü olmuş ve göle atmış. Artık sadece resim yapıyor. Dindar bir insanın taşıdığı inanca benzetiyor resim sevgisini. Sabahları çalışmayı seviyor. Eğitimcilik çok zamanını alıyor, resim çalışmalarını engellediğinden istifa etmek istese de öğrencilerini bırakamıyor.

Kadınlar mahvedilen dünyayı düzeltiyor

Sanatyapım’daki serginin ana teması kadın portreleri. Mavinin, sarının parlak tonlarını kullanıyor sanatçı. Bir deniz kentinde doğmuş, maviyi çok seviyor. Peki ya bazı resimlerde siyah, gri tonlarının ardında zor seçilen kadınlar neyi anlatıyor? Acaba kadınların ezilmişliğini, baskı altında oluşunu, kısıtlanan özgürlüğünü, hüznünü mü? Gülüyor , “Öyle anlaşılıyorsa buna ‘Renk kazası’ diyelim, tersine kadınların üstün olduğunu, erkeklerin mahvettiği dünyayı düzelttiklerini düşünüyorum” diyor. Siyahı yalnızca sevdiğinden kullanıyor, şair mısralarını içinden geldiğince diziyor. Farklı temalarda çalışan sanatçı resimlerinde bir süre doğadaki tahribatı yansıtmış. Sanatyapım’daki resimlerinde ise fantastik bir doğa sergileniyor, çiçekleriyle, kuşlarıyla, taze, canlı, neşeli, parlak renklere sahip bir doğa. Belki de bunun nedeni, çocukluğunu geçirdiği yerdeki zengin kuş çeşitliliği. Kuşların etkilediği yalnızca renkler, tuvaller mi? Ya seslerinin yarattığı müzik? Evet, müzik de var hayatında, gitar çalmayı çok seviyor. Bu ona dedesinden miras. Babası da iyi gitar çalıyor. Annesinin sesi çok güzel ve çok iyi şarkı söylüyor.

El sanatlarınız çok zengin

Sanatçı, petrol zengini olan ülkesinde sanatın beslenemediğini söylüyor. Aslında iyi bir sanat pazarı oluştuğunu, ancak yurt içinde ve dışında sanatçıları destekleyecek kuruluşların, derneklerin, fuarların olmadığını anlatıyor. Kendi ülkesiyle ve diğer ülkelerle kıyasladığında Türkiye’de özellikle seramik sanatını çok gelişmiş, el sanatlarını çok zengin buluyor.

Ya başka projeler? Sanatçı, bir Japon arkadaşıyla birlikte, yıllardır bir “Haiku” (Japon edebiyatında bir çeşit kısa şiir) kitabının İspanyolca ve İngilizce’ye çevirilmesi için çalışıyor. Venezuela Üniversitesi’nin finanse ettiği kitaba Japon tarzı resimsel şekiller çiziyor.

İSTANBUL’A YERLEŞME HAYALİ

Jose Gotopo, Atatürk’ün bir portresini yapmak istediğini, birgün yerleşebileceğini söylediği İstanbul’da çalıştığı küçük eskizleri tuvale aktaracağını anlatıyor. Türkiye’yi seviyor ve Türkleri çok nazik buluyor. Burada geçmişi yok etmeden, hem geleneklere saygılı hem modern bir toplum yaratıldığını düşünüyor. Türkiye’ye gelişi ise tamamen bir macera. Bir süre Şam’da yaşayan sanatçı, Suriye’den çıkıp Adana’ya gelir. Venezuela Büyükelçiliği’nin 2008’de Ankara Sanat Fuarı’na davet ettiği sanatçı burada Galeri Sanatyapım’ın sahibi İbrahim Demirel’in dikkatini çeker, sergi teklifi alır. Fuarda tanıştığı sanatçılarla çalışmalarını paylaşırlar, ülkelerine döndükten sonra da haberleşmeye devam ederler. Türk sanatseverlerle tekrar buluşmak gerektiğine inanarak İbrahim Demirel’in teklifini kabul eden Jose Gotopo, 20 saatlik bir uçuşun sonunda, 25 Eylül 2009’da Ankara’dadır artık.

Senyor Gotopo, Ankaralı sanatseverleri Galeri Sanatyapım’daki sergisine bekliyor. Gidin, onun renkli dünyasını süsleyen güçlü kadın portrelerini izleyin. Onların arasında tanıdığınız birinin, Frida Kahlo’nun portresi de sizi karşılayacak. Sanatçının “Gözlerin aristokrasisi” olarak tanımladığı resim sanatını Frida’nın gözleriyle nasıl yansıttığını görecek, etkileneceksiniz. Gotopo’nun sergisini Beştepe Çiftlik Caddesi 35 numaradaki Galeri Sanatyapım’da 16 Ekim tarihine kadar gezebilirsiniz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!