Eray GÖRGÜLÜ
Oluşturulma Tarihi: Ekim 07, 2010 00:00
Ankara Barosunda yeni yönetim ve başkanın belirleneceği seçime sayılı günler kala adaylar, başkanlık yarışı için adliye koridorlarındaki ikna turlarına hız verdi. Beş adayın bulunduğu başkanlık ve yönetim kurulu seçimi için yoğun bir propaganda çalışması içerisine girildi. Demokratik Sol, Çağdaş Avukatlar, Baroda Birlik, Devrimci Demokratlar ve Üçüncü Yol adlı avukat grupları oyların çoğunu alabilmek için kıyasıya yarışacak.
ANKARA Barosu, 10 Ekim’de yapılacak seçimle yeni yönetim ve başkanını belirleyecek. Seçime sayılı günler kala adaylar adliye koridorlarındaki ikna turlarına hız verdi.
Beş adayın bulunduğu başkanlık ve yönetim kurulu seçimi için yoğun bir propaganda çalışması içerisine girildi. Demokratik Sol, Çağdaş Avukatlar, Baroda Birlik, Devrimci Demokratlar ve Üçüncü Yol adlı avukat grupları oyların çoğunu alabilmek için kıyasıya yarışacak. Ankara Hürriyet,
seçim öncesinde tüm adayların görüşlerini aldı.
İki aday daha varSEÇİM çalışmaları sırasında, “Biz de herkes başkan, herkes sorunlara doğrudan müdahil” sözleri nedeniyle, avukatlar arasında “Anarşistler” olarak adlandırılan Üçüncü Yol Avukatlar Grubu Başkan adayı Bülent Turhan Gündüz, projlerini şu sözlerle ifade ediyor:
“Üçüncü Yol homojen bir grup yapısı değildir. Ahlaki olarak kendi ayakları üzerinde durabilen, içsel bir ateş olarak adaletin farkında olan, kendi yüreklerinin sakin, fısıltılı sesinin, köhne inanç sahiplerinin kulakları tırmalayan gürültülü propagandalarından daha doğru şeyler söylediğini bilen, ‘özgür bireylerin gönüllü’ birlikteliğidir.Hiçbiri kişisel ikbal beklentisi ile değil, ideal edindikleri düşünce etrafında, ideal düşünceyi yaşama geçirmek için bir araya gelmişlerdir.”
Tevfik Demir’in başkan adayı olduğu Devrimci Demokrat Avukatlar Grubu da, propaganda çalışmaları esnasında dağıttığı broşürlerde, ağırlıklı olarak Türkiye’nin etnik konumuna ve Kürt sorununa vurgusuyla dikkat çekiyor.
İlk kadın aday Ziynet ÖzçelikÇAĞDAŞ Avukatlar Grubu’nun başkan adayı Ziynet Özçelik, Ankara Barosu’nun kurulduğundan bu yana ilk kadın aday olma özelliğini taşıyor. Özellikle kadın meslektaşlarından övgüler aldığını söyleyen Özçelik, kadın avukatların yaşadığı dezavantajları ortadan kaldıracaklarını söyledi. Kadın avukatların hamilelik öncesi ve sonrası süreçlerde zorlandığını ifade eden Özçelik, şöyle konuştu:
“Derhal ücretli doğum izni olarak adlandırılan dönem Dayanışma Birimi oluşturacağız. Bu birim bu kadın avukatların işlerinin takip edilmesini sağlayacak. Öte yandan avukatların iş alanları daraltılıyor.
İnsani koşullar
Büyük avukatlık şirketleri kuruluyor. Yani birçok avukatın işçi avukat olarak çalıştığı mesleki bağımsızlık olmadığı son derece insani koşulların olmadığı, çalışma koşullarının yaygınlaştığını görüyoruz. Avukatlık bürolarının sınırlandırılması gerektiğini düşünüyoruz. Uluslararası zincir avukatlık büroları var, bunların da sınırlandırılması gerektiğini düşünüyoruz.
Ücretli çalışan avukatların, genç avukatların ve stajyer avukatların sorunlarını biliyoruz. Stajyer avukatlara karşılıksız burs ve sağlık güvencesi sağlanması önceliğimizdir. Stajyerlerin ekonomik bağımsızlığını sağlayacak tedbirleri alacak, böylece stajyerlerin ‘mesleği öğrenmek’ adına sadece angarya işleri yapmalarının önüne geçeceğiz.
Baro avukatların arkasında durmalıBARODA Birlik Avukatları Grubu başkan adayı Aydoğan Koru, avukatların baronun desteğini her zaman arkasında hissetmesi gerektiğini söyledi. Yapmış oldukları anketlerde avukatların yüzde 90’ının tam olarak bu desteği hissetmediğini belirten Koru, şunları söyledi:
“Meslektaşlarımızın ilettiği sorunlarda baro burada taraf olmalı. Şayet adliyede bir sorun yaşanıyorsa, hakimlerin karşısında bir sorun yaşanıyorsa biz meslektaşlarımızın yanına özellikle Avukat Hakları Merkezi’ni tam işler hale getirerek mutlaka gözlemci göndermek istiyoruz.
Meclis kurulu geliyor
Her ay mutlaka ve mutlaka 30 ziyareti gerçekleştirmek istiyoruz. Normal şartlar altında yasamız nisbi temsile imkan sağlamıyor. Baroda seçimi kazanamayan grubun yönetimde söz alması, projeler dile getirmesi ve aynı zamanda baroyu yönlendirmesi mümkün değil. Bunun önüne geçebilmek için, yasa bugün ayrı bir meclis yapılandırmasına müsade etmiyor ve biz de Baro Meclisi Kurulu oluşturacağız. Seçimlerde yönetim dışında kalmış grupları, bu baro meclisinin içine almak istiyoruz. Türkiye’ye yıllık cirosu 2 milyar dolar olan hukuk firmaları yurtdışı kaynaklı hukuk firmaları giriyor.
Biz reklam yasağı karşısında sınırları aşamazken, bu firmalar bizim karşımızda her türlü davanıza bakılır diye rahatlıkla reklam yapabili-yorlar. O zaman bizim 1960’lardan kalan bu yasayı bu zihniyeti değiştir-memiz gerekiyor.”