Güncelleme Tarihi:
ÖRGÜT MENSUBU MİT ÇALIŞANINDAN BİLGİ İSTENMİŞ
28 şüphelinin bulunduğu yaklaşık 600 sayfalık iddianamede, FETÖ elebaşı Fethullah Gülen 1 numaralı şüpheli olarak yer alırken, örgütün tepe yöneticileri arasında yer alan Şerif Ali Tekalan ve Emrullah Uslu da şüpheliler arasında.
Suikastın nasıl planladığının ayrıntılı şekilde anlatıldığı iddianamede, örgüte Carlov ile ilgili bilgilerin eski MİT çalışanı örgüt üyesi şüpheli Vehbi Kürşad Akalın'dan geldiği anlatıldı. Vehbi Kürşad Akalın, ifadesinde MİT İstihbarata Karşı Koyma (İKK) bölümünde Rusya masasında çalıştığını, FETÖ soruşturmaları kapsamında 2017'nin Haziran ayında ihraç edildiğini söyledi. Teşkilatta 3 yıl 4 ay çalıştığını ve bu süre içerisinde tamamen Rusya masasında görev yaptığını belirten Akalın, yaptığı iş ve çalıştığı bölüm nedeniyle Rusya Federasyonu'nun Türkiye'deki istihbari faaliyetleri ile ilgili birçok bilgiye ve bu ülkenin Türkiye'de bulunan temsilcilikleri ile de ilgili bilgilere sahip olduğunu ifade etti. Örgütte kendisi ile ilk etapta Yıldıray Pala isimli şahsın ilgilendiğini, daha sonra ise 'Yusuf' kod adlı soruşturmanın şüphelilerinden Hüseyin Kötüce'nin kendisiyle ilgilenmeye başladığını dile getiren Akalın, Kötüce'nin Rusya savaş uçağının düşürülmesinden sonra kendisiyle sık sık görüştüğünü anlattı.
BÜYÜKELÇİLİĞİN GÜVENLİĞİ HAKKINDA İSTİHBARİ ÇALIŞMA YAPILMIŞ
Kötüce'nin, görüşmelerde sürekli olarak Rusya'nın Ankara Büyükelçiliği'nin güvenliğinin nasıl olduğunu ve ne şekilde sağlandığını sorduğunu aktaran Akalın, "Büyükelçi Andrey Karlov ile ilgili ve şahsın kişiliğiyle alakalı bilgiler verdim. Sadece Karlov ile alakalı değil, sorduğu diğer çalışanlarla ve güvenlikle alakalı bilgiler de verdim. Güvenlikle ilgili bir şirketin ana kapıda nöbet tuttuğunu, bazen olası eylemlere karşı polisin dışarıda, sokakta güvenlik sağladığını, Büyükelçilik binası içerisinde ise güvenlikten sorumlu personelin görev aldığını söyledim. Bu hususları Yusuf kod adlı kişiye sohbet ortamında bir araya geldiğimizde sözlü olarak verdim. Herhangi bir belge veya dijital materyal şeklinde vermedim. Yusuf kod adlı kişi, Karlov'un aracına koruma aracının eşlik edip etmediğini sordu. Ben, bu durumun değişkenlik gösterdiğini, Büyükelçilik ile alakalı protesto eylemlerinde koruma aracının eşlik edebildiğini, gösteri ve protesto eylemleri olmadığında ise normal prosedürün devam ettiğini, Büyükelçinin protesto olaylarında korumalarının olduğunu, onun haricinde Türkiye'de kendisini güvende hissetmesi nedeniyle koruma talep etmediğini söyledim" şeklinde ifade verdi.
BU BİLGİLER SAYESİNDE SUİKAST PLANLANDI
Verdiği bilgilerin ne yapıldığını, nerede kullanıldığını Kötüce'ye sorduğunu belirten Akalın, şunları söyledi:
"Bu bilgilerin 'Abi'ler tarafından incelendiğini, diğer kaynaklardan elde edilen bilgilerin bir araya getirildiğini ve elde edilen bu bilgiler sayesinde yol haritası hazırlanıldığını söyledi. Ülke içerisinde makam sahibi konumunda olan 'Abi'lere bu yönde bilgiler verildiğini ve bu 'Abi'lerin çizilen rota dahilinde politika ürettiklerini ve bu yönde işlemler yaptıklarını belirtti. Ayrıca sadece kendisinden bilgi almadıklarını, teşkilat içerisinde bulunan ve örgüt mensubu olan diğer arkadaşlarından da bilgi aldıklarını söyledi."
