Güncelleme Tarihi:
Gürcistan’ın Tiflis kentinde düzenlenen Hareket, Fiziksel ve Dans Tiyatrosu Uluslararası Festivali’nde sahnelenen ‘Anka Kuşu’, Ankaralı sanatseverlerle buluşuyor. Khatoon Fallah’ın ‘Anka kuşu’ efsanesinden yararlanarak hazırladığı eser, yok oluş ve ardından yeniden doğuşu anlatıyor. Anka kuşunun eski mitolojilerde yeniden doğuşun meşhur simgesi olarak geçtiğini belirten Fallah, eserle ilgili olarak şunları söyledi: “Bu doğuş çok muazzam ve zorludur. Bu yolculuğun en önemli ve zorlu kısmı ise yok oluşu kabullenmektir. Anka kuşu tüm canlılar gibi yok olmaktan korkar ve ondan kaçınır. Anka kuşu tereddütlüdür ve elinde olan tek şey çaresizce umut etmektir. Bu umut ona tüm benliğinden vazgeçebilme, hayatını riske atma ve olması gereken şeye dönüşebilme cesaretini verebilecek mi? Bu yolda acıların en büyüğünü yaşayacaktır, kendi küllerinden doğmanın ve sahip olduğu her şeyden vazgeçmenin acısı. Onun en büyük savaşı kendiyle, tereddütleri ve aldanışları, eski alışkanlıkları ve ona ait olan her şey ile. Ancak bu ızdıraba dayanıp kendini kızgın alevlerin arasına bırakırsa bu savaşı kazanacaktır. Yeni Anka kuşu ne tam olarak eskisi gibi, ne de tamamen ondan farklı. Sanki yanıp kül olmanın ötesinde bir bağ var. Bu bağın gerçek meyvesi yok oluş ve yeniden varoluştur, sonsuz gidiş ve dönüşler değil. Özgürlük aslında bir son değil, kendinden tekrar tekrar vazgeçip yeniden var olmaktır.