Ankara cömertliği öğretti

Güncelleme Tarihi:

Ankara cömertliği öğretti
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 25, 2022 23:28

Dört yıldır Ankara’da görev yapan Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi Marjanne de Kwaasteniet ve eşi Kees van Lent, görev süresinin sona ermesi nedeniyle ağustos ayı başında başkentten ayrılıyor. Ankara ve Türk insanının kendisine cömertliği ve inceliği öğrettiğini belirten Büyükelçi Kwaasteniet, “Batı ülkeleri ve Hollanda’da insanlar daha düz ve iş odaklı. Ama bence Türklerden ufak bir doz sıcaklık ve misafirperverlik eklemek güzel olurdu” diyor. Büyükelçi Kwaasteniet ve eşi, ülkelerine dönmeden önce Ankara’da geçirdikleri zamanı ve duygularını Hürriyet Ankara’yla paylaştı.

Haberin Devamı

* Burada geçirdiğiniz süreyi nasıl değerlendirirsiniz? Bu süreçte sizi en çok şaşırtan ya da zorlayan ne oldu?

Marjanne de Kwaasteniet: Burada geçirdiğimiz dört yıl, pandeminin aksine bizim için çok yoğun ve önemliydi. Elbette pandemi, buradaki en zor dönemimiz oldu. Ama pandemi dışında Türkiye ve Hollanda arasındaki ilişkileri geliştirmek için çok fazla çalışma imkanım oldu. Harika insanlarla tanıştım, çok fazla seyahat ettik. Diplomatlarla konuşmaktan, sohbet etmekten her zaman çok keyif aldım. Dört yıl için geriye dönüp baktığımda beni mutlu eden çok fazla anı biriktirdiğimi görebiliyorum.

* İki ülke arasındaki sıkıntılı sürecin sonrasında Ankara’ya büyükelçi olarak atandınız. Buraya gelmeden önce kendinize koyduğunuz hedefleri ya da planları gerçekleştirme fırsatınız oldu mu?

Marjanne de Kwaasteniet: İki ülke arasında yaşanan stresli dönemin ardından buraya geldim. Bir buçuk yıl burada büyükelçi yoktu. Sonra iki ülke de, ilişkilere devam etme kararı aldı ve ülkelerini en üst seviyede temsil etmek için büyükelçilere ihtiyaçları olduğunu fark etti. Sonuçta ben buraya geldim, Şaban Dişli de Hollanda’ya atandı. Bu, iki ülke arasındaki stresli dönemin sonuna geldiğimizin göstergesiydi ama aynı zamanda ilişkileri yeniden inşa etmek için yeni bir başlangıçtı. Ve en üst seviyede temaslar gerçekleşti. Sonra pandemi dönemi başladı. Bu biraz ilişkileri yavaşlattı ama şikâyet edebileceğimiz bir durum değil. Çünkü tüm dünya bundan etkilendi. Pandeminin yavaşlamasıyla ilişkiler tekrar hareketlenmeye başladı. Son bir buçuk yıldır yoğun bir çalışma dönemi geçirdim. Geçtiğimiz Mart ayında Hollanda Başbakanı’nın Türkiye’yi ziyaret etmesi mutluluk vericiydi. Bu yıl beş farklı çalışma grubunun mülakatları oldu. Dışişleri bakanlarının görüşmesi oldu.

Haberin Devamı

HİSLERİMİZ ÇOK KARIŞIK

*Hangi duygularla buradan ayrılıyorsunuz?

Ankara cömertliği öğretti


Marjanne de Kwaasteniet: Kasım ayında ilk kez büyükanne ve büyükbaba olacağız. Bizim için çok heyecanlı. Kız torunumuz olacak. Mükemmel bir zamanlama. Buraya eylül ortasında gelmiştik, şimdi kasımda dönüyoruz. Ama hislerimiz çok karışık. Çok sevdiğimiz ve bize her zaman iyi davranan bir ülkeyi terk ediyoruz. Ayrıca emekli oluyorum. Bu da beni biraz üzüyor. Çünkü işimi çok seviyorum. Türkiye’deki hatıralarımızı saklayacağız. Bizim için çok güçlü hatıralar. Bu ülke, bir açık hava müzesi. Çok eskiye dayalı bir tarihi var, birçok dönemden geçmiş. Çok etkileyici. Tüm arkeolojik sahaları gördüğümüzü söyleyebilirim. Yeni müzelerin tamamını gördük. Türkiye, müzelere büyük yatırım yapıyor ve çok güzel müzeler var. Urartu tarihini yansıtan Van Müzesini, Göbeklitepe’yi ziyaret ettik. Rize, Mardin, Hasankeyf, Şanlıurfa, Gaziantep, Van, Trabzon, Gelibolu aklıma ilk gelenler. Türkiye’de gezilmesi gereken neresi varsa gezdiğimizi söyleyebilirim. Hatta küçük ve çok fazla kişinin gitmediği Uşak gibi yerlere de gittik.