KÖTÜCE MİT ÜYELERİNİN 'ABİ'LİĞİNİ YAPTIĞINI KABUL ETTİ
Şüpheli Hüseyin Kötüce, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nda (BTK) 2013 ile 2017 tarihleri arasında uzman yardımcısı olarak görev yaptığını belirterek, bu sürede MİT içerisindeki bazı örgüt üyelerinin 'Abi'liğini yaptığını ve kod isminin 'Yusuf' olduğunu kabul etti. Örgüt içerisindeki 'Abi'si 'Sadık' kod adlı soruşturmanın şüphelilerinden Cemal Karaata'nın kendisinden Rusya Büyükelçiliği ile ilgili bilgiler istediğini kaydeden Kötüce, bunun üzerine MİT'in İKK bölümünde Rusya Federasyonu biriminde çalışan 'Vedat' kod adlı şüpheli Vehbi Kürşad Akalın'dan buna ilişkin bilgiler aldığını, bu bilgileri laptopuna işlediğini ve Karaata'ya teslim ettiğini ifade etti. Kötüce, Karaata'nın istediği bilgiler arasında Andrey Karlov'un kimler tarafından korunduğu, koruma kullanıp kullanmadığı gibi bilgiler ile genellikle Karlov ile alakalı bilgiler olduğunu anlatarak, bu bilgilerin kendisinden Rus uçağının düşürülmesi olayının ardından istendiğini söyledi.
BİLGİLER GÜLEN'E İLETİLDİ
Kötüce, söz konusu bilgilerin doğrudan doğruya en yukarıya (Fetullah Gülen) götürüldüğünü, Karaata'nın bir keresinde Amerika'ya giderek örgüt elebaşı Gülen'e bu hususları kendisinin arz ettiğini söylediğini kaydetti. Gülen'e bilgiler gitmeden herhangi bir karar verilebileceğini düşünmediğini anlatan Kötüce, silsile içerisinde bilgilerin gittiğini, bu şekildeki bir karar verildiğini düşündüğünü, örgüt içerisinde Gülen'in bilgisi ve izni dışında karar alınmasının söz konusu olmadığını ifade etti.
ALTINTAŞ'IN 'ABİ'Sİ SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Suikasti gerçekleştiren Mevlüt Mert Altıntaş'ın örgüt içerisindeki abisi olduğu belirtilen şüpheli Şahin Söğüt, Altıntaş ile doğrudan veya dolaylı herhangi bir irtibatının bulunmadığını, FETÖ üyesi olmadığını savundu. Söğüt, söz konusu suikasttan de haberinin olmadığını öne sürerken, iddianamede, Söğüt'ün FETÖ ile irtibatına yer verildi. Soruşturmanın şüphelilerinden Salih Yılmaz'ın, alınan ifadesinde, Ankara'ya gelen Mevlüt Mert Altıntaş'ı soruşturmanın şüphelilerinden Ramazan Yücel'in karşıladığını ve Altıntaş'ı Söğüt'e teslim ettiğini anlattığı kaydedildi. Söğüt'ün kod adının 'Ahmet' olduğunu belirten Yılmaz'ın, "Şahin Söğüt, derecelendirilmede de 5/5 olarak derecelendirilmiş, kendisini örgüte adamış bir kişiydi. Örgütün ifadesiyle dava adamı olan bir kişiydi" şeklinde beyanda bulunduğu aktarıldı. İddianamede, Söğüt'ün ByLock kullanıcısı olduğunun tespit edildiği, FETÖ çatı davası sanıklarından örgütün üst düzey yöneticileri Ali Çelik ve Ziya Demirel ile HTS kaydının bulunduğunun belirlendiği anlatıldı.
GÖZALTINA ALINIRKEN TELEFONUNU KIRMIŞ
İddianamede, gözaltına alınan Söğüt'ün, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü D Büro Amirliği içerisinde bulunduğu esnada masa üzerinde delil poşeti içerisinde bulunan üzerinden ele geçirilen hatsız şekildeki cep telefonunu bir anda alarak açık olan oda kapısından hızla koştuğu anlatıldı. Söğüt'ün, peşinden koşan polisleri engellemek için kağıt kıyma makinesini yıktığı, boş ekran dolabını devirdiği ve tuvalet kısmana girerek kapıyı kilitledikten sonra telefonu kırdığı belirtildi. Tuvalet kapısı kırılarak etkisiz hale getirilen Söğüt'ün, polislere, "Telefon içerisindeki hiçbir şeyi alamayacaksınız, hepinizin Allah belasını versin, zalimsiniz, mazlumları eziyorsunuz" dediği aktarıldı.
MAİLLERİ DE O SİLMİŞ
İddianamede, Altıntaş'ın suikastla ilgili talimatları mail üzerinden aldığı ve olaydan hemen sonra mail adresindeki mesajların silindiği belirtildi. Altıntaş'a talimatları ileten ve birebir ilişkiyi kurduğu anlatılan Söğüt'ün olaydan sonra Altıntaş'ın maillerini de sildiği belirtildi. Söğüt'ün, suikasttan 10 gün önce de Altıntaş'ın evinin yakınlarında baz kaydı tespit edildi. Altıntaş'ın bu görüşmenin ardından suikast hazırlığı yapmaya başladığı ve suikast talimatının da Söğüt tarafından getirildiği belirtildi.