MS Veli SARITOPRAK
Oluşturulma Tarihi: Mart 17, 2008 00:00
Pazron Patrona bu hafta enerji sektörünü masaya yatırıyor. Konuğumuz HESİAD Hidroelektrik Santralları Sanayi İşadamları Derneği Başkanı ve AYEN Enerji A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Fahrettin A. Arman, Başkent’teki elektrik kaçak oranının azaldığını ama bunun yeterli olmadığını söylüyor.
Ankara enerji üretiminde ve tüketiminde ne durumda? Son günlerde Ankara’da sık sık elektrik kesintileri oluyor. Bunun sebebi ne?
Ankara’da tüketicilerin kullanımına sunulmak üzere Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından 2007 yılında 8.105 milyon kWh enerji satın alınmış ve 7.411 milyon kWh enerji satılmıştır. Aradaki fark olan 694 milyon kWh kayıp olarak yer almıştır. Buradan da görüleceği üzere yüzde 8,56 lık bir kayıp söz konusudur. Daha önceki yıllarda daha yüksek olan bu kayıp oranının, dağıtım hatlarında ve şebekede yapılan yenileme çalışmaları ile azaltılmış olduğu görünmektedir. Ancak bu oranın yüzde 4-5 lere indirilmesi için yenileme çalışmalarının devam etmesi gerekmektedir. Ankara’da meydana gelen elektrik kesintileri bölgesel arızalardan kaynaklanabildiği gibi, ülke genelinde yaşanmakta olan enerji arzındaki sıkıntılardan da yaşanabilmektedir. Enerji tüketimindeki yıllık yüzde 7-8’lik talep artışının karşılanabilmesi için uygun yatırım ortamının oluşturulması, yani bir an önce kamunun elektrik üretim ve dağıtımındaki payının özelleştirmeler vasıtası ile azaltılması ve gerçek anlamda serbest piyasanın oluşturulması gerekmektedir.
BIÇIK SIRTINDAYIZ
Sanayinin önemli girdilerinden olan enerji fiyatları diğer ülkelere göre neredeyse 3-4 misli pahalı. Bu neden kaynaklanıyor?
Maalesef son 4-5 senedir enerji sektöründe, üretime yönelik büyük yatırımlar bulunmamaktadır. Bu nedenle ki geldiğimiz bugünlerde elektrik enerjisinde arz-talep dengesinde sıkıntılar yaşanmakta ve deyim yerinde ise bıçak sırtında bulunmaktayız. Ülkemizde uygulanan elektrik enerjisi satış tarifeleri, maalesef gerçek maliyetlere göre oluşmamaktadır. Ülkemizin elektrik enerjisi ihtiyacının yüzde 46’sı doğalgaz santrallerinden temin edilmektedir. Bu santrallerde tüketilen doğalgaza son dört sene içerisinde 2007 yılı sonuna kadar yüzde 82 zam gelmiş olmasına rağmen 2007 yılı sonuna kadar elektrik satış fiyatlarında herhangi bir artış olmamıştır. Bu nedenle zarar eden özel sektör elektrik üreticileri 2006 yılında üretimlerini büyük ölçüde durdurmak zorunda kalmış ve bildiğiniz üzere Temmuz 2006’da ülke genelinde çok büyük bir elektrik kesintisi meydana gelmiştir. Bundan sonra devlet, Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği’ni (DUY) işletmeye koymuş ve buradan ihtiyacı olan enerjiyi, maalesef yüksek fiyattan özel sektörden satın alıp, kendisi daha düşük olan tarifeden tüketiciye satmaya başlamıştır. Burada oluşan fiyat, uygulanmakta olan fiyatın çok üstünde olduğu için TEDAŞ zarar etmeye başlamıştır. 2008 yılı başında yapılan zamla, ancak bu zararın yüzde 35-40’nın telafisi mümkün olmuştur. Türkiye’de enerji fiyatları görüldüğü gibi pahalı değildir. Bir başka deyişle, yıllık yüzde 6-7’lik bir enerji artışının karşılanabilmesi için her yıl 3-4 milyar dolarlık bir enerji yatırımı gerekmektedir. Burada oluşacak olan bu yatırım maliyetinin finansman girdileri, bu elektriği kullanan tüketiciler tarafından karşılanmak zorundadır. Türkiye’deki elektrik enerjisi satış fiyatları diğer Avrupa ülkelerinin çoğuna göre ucuz kalmıştır.
Önemli olan teknoloji seçimi
Bugün tüm dünyada nükleer enerji trendi var. Türkiye’de durum ne? Bu konudaki yorumunuz?
Türkiye’nin 2020 yılına kadarki yapılmış olan tüketim projeksiyonunda ihtiyacının karşılanmasında nükleer enerji kaçınılmaz olarak yer almaktadır. Burada önemli olan satın alınacak olan teknolojinin seçiminin doğru yapılabilmesidir. Zira, dünyada yeni nesil nükleer santral çalışmaları tamamlanmış iken Türkiye’nin bunu göz ardı ederek eski bir teknoloji seçimi yapması yanlış olur. Türkiye enerjide özel sektör ağırlıklı olmayı hedeflemiş ve bu nedenle bu yolda hareket etmeli ve nükleer santral yapımında verilecek olan garantilerin serbest piyasaya zarar vermemesine dikkatle özen gösterilmelidir.
Sektör cazip ama dikkat edilmeli
Sizi bir de HESİAD Başkanı olarak tanıyoruz. Bu konuda da kısa bir bilgi verebilir misiniz?
HESİAD (Hidroelektrik Santralları Sanayi İşadamları Derneği) Türkiye’de hidroelektrik enerji üretimi konusunda faaliyet gösteren firmalarını bir araya getirmek, sektörün sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak ve sektördeki şirketler arasında işbirliği ve dayanışmayı sağlamak üzere Haziran 2000’de kuruldu. Derneğin 27 üyesi bulunmaktadır.
Enerji sektöründe yatırım yapmayı düşünen firmalara neler tavsiye edersiniz?
Enerji sektörü deminde bahsettiğim gibi yıllık 3-4 milyar dolarlık yatırım olması gereken cazip bir sektördür. Ancak bu işin cazibesine kapılarak çok yüksek katkı payları vererek alınan santrallerin yapımının tamamlanabilmesi ve işletmede yaşanabilecek "su girdilerinin azalabilmesi kuraklık gibi" vs. sorunlar nedeni ile karşılaşabilecekleri zorlukları dikkate almaları ve yapmayı düşündükleri yatırımlara ait bilgilerin doğruluğunun yatırım öncesinde kendileri tarafından tekrar tekrar kontrol edilmesi hususuna dikkat etmelerinin doğru olacağı kanaatindeyim.