Haberin Devamı

Kees van Lent: Buradan çok karışık duygularla ayrılıyoruz. Çünkü Türkiye’yi çok seviyoruz, çok fazla seyahat ettik ve keyif aldık. Bizim için ‘hoşça kal’ demek çok zor.

ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİM

*Bundan sonraki kariyer planınız nedir?

Marjanne de Kwaasteniet: Sanırım çalışmaya devam edeceğim. Ama nasıl olacağı konusunda henüz bir fikrim yok. Tekliflere açığım. Belki bir üniversitede akademisyen olabilirim ya da özel sektörde bir pozisyon olabilir. Aralıksız olarak 13 yıldır Hollanda dışında görev aldık. O yüzden kendi ülkemize alışmak biraz vakit alabilir. Çünkü orada da bazı şeyler değişiyor.

Ankara cömertliği öğretti


Kees van Lent: Ben zaten uzun bir süredir emekliyim. O yüzden benim için değişen çok fazla bir şey olmayacak. Plansız yaşamaya alışkınım, Hollanda’ya gittiğimizde önümüze bakacağız.

Haberin Devamı

HATA YAPMAKTAN KORKMAYIN

*Kariyerinde oldukça başarılı bir noktaya gelen bir kadın yönetici/temsilci olarak kadınlara ne mesaj vermek istersiniz?

Marjanne de Kwaasteniet: Her şeyden önce çok çalışmalısınız. Bunun tartışmaya açık bir tarafı yok. İkinci olarak kendinize inanın ve yapabileceğinize inanın. Kendiniz hakkında çok fazla şüpheye düşmeyin. Kadın ya da erkek fark etmeksizin hepimiz hatalar yaparız. Erkekler, bazen hatalarını saklamada daha başarılı olabiliyor. Hata yapmaktan korkmayın, başarılı olacağınıza dair özgüveninizi kaybetmeyin. Kadınlar kendilerini çok eleştirebiliyor. Kendilerine sorular soruyor, ‘Bu işi yapabilir miyim?, Yeterince bilgim ya da tecrübem var mı?’ diye. Tecrübe ya da bilgiyi, işinizi yaparken de elde edebilirsiniz. Hata yapmaktan korkmayın, hataların üstesinden gelmek konusunda kendinize güvenin.

Haberin Devamı

*‘Her başarılı erkeğin ardında bir kadın vardır’ derler. Sizin ilişkinizde durum biraz farklı. Bu noktada birbirinize nasıl destek oluyorsunuz?

Marjanne de Kwaasteniet: Bu işi birlikte yapmaya ihtiyacınız var. Resepsiyonlara ya da dışarı birlikte gitmek güzel bir duygu. Arabada giderken konuşuyorsunuz, insanlarla beraber sohbet ediyorsunuz. Tüm bunları tek başına yapmak daha az keyifli olurdu. Ayrıca Avrupa Birliği ülkeleri dışında Latin Amerika, Asya, Uzak Doğu ülkeleriyle de çok fazla temaslarımız var. Bu konuda Kees, bana çok fazla yardımcı oldu. Bunun bir takım çalışması olduğunu söyleyebilirim.

Kees van Lent: Çoğu zaman destek olmaya çalışıyorum. Yoğun bir süreç yaşadık. Ayrıca ben de kendi ülkemi temsil ediyorum. Bir dönem Spouses of Heads of Mission (SHOM) başkanlığını yürüttüm. Grubun ilk erkek başkanı oldum. 60 üyesi olan bir dernek. Kahve buluşmaları, yemek atölyeleri, çeşitli yardım etkinlikleri düzenliyoruz.

Haberin Devamı

*Size göre diplomaside kadınların önemi ya da farklılığı nedir?

Marjanne de Kwaasteniet: Çeşitlilik, bence değeri yaratıyor. Hepimiz işimizi yapıyoruz, bu konuda bir farklılık yok. Ama takımınızdaki çeşitlilik, daha iyi sonuçlar elde etmenizi sağlıyor. Genç, yaşlı, kadın, erkek ne kadar farklı ve çeşitli bir takıma sahipseniz, o kadar iyi sonuçlar elde edebilirsiniz.

UFAK BİR DOZ TÜRKLÜK EKLEMEK İYİ OLURDU

*Türkiye ve Ankara size neler öğretti? Ankara’yı birkaç kelime ile özetlemenizi istesek, neler söylerdiniz?

Marjanne de Kwaasteniet: Ankara insanları bana cömertliği ve inceliği öğretti. Sizinle iletişim kurmak için çok istekliler. Sizi evlerine davet edip, misafirperverlik örneği gösteriyorlar. Batı ülkeleri ve Hollanda’da insanlar daha düz ve iş odaklı. Ama bence Türklerden ufak bir doz sıcaklık ve misafirperverlik eklemek güzel olurdu. Sanırım bu beraberimizde götüreceğimiz bir şey olacak. Türkiye’ye dair sadece hatıralarımız kalmayacak. Bunlar da bizimle birlikte gelecek ve davranışlarımızda bize yol gösterecek.

ÖRNEK YARDIMSEVERLİK

Kees van Lent: Yardımseverlik. Bir seyahatimizde Uşak ve Kula arasında oldukça ıssız bir yerde lastiğimiz patladı. Tamir edebilme imkânım yoktu. Yardım istedik ve öğleden sonra bize bir tamirci yardım etti. 4 saat boyunca lastiğimizin sorununu çözebilmek için uğraştı. Sonunda aynı ebatlarda ikinci el bir lastik buldu ve sorunumuzu çözdü. Bu, Türk insanının ne kadar yardımsever olduğuna dair sadece küçük bir örnek.

Burada en çok özleyeceğiniz şey ne olacak?

Marjanne de Kwaasteniet: Her ne kadar bu sene yaz geç gelse de, güzel havaları özleyeceğiz. İnsanlarını, yemeklerini, seyahat etmeyi… Türkiye seyahat etmek için çok kolay bir ülke. Yollar genelde çok iyi. En ücra köşelere bile rahatlıkla ulaşıyorsunuz.

Ankara cömertliği öğretti


ANKARALILAR ÇOK ŞANSLI

*Doğa sporlarına ilgi duyduğunuzu biliyoruz. Biraz bu konudan bahsedebilir misiniz? Son olarak nereye gittiniz, favori rotalarınız nereler?

Marjanne de Kwaasteniet: Mayıs ayının sonunda Aladağlara tırmandık. Aladağlar, hem yürüyüş hem de kaya tırmanışı için mükemmel bir yer. Özellikle kaya tırmanışçılar için bir cennet. Biz yürüyüş yaptık. 2 bin 500 metreye kadar çıktık. Daha fazla yukarı çıkamadık çünkü hala kar vardı. Üç yıl önce Kaçkar Dağları’na çıktık. Aladağlardan sonra Munzur Milli Parkı’na gittik. Mercan Dağları’nı gördük. Çok güzel ve vahşi bir doğası var. Türkiye’de bu konuda çok fazla seçenek bulunuyor. Biz profesyonel dağcılar değiliz ama yürüyüş yapmayı seviyoruz. Ortalama 15-20 kilometre yürüyoruz bu gezilerde.

Peki Ankara’da neresi?

Marjanne de Kwaasteniet: Ankara’da Sorgun Milli Parkı, favorilerimiz arasında. Şehre çok yakın bir mesafede ve orada yabani ayılar bulunuyor. Gerçekten çok vahşi bir doğaya sahip. Ankaralılar bence çok şanslı çünkü yakın mesafede doğa yürüyüşleri yapabilecekleri ve günübirlik gidebilecekleri birçok seçenek bulunuyor. Ayrıca Ankara’da çok fazla yürüyoruz. Mesela geçtiğimiz hafta yürüyerek Ankara Kalesi’ne gidip geri geldik. 15 kilometre yürüdük. Ankara’da yürümekten çok keyif alıyoruz ve yürümesi güzel bir şehir. Ayrıca bir şehri yürüyerek daha iyi öğrenebilirsiniz. Hollanda’da çok fazla bisiklete biniyoruz ama burada maalesef yapamadık. Çünkü çok fazla yokuş ve sokak köpeği var.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